Sürdürebilirlik son zamanların moda sözcüklerinden biri olarak önümüze çıkıyor. Ancak bu durum söz konusu kavramın bir popüler kültürün bir unsuru olmasından değil insanlığın geleceği için öneminden kaynaklanmakta. Dünyanın nüfusunun hızlı bir şekilde artacak olması ve değişen tüketim alışkanlıkları gıda sektörü için sürdürülebilirlik kavramını adeta gündemden düşmeyen bir anahtar sözcük hâline dönüştürüyor.

Et ve süt ürünleri söz konusu olduğunda yem sektörünün sürdürülebilir konusundaki önemi kendini gösteriyor. Yem sektörü için sürdürülebilirlik; çevresel eşitliği sağlayıp, doğal kaynak kullanımını optimize ederken, tüm insanların sosyal ve ekonomik refahını olumlu etkileyerek kanatlı hayvanlar, çiftlik hayvanları, su ürünleri ve ev hayvanları için devamlı, güvenli ve besleyici yem tedariki anlamına gelmektedir.
Arkansas Üniversitesi sürdürebilirlik uzmanı konuyla ilgili değerlendirmesinde “Keskin değişikliklerin dünyasıyla yüz yüzeyiz. Her şey birbiriyle bağlantılı ve her şey bir değişimden geçiyor. Hepimiz bunun içerisindeyiz.” derken, AFIA’nın (Amerikan Yem Endüstrisi Birliği) sürdürülebilirlik konusunda ‘kılavuzluk eden’ teşkilatlardan biri olduğunu kaydediyor. Dünya yem teknolojisinin lider firmalarından Bühler Aeroglade’den Dijital Hizmetler Müdürü Paul McKeithan ise verimlilik, artıkları asgari düzeye indirme ve yeni kârlılık elde etme gibi alt başlıkları olan sürdürülebilirliğin sadece kendi firmalarının değil tüm aktörlerin görevi olduğunun altını çiziyor.
AFIA ve Bühler’in Feed Planet’in değerli okuyucuları için kaleme aldıkları makaleler yem sektörü için sürdürülebilirliğe dair çok şey anlatıyor.
AFIA makalesi için tıklayın.
BÜHLER makalesi için tıklayın.