Suudi Arabistan’ın tahıl tedarik sektöründe önemli bir oyuncu olan Anis Alam, bize verdiği bu özel röportajda ülkenin değişen gıda güvenliği stratejilerini özetledi. Alam, tahıl endüstrisinin karşılaştığı sorunları ve fırsatları, Suudi Arabistan’ın küresel trendlere nasıl uyum sağladığını ve gelecekte sürdürülebilir tedarik zincirleri sağlamak için atılan kritik adımları anlattı.

Suudi Arabistan, temel tarımsal ürünlerin kilit ithalatçısı ve dağıtıcısı olarak stratejik konumu nedeniyle Orta Doğu tahıl piyasalarında çok önemli bir rol oynuyor. Artan nüfusu, sınırlı ekilebilir arazi ve su kaynakları ile ülke, gıda ve yem ihtiyacını karşılamak için büyük ölçüde tahıl ithalatına bağımlı. Sonuç olarak, tahıl ticareti Suudi Arabistan’ın gıda güvenliği stratejisinin merkezi bir unsuru haline gelmiş durumda.
Anis Alam
Bu son derece önemli sektörü şekillendiren lider şirketlerden biri de ARASCO (Arabian Agricultural Services Company). Bölgede tarım alanında önemli bir oyuncu olarak kurulan ARASCO, Suudi Arabistan için tahıl ve diğer temel gıda maddelerinin tedarikini güvence altına almayı misyon edinmiş bir şirket. Yeni yılın bu ilk sayısında ARASCO Tahıl Tedarik Müdürü Sayın Anis Alam ile Suudi Arabistan’ın tahıl sektöründeki gelişmeleri ve ülkenin gıda politikalarını konuştuk. Tahıl endüstrisinde yaklaşık 40 yıllık tecrübeye sahip olan Alam, Krallığın tedarik stratejilerinin şekillendirilmesinde etkili olmuş bir isim. Alam, röportaj kapsamında Suudi Arabistan’ın küresel tahıl piyasasında, özellikle de fiyat dalgalanmaları ve jeopolitik riskler konusunda karşılaştığı sorunlara dikkat çekti. Bu zorluklara rağmen ülkenin önemli küresel tedarikçilerle kurduğu güçlü ilişkiler ve lojistik altyapısına yaptığı yatırımlar sayesinde tahıl tedarikini nasıl başarılı bir şekilde yönettiğini vurguladı. Tecrübeli yönetici, Suudi Arabistan’ın nüfusu artmaya devam ettikçe ve gıda talebi arttıkça, ülkenin gıda güvenliği stratejisinin ortaya çıkan bu ihtiyaçları karşılayacak şekilde gelişmesi gerektiğine inanıyor.
ARASCO’nun temel faaliyetleri ve ülkenin tarım sektöründeki rolü hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz?
ARASCO, Suudi Arabistan gıda güvenliğini sağlama konusunda önde gelen oyunculardan biri ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) bölgesinde önemli bir ulusal gıda şirketi olarak hizmet veriyor. Yıllık yaklaşık 4,5 milyon ton üretim kapasitesiyle Orta Doğu’daki en büyük hayvan yemi üreticilerinden biriyiz. ARASCO, iştiraki MEFSCO aracılığıyla Orta Doğu pazarına glikoz ve nişasta da dahil olmak üzere yüksek kaliteli gıda bileşenleri ve çözümleri sunuyor. Suudi Arabistan’da en hızlı büyüyen tavuk üreticilerinden biriyiz ve ülkenin kümes hayvanı talebini karşılamak için yaklaşık 600 bin piliç işliyoruz. ARASCO, Dammam Limanı’nda yaklaşık 500 bin ton kapasiteli bir tahıl depolama tesisine sahip ve ithal edilen tarımsal ürünlerin güvenli bir şekilde elleçlenmesini ve depolanmasını sağlıyor. ARASCO Logistics ise yılda 5 milyon tondan fazla tarımsal ürünün elleçlenmesini ve nakliyesini gerçekleştiriyor. Şirketin yem fabrikaları, bölge genelinde dağıtım verimliliğini artıran demiryolu ile stratejik olarak birbirine bağlı.
ARASCO, Suudi Arabistan’ın gıda ve yem endüstrilerinde hayati bir rol oynuyor. Şirketin hem yerel hem de bölgesel tahıl tedarik zincirindeki pazar konumunu nasıl tanımlarsınız?
ARASCO, üretim ve işlemeden depolama ve lojistiğe kadar tarımsal tedarik zincirinin çeşitli yönlerini entegre ederek Suudi Arabistan’ın gıda güvenliğinin artırılmasında önemli bir rol oynuyor. Yerel olarak, ülkenin ihtiyaçları için yılda en az 3,5 milyon ton çeşitli tahıl ve küspe ithal eden kilit bir oyuncu konumundayız.

Suudi Arabistan’da yem ve gıda güvenliği alanında öncüyüz ve MENA bölgesinde açık ara en büyük oyuncuyuz. Yurt içi talepleri karşılamanın yanı sıra diğer ülkelere balık yemi, vitamin ve mineral premiksleri ihraç ediyoruz. Glikoz şurubumuz ve nişastamız da çok çeşitli uluslararası pazarlara ihraç ediliyor ve bölgenin tahıl tedarik zincirindeki lider konumumuzu daha da sağlamlaştırıyor.
ARASCO’NUN BÜYÜME VEGENİŞLEME VİZYONU
ARASCO Orta Doğu’da güçlü bir şekilde faaliyet gösteriyor. Bölgesel veya uluslararası pazarlarda daha fazla genişleme veya ortaklık planınız var mı?
Elbette ARASCO Orta Doğu’da baskın bir pazar payına sahip ve biz bu güçlü temeli geliştirme konusunda kararlıyız. İleriye dönük stratejimizin bir parçası olarak, hem bölgesel hem de uluslararası pazarlarda genişleme ve ortaklık fırsatlarını aktif olarak araştırıyoruz.
SUUDİ ARABİSTAN’IN TAHIL ÜRETİMİ VE İTHALAT GÖRÜNÜMÜ
Suudi Arabistan’ın buğday, arpa ve mısır üretim, tüketim ve ithalat görünümü hakkında bilgi verebilir misiniz? Önümüzdeki sezonda yurtiçi buğday üretimi için beklentiniz ne yönde?
Suudi Arabistan, başta su kıtlığı olmak üzere sınırlı yerli üretim kapasitesi sebebiyle tahıl ve yem talebini karşılamak için büyük ölçüde ithalata bağımlı. Ülkenin yıllık ithalat ihtiyacı yaklaşık 5 milyon ton mısır, 3,5 milyon ton ekmeklik buğday, 4 milyon ton arpa, 2 milyon ton soya küspesi ve 6 milyon ton farklı formlarda çeşitli lifli yem hammaddeleri şeklinde sıralanabilir.

Stratejik ithalat yoluyla tahıl arzını güvence altına almak ve gıda ve yem güvenliğini sağlamak Suudi Arabistan için önceliğini korumaya devam ediyor. Buna, gelişmiş tahıl depolama tesisleri gibi sağlam altyapının sürdürülmesi ve istikrarlı ve güvenilir bir tedarik zinciri sağlamak için uluslararası ticaret ortaklıklarının teşvik edilmesi de dâhil.
Gelecek sezonun talebini karşılamak için ihtiyaç duyulan temel tahıl ithalatının tahmini hacmi nedir?
Önümüzdeki sezon için öngörülen ithalat hacimleri arasında yaklaşık 5 milyon ton mısır, 3,5 milyon ton buğday ve 4 milyon ton arpa yer alıyor. Bu temel gıda maddelerine ek olarak Suudi Arabistan, hayvancılık ve kümes hayvancılığı sektörlerini desteklemek için önemli miktarlarda çeşitli lif ve yem bileşenleri de ithal ediyor.
TAHIL VE YEM ENDÜSTRİSİNDEKİ BÜYÜK DEĞİŞİMLER
Neredeyse 40 yıldır tahıl ve yem endüstrisindesiniz. Profesyonel kariyeriniz boyunca ne gibi önemli değişiklikler gözlemlediniz? Sektörde hangi trendler öne çıkıyor?
İlk başladığımda işleri manuel olarak yürütüyorduk. Daha sonra yıllar içinde faks makinelerinin, e-postaların, WhatsApp’ın ve sosyal medya da dahil olmak üzere diğer dijital iletişim biçimlerinin kullanılmaya başlandığına şahit olduk. İletişimdeki bu dönüşüm en önemli değişikliklerden biri oldu.

İkinci büyük değişim ise iş trendlerinde yaşandı.1985-1986 yıllarında Suudi Arabistan’da yem fabrikamızı kurduğumuzda birçok kişi bize gülmüştü. Ancak yönetimimiz ve hissedarlarımız ülkede kaliteli bir yem üretim sistemi kurma konusunda tam bir güvene sahipti. Bölgede gıda ve yem güvenliğine katkıda bulunmaya kararlıydık. Bu sadece bir yem fabrikası kurmakla ilgili değildi; aynı zamanda gıda test laboratuvarları, tahıl depolama, lojistik ve müşterilerin eğitimi için altyapı oluşturmayı da içeriyordu. Zaman içinde sektörün olgunlaştığını, vadeli işlem ticareti ve prim fiyatlandırması gibi kavramların işin ayrılmaz parçaları haline geldiğini gözlemledik. Cargill ve Bunge gibi büyük küresel oyuncular pazara girerek bölgeye önemli yatırımlar getirdi. Tüketici davranışları da değişti; insanlar daha eğitimli hale geldi ve kaliteye fiyattan daha fazla değer vermeye başladı. Artık daha kaliteli yem ve gıda için ilave ücret ödeme konusunda istekliler.
Bugün, karma yem pazarında devrim yarattığımızı gururla söylüyoruz. Bölgedeki daha küçük yem üreticilerinin önünü açtık, süreçlerini basitleştirdik ve operasyonlarını daha verimli hale getirdik.
TAHIL PİYASASINDAKİ TEMEL ZORLUKLAR
Suudi Arabistan’ın mevcut küresel tahıl piyasasında karşılaştığı en büyük sorunlar neler?
Su kıtlığı, yerli tahıl üretimini sınırlayan ve ithalata bağımlılığı artıran kritik bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. En büyük risk, savaşların veya diğer olayların yol açtığı tedarik zinciri kesintilerinde yatıyor. Örneğin, Rusya-Ukrayna çatışması ve Kızıldeniz bölgesindeki istikrarsızlık, yüksek sigorta primleri ve savaş riski ek ücretleri sebebiyle sevkiyat başına 25 ila 50 dolar ekstra navlun maliyeti getirerek mali kayıpları arttırdı. Hem yükleme hem de boşaltma noktalarındaki liman tıkanıklıkları bu sorunları daha da artırarak gecikmelere ve verimsizliğe sebep oluyor.
Her ne kadar son yıllarda elverişli hava şartları sebebiyle küresel tahıl üretimi mükemmel olsa da, asıl sorun üretimden ziyade artan navlun maliyetleri, sigorta primleri ve nakliyeyi etkileyen jeopolitik risklerdir. Bu engellere rağmen Suudi Arabistan, etkili dış politikalar ve tahıl piyasasındaki kilit ülkelerle güçlü ilişkilerini sürdürerek bu sorunlarla akıllıca başa çıktı. Bu stratejik yaklaşım, bu risklerin etkisini azaltmaya ve ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak için istikrarlı bir tahıl arzını sürdürmeye yardımcı oldu.
Suudi Arabistan, sürdürülebilir su kullanımını muhafaza ederken yerli buğday üretimini artırmak için çaba sarf ediyor. Bu çabalar ne kadar başarılı oldu ve şimdiye kadar elde edilen önemli başarılar nelerdir?
Hâlihazırda ülke yaklaşık 1 milyon ton buğday, 500 bin ton arpa ve 1 milyon ton mısırı yerel olarak üretiyor. Önümüzdeki yıllarda özellikle arpa ithalatında önemli bir değişim bekleniyor. Karma yem çözümlerinin giderek daha fazla benimsenmesiyle birlikte, arpa ithalatının önümüzdeki iki yıl içinde yaklaşık 2 milyon tona düşeceği tahmin ediliyor.
Hükümet politikaları yerel tahıl üretiminin desteklenmesinde nasıl bir rol oynuyor? Yerli üretimi artırmaya yönelik özel teşvikler, sübvansiyonlar veya girişimler var mı?
Hükümet politikası, yerel tahıl üretiminin desteklenmesinde çok önemli bir rol oynuyor. Şu anda, artık doğrudan yem üreticileri için olmasa da son kullanıcılar için teşvikler uygulanıyor. Bununla birlikte hükümet, sorunsuz ticaret akışlarını aktif olarak kolaylaştırarak her zaman tutarlı bir hammadde tedariki sağlıyor.
Suudi Arabistan, sektörü desteklemek adına kesintisiz bir şekilde iyileştirilen en iyi tarım politikalarından birine sahip. Hükümet, fabrika kurmak ve lojistik altyapısını geliştirmek için düşük faizli veya bazı durumlarda faizsiz krediler sunarak sektörü desteklemeye tamamen kararlı. Bu önlemler ülkenin tarım ve tahıl üretim kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyor.
Suudi Arabistan’ın nüfus artışı ve artan gıda ve hayvan yemi talebi tahıl tüketimini artırıyor. Bu aürecin önümüzdeki yıllarda nasıl gelişeceğini öngörüyorsunuz?
Suudi Arabistan şu anda yılda yaklaşık %2’lik bir nüfus artışı kaydediyor. Bununla birlikte, sağlık ve gıda kalitesine ilişkin farkındalıkta önemli bir artış yaşanmaya devam ediyor. Sonuç olarak, yüksek kaliteli gıdaya olan talep artıyor. Kalitedeki iyileşmeler ve artan iç tüketim sebebiyle karma yem üretiminin en az %5 ila %10 oranında büyümesini bekliyoruz.
SUUDİ ARABİSTAN TAHIL TEDARİK ZİNCİRİNİ NASIL GÜÇLENDİRİYOR?
Son yıllarda ülkenin tahıl lojistiği ve depolama altyapısında (örneğin limanlar, silolar) verimli tahıl ithalatını ve dağıtımını desteklemek için ne gibi iyileştirmeler yapıldı?
Suudi Arabistan, tahıl ithalatı ve dağıtımının verimliliğini artırmak için son yıllarda tahıl lojistiği ve depolama altyapısında önemli iyileştirmeler yaptı. Nakliye için hem karayolu hem de demiryolu seçeneği mevcut. Ülke tüm bölgeleri birbirine bağlayacak kapsamlı bir demiryolu ağı oluşturmayı planlıyor. Bu girişim lojistiğin daha ekonomik ve etkin olmasına yardımcı olacaktır.

Kamyonlar için motorin fiyatlarının sabit kalması, nakliye maliyetlerinin tutarlı olmasına katkıda bulunuyor. Ayrıca, özel şirketler artan talepleri karşılamak için limanlarda ve ülke içinde yeterli depolama tesisleri inşa etmeye aktif olarak yatırım yapıyor. Hükümet ayrıca tarım sektörünü desteklemek ve tarımsal ürünlerin istikrarlı bir şekilde tedarik edilmesini sağlamak için yurt dışında da önemli yatırımlar yapıyor.
GÜÇLÜ TAHIL TEDARİK ZİNCİRLERİ STRATEJİSİ
Rusya ve AB gibi tedarikçilerin baskın rolü göz önünde bulundurulduğunda, Suudi Arabistan jeopolitik gerilimler veya piyasa dalgalanmalarıyla ilişkili riskleri azaltmak amacıyla tedarikçi tabanını çeşitlendirmek için hangi stratejileri izliyor? Tedarik zincirinizi güçlendirmek için araştırdığınız yeni bölgeler var mı?
Suudi Arabistan, jeopolitik gerilimler ve piyasa dalgalanmalarıyla ilişkili riskleri azaltmak için çeşitlendirilmiş bir yaklaşım uygulayarak çok sayıda tedarikçiden tahıl tedarik edebiliyor. Ülke, tüm tarım ülkelerine yönelik açık ve dostane politikaları sayesinde Çin, Rusya, Ukrayna, Avrupa ve diğer bölgelerden ithalat yapıyor. Bu strateji, hükümetin yem ve gıda üretimine yönelik tahıl tedarik zincirinin istikrarını sağlayan mükemmel politikalarıyla destekleniyor.

Suudi Arabistan, Afrika ülkelerinin önemli bir tarımsal potansiyele sahip olduğuna inanıyor ve bu pazarların keşfedilmesi konusuna büyük ilgi duyuyor. Nijerya, Zimbabve ve Somali’nin yanı sıra Doğu ve Batı Afrika’daki diğer ülkeler verimli topraklara ve elverişli iklimlere sahip. Ancak buradaki asıl problem siyasi istikrarsızlık. Örneğin Sudan, bir dönem nispeten istikrarlı hale geldiğinde umut vaat etti. Hatta bize ekim yapmamız için 10 bin hektarlık bir arazi teklif edildi. Ne yazık ki uzun vadeli siyasi istikrarın olmayışı daha fazla gelişme kaydedilmesini engelledi. Afrika ülkeleri istikrarı sağlayabilir ve yatırım çekmeyi başrabilirlerse, Orta Doğu ve Körfez bölgeleri için tahıl ambarı olma potansiyeline sahip.
Suudi Arabistan’ın kendi sınırları dışında tahıl üretimine yatırım yaptığı biliniyor. Siz hangi ülkelere yatırım yapıyorsunuz?
Sudan gibi ülkelerde önemli yatırımlar yaptık. Ayrıca Suudi yatırımcılar Ukrayna, Kazakistan, Rusya, Avustralya ve Romanya ile İtalya da dâhil olmak üzere Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde tarım arazileri satın aldı. Arjantin’de de önemli holdingler var. Bu çeşitlendirme, yatırımların farklı bölgelere ve hava şartlarına göre dağılmasını sağlıyor.

Suudi Arabistan için temel tahıllarda kısmi kendine yeterlilik için uzun vadeli bir plan söz konusu mu, yoksa ithalata bağımlılık gıda güvenliği stratejisinin temel taşı olmaya devam edecek mi? Yerel tahıl üretimi için uzun vadeli vizyonunuz nedir?
Suudi Arabistan önemli bir su kıtlığı sorunuyla karşı karşıya ve bu da ülkenin ithalata bağımlı kalacağı anlamına geliyor. Buna rağmen hükümet, diğer ülkelerle işbirliği içinde büyümeyi sürdürerek gıda güvenliğini sağlamaya kararlı. Gıda güvenliğini destekleme çabaları, hem hükümet hem de özel sektörün dâhil olduğu ortaklıklarla hem yurt içinde hem de uluslararası alanda önemli yatırımları içeriyor. Su kısıtlılığı sebebiyle temel tahıllarda tam kendine yeterlilik mümkün olmasa da, odak noktası istikrarlı büyümeyi sürdürmek ve dayanıklı bir gıda arzını güvence altına almak.
Suudi Arabistan modern değirmen ve işleme tesislerine büyük yatırımlar yaptı. Ülkenin mevcut işleme kapasitesi nedir? Daha fazla genişleme planı var mı?
5 milyon tonu aşan değirmen kapasitesi söz konusu ve üretimin daha verimli olması için bu özelleştirildi. Plan, bu sektörü tamamen özel sektöre açmak ve böylece daha kaliteli gıda ve yem için pazarda rekabet edebilmek. Eski limanlardaki sıkışıklıkları önlemek ve malzeme boşaltma verimliliğini arttırmak için yeni limanlar geliştiriliyor. Eski limanlar da modern boşaltma/depolama tesisleri ile donatılıyor.
SUUDİ ARABİSTAN YEM ENDÜSTRİSİNİN DURUMU
Suudi Arabistan, Orta Doğu’daki en büyük yem pazarlarından birine sahip. Yem endüstrisinin mevcut durumu ve büyüklüğü hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz? Sektör için öne çıkan önemli trendler veya sorunlar neler?
Suudi Arabistan’daki yem endüstrisi, sektördeki geniş tecrübesiyle köklü ve korunaklı bir yapıya sahip. Öncelikli odak noktamız, kâr-zarar kaygısı gütmeksizin ulusa ve topluma hizmet etmeye devam etmek. Bu duygu ve düşünce hükümet tarafından da güçlü bir şekilde destekleniyor. Suudi Arabistan yaklaşık 8 milyon ton karma yem üretim kapasitesine sahip. Bu sektör de istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor.

Toplamda yaklaşık 22 milyon ton büyüklüğündeki yem pazarımız, yılda 1,8 milyon deve, 1,5 milyon koyun, 1,2 milyon keçi, 500 bin sağmal inek ve yaklaşık 1,2 milyar kanatlı dâhil olmak üzere çeşitli bir hayvan varlığına hitap ediyor. Bu sektör son derece konsolide bir yapıya sahip ve hayvancılık sektörü giderek profesyonel özel çiftçiliğe doğru kayıyor ve daha önce uygulanan geçici çiftçilik yöntemlerinden önemli ölçüde uzaklaşıyor.
Farklı standartlara sahip birden fazla uluslararası tedarikçiden alım yaptığınız düşünüldüğünde, ARASCO olarak ithal edilen tahılların kalitesini ve güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz?
ARASCO, ithal edilen tahılların kalite ve güvenliğini hem yükleme hem de boşaltma limanlarında titiz bir kontrol sürecinden geçirerek sağlıyor. Hükümet yetkilileri de ülkeye yalnızca en iyi kalitede malzemelerin girdiğini garanti etmek için özenle çalışıyor. Standartların altındaki malzemeler derhal reddediliyor. ARASCO, hammaddelerin çeşitli sınırlarda analiz edilmesinde önemli bir rol oynayan IDAC LAB adında gelişmiş bir laboratuvar işletiyor. Tedarik zinciri boyunca kalite ve güvenliğe olan bağlılığımızı yansıtan “Önünüze gelen tabakta, illa ki ARASCO vardır.” diyebilmekten büyük gurur duyuyoruz.
Son olarak, Suudi Arabistan’da gıda tüketim alışkanlıklarında ne gibi değişiklikler gözlemlediniz?
Genç nesil sağlık konusunda çok bilinçli ve beslenme konusunda oldukça seçici. Kaliteli et, balık ve diğer proteinleri seçerek dengeli beslenmeye odaklanıyorlar. Ayrıca, genç çiftler önceki nesillere kıyasla daha az çocuk sahibi olmayı tercih ettiklerinden aile yapısı da küçülüyor. Bu değişimler, sağlık ve gıda kalitesi konusunda artan farkındalıkla birlikte diğer eğitimli toplumlarda görülen daha kapsamlı bir trendi yansıtıyor.