BLOG

Bizi yakaladıklarını sananlar, bizi izlemeye devam edecekler

28 Temmuz 20215 dk okuma

“Bugüne kadar sektöre kattığımız her şeyin karşılığında rakiplerimiz tarafından bir direnç, bir karalama kampanyası gördük. Bu tarz başarısızlık kompleksleri öngördüğümüz ve alışık olduğumuz durumlar olduğu için bu direnç bizi hep mutlu etti. Doğru yolda olduğumuzu bize hatırlatmaya devam etti.”

Abdullah Çolak
Yönetim Kurulu Başkanı
Yemtar

 Röportaj: Cemalettin Kanaş

Türk yem makinecilerinin dünya piyasasında edindiği yer, sektör paydaşlarınca kabul edilen bir gerçek. Bu sayımızda bu firmalar içerisinde önde gelen bir konuma sahip olan Yemtar’ın Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Çolak ile röportaj yapma imkânını elde ettik. Firma olarak kuruluşlarının 41. yılını kutlayan Yemtar, bir kaynak makinesiyle çıktığı yolda 27 yıldır ihracat yapan bir konum elde etmiş. Ayakları yere sağlam basan bir firma olmanın ve sektörde kalıcı bir yer edinmenin inovasyondan geçtiğini keşfeden firma yönetimi, yem makinesi sektörüne hitap eden bir Ar-Ge merkezi kurarak önemli bir ilke imza atmış. Abdullah Bey, kendilerinden önce Şanzımanlı Pelet Presinin Avrupalıların ‘at koşturup cirit attıkları’ bir ürün olduğunu ancak Ar-Ge merkezlerinde geliştirdikleri ürünle bu hâkimiyete son verdiklerini anlatıyor. Firma olarak hedeflerini, “sürdürülebilir büyüme ile ülkemizde yatırım yapmaya devam etmek ve küresel pazarda söz sahibi olmaya devam etmek” şeklinde ifade eden Sn. Çolak, inovasyon çalışmalarının devam ettiğini ve son aşamalarına geldikleri bir projeyi 2022 sonuna doğru gün yüzüne çıkaracaklarının müjdesini verdi.

İşte Yemtar Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Çolak’ın sorularımıza verdiği cevaplar:

Bu sene 41’inci yılınızı kutluyorsunuz. 41 yıllık hikâyenizi kısaca özetler misiniz?
Bizim hikâyemizin başlangıç noktası bir tane kaynak makinesidir. Hikâyemizin altında kurucumuz İsmail Çolak’ın zekâsı, hırsı ve öngörüsü de yatmaktadır. Kurucumuz, babamız İsmail Çolak’ın üstün iş ahlakı, dürüst çalışma prensipleri bizlere bıraktığı en önemli mirastır. Mücadelemizin asıl kaynağı ise yokluktan kurtulma çabasıydı. Ülkemizde yem sanayisi 1965’li yıllarda başlıyor. Babamız İsmail Çolak, o gün sektörde bizden daha tecrübeli olan Almanya’da 1-2 yıl kadar kalarak, tecrübe, iş disiplini gibi kültürleri de aldıktan sonra yurda dönüyor ve sıfırdan başlayarak makine imalat ve yem sanayii üzerine yoğunlaşıyor. Yem sektöründe başrol oynayan, sermayesi ve emeğiyle katkı veren kurum ve kuruluşların İsmail Çolak’a güvenmeleri sonucu Yemtar doğuyor.

Kurucumuzu 2005 yılında kaybettik. 2005’ten bugüne de iki kardeş olarak mücadelemize devam ediyoruz. İlk ihracatımızı 1986 yılında gerçekleştirdik. 1994 yılından itibaren de yoğun olarak yurt dışı satışlarımız artmaya devam etti. Bu süreç ile birlikte uluslararası pazara yayılmaya başladık. Bunların da bize, kendimizi geliştirmek adına çok büyük katkıları oldu. Ulusal pazarda rakiplerimiz ile nasıl mücadele edeceğimizi öğrendik. Bunun için inovasyon gerekiyordu. Kendimizi yenilememiz ve geliştirmemiz gerekiyordu. Bunu göz önüne alarak Ar-Ge Merkezimizi kurduk ve sürekli yenilikler ile yem sektörüne katkı sağlamaya devam ediyoruz.

“YEM SEKTÖRÜNÜN İLK AR-GE MERKEZİNİ
BİZ KURDUK”

Yemtar Ar-Ge ekibi ile ilgili söyleyecekleriniz nelerdir?
Türkiye’de yem sanayii sektörünün ilk Ar-Ge Merkezini Yemtar olarak biz kurduk. Tabii bizim Ar-Ge merkezimiz gerçekçi bir Ar-Ge merkezidir. Gerçekten üretmek için, sektöre yenilik katabilmek için mücadele veren bir Ar-Ge merkezidir. Ar-Ge merkezimizin en başarılı projelerinden bir tanesi; Yemtar Şanzımanlı Pelet Presidir. Biz bu teknolojiyi üretene kadar tüm Türkiye Şanzımanlı Pelet Presi teknolojisini yurtdışından ithal ediyordu. Geçtiğimiz 2020 yılında yeni ve çok büyük bir proje olan Akıllı Tip Konteyner Yem Fabrikasını sektöre kazandırdık. Bununla birlikte Ar-Ge merkezimizin çalışmalarıyla Türkiye’nin ilk Organik Gübre Sistemi, ilk 1200’lük değirmeni, Pelpeak gibi birçok ilklere de imza attık.

“YAPTIĞIMIZ İŞLERİN HER ZAMAN ARKASINDA OLDUK”

Şanzımanlı Pelet Presinizin sektördeki başarısı/memnuniyeti hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şanzımanlı Pelet Presi teknolojisi, tabiri caizse Avrupalıların at koşturup cirit attıkları bir enstrümandı. Türkiye’de “Biz bu makineyi yaparız!” dediğimizde “Hayal kurmayı bırakın” şeklinde birçok tepki aldık. Ama biz hayal kurmayı çok sevdiğimiz için, hayallerimizin peşinden koşmaya devam ettik. Daha sonra ilk ürünümüzü çıkarmaya başladık. Yaklaşık 4-5 yıl kadar ciddi bir çalışma ile makinemizi 7/24 çalıştırarak bire bir sahadaki performansını izledik. Bizim gözümüzde rüştünü ispat ettiği noktada piyasaya sürme kararı verdik. Şükürler olsun ki bugüne kadar ufak tefek sorunlar harici büyük bir sorun ile karşılaşmadık. Ufak tefek sorunlar olabiliyor fakat sektörün çok iyi bildiği bir şey var o da; “Yemtar bugüne kadar yaptığı işin her zaman arkasında durdu.” Biz bugüne kadar hiçbir ürünümüzü müşteri ile baş başa bırakmadık. Sonuç olarak biz makinemizin üzerine ismimizi yazıyoruz. Bizim farkımız bu oluyor. Biz projeyi alırız, faaliyete geçiririz, müşteri ile baş başa bırakmayız. Müşteri ne zaman isterse biz o zaman bırakırız. Ama başları sıkışırsa daima yanlarında oluruz. Bu bizim en güçlü ve en sevdiğimiz yanımızdır. Şirket kültürümüzde de bu vardır. Bu vesileyle sürekli gururla aldığımız yorum “Yemtar kimseyi yarı yolda bırakmaz.” olmuştur.

“YENİLİKLERİMİZ HİÇ BİTMEYECEK”

Dünya’da ve Türkiye’de birçok ilki başardığınızı belirttiniz. Bu liderliği neye borçlusunuz?
Şirket bünyesinde çalışma arkadaşlarımızın donanımlı, becerikli, tecrübeli ve yenilikçi olması en önemli varlığımızdır. Bilgi, tecrübe ve emek bir araya gelince başarı kendiliğinden gelir. Ülkemiz başta olmak üzere, mesai arkadaşlarımıza, müşterilerimize, tedarikçilerimize değer katmak ve bu yapıların ortak aklından sonuca ulaşmak çalışma prensiplerimizin başında gelir.

Biz öncelikle yem sanayisine çok şey borçluyuz ve bu borcu ödeyebilmek için sürekli yenilik yapıp, inovasyonu aktif halde tutmak zorundayız. Ben bu şirkete 1993 yılında geldim, geldiğim yıldan bugüne şirkette sürekli bir yenilik içerisindeyiz. Her yıl 2-3-5 demeden makine, ekipman veya proje olarak sektöre bir yenilik kattık. Tüm ekip arkadaşlarımızın da bu bilinçle hareket ettiğini bilmenin mutluluğunu ayrıca yaşamaktayız. Bu yenilik hiç bitmeyecek, bitmemesi için çokça gayret ediyoruz.

Yeni inovasyon projeleriniz var mı? Yeni çalıştığınız projelerden kısaca bahseder misiniz?
Hedef; sürdürülebilir büyüme ile ülkemizde yatırım yapmaya devam etmek ve küresel pazarda söz sahibi olmaya devam etmektir.

Yeni inovasyon projelerimiz var. Çok kısa bir süre sonra, artık son aşamalarında olduğumuz bir projeyle sektöre yeni bir soluk getireceğiz. Tahmin ediyorum 2022 yılı bitmeden sektör tanımış olacak. Bir yandan da bunun heyecanını yaşıyoruz bu dönemde. Ben önemle şunu söylemek istiyorum; “Bizi yakaladıklarını sananlar, bizi arkadan izlemeye devam edecekler.” Bu bizim için önemli bir slogandır. Bugüne kadar sektöre kattığımız her şeyin karşılığında rakiplerimiz tarafından bir direnç, bir karalama kampanyası gördük. Bu tarz başarısızlık kompleksleri öngördüğümüz ve alışık olduğumuz durumlar olduğu için bu direnç bizi hep mutlu etti. Doğru yolda olduğumuzu bize hatırlatmaya devam etti. Eninde sonunda haklı çıktığımızı biz değil, müşterilerin kendilerinin söylemesi bizi ekstra motive etti, onurlandırdı. Bizi daha çok hevesle, daha çok heyecanla mücadelemize devam etmek için kamçıladı. Biz de bu sektörde öncü olmayı sürdürmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Son olarak da, en başta sektöre, kurucumuza ve bütün çalışma arkadaşlarıma bana bu desteği ve bu çalışma gücünü verdikleri için teşekkür ederim.

Röportaj Kategorisindeki Yazılar
02 Kasım 20228 dk okuma

“Sürdürülebilir bir gezegene doğru ilerliyoruz”

11 Ekim 202210 dk okuma

Uzman doktorlardan oluşan bir ekip gibiyiz

24 Temmuz 20246 dk okuma

Pedro Nonay küresel ticaretin ve finans paradigmalarının dönüşümünü anlattı

Pedro Nonay görüşleriyle, küresel ticaretin, jeopolitik etkilerin ve yem endüstrisindeki teknolojik ilerlemelerin değişen manzarasına ışık tutuyor.