BLOG

Çömelmiş boğa, saklanan ayı

31 Mart 20215 dk okuma

Elena Neroba

Elena Neroba İş Geliştirme Müdürü Maxigrain Maxigrain

Tarih bize Çin'in ticaret ve savaş konularında iyi olduğunu söylüyor. Ticaret anlaşması, Afrika domuz vebası (ASF) ve koronavirüs hammadde pazarında bir hareketlilik başlattı. Ve bu hemen durulmayacak.

15 Ocak 2020 günü, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin, Ticaret Anlaşmasının Birinci Aşaması olarak adlandırılan 9 sayfalık bir belge belgesi imzaladı. Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki ticaret savaşı konusu gündemden düşse de savaş bitmiş değil. Aslında, anlaşma sorunların çoğunu çözüme kavuşturamadı. Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü (PIIE) tarafından yapılan araştırmaya göre, ABD Ticaret Yasası’nın 301 numaralı bölümünün gümrük vergileri hala yaklaşık 335 milyar dolara tekabül ediyor ki bu da Pekin'in 90 milyar dolara uyguladığı ithalat ve karşı ücretlerin %66'sına veya ABD'den yapılan ithalatın %58'sine denk geliyor. Her ne kadar Çin, 2020 ve 2021 boyunca satın alma sözü verdiği ek ABD malları ve hizmetleri 200 milyar dolar değerinde olsa da. 17 Şubat 2020'de Çin Maliye Bakanlığı, Çinli şirketlerin birçok farklı üründe halen yerinde duran önemli karşı gümrük vergilerinden muafiyet başvurusunda bulunabilecekleri ayrı bir süreç oluşturdu ve örneğin Çinli şirketlere soya fasulyesi satın almaları için teşvikler vermeye başladı. Ancak Çin yönetimi bu konuda özel bir yorumda bulunmadı. Trump yönetiminin, Amerika Birleşik Devletleri'nden muhtemel ithalat konusunda Çin hükümetinin nihai söz sahibi olacağı bir sistemi imzalaması üzerine ortaya çıkan sonuç, ABD hükümetinin Çin ekonomisinin fazla devlet kontrollü olduğu yönündeki korkularıyla çelişiyor.

hammadde pazarı

Ancak seçimden önceki yıl boyunca Çin, satın alma hızında geride kaldı. USTR (ABD Ticaret Temsilciliği) ve USDA (ABD Tarım Bakanlığı), Trump yönetiminin Çin'in birkaç seçili tarımsal ürünü satın aldığı iddiasıyla ilgili çok daha ümit verici bir değerlendirme yayınladı. Ticaret Anlaşmasının uygulanmasını iki faktörün bağımsız olarak etkilediği konusu dikkatlerden kaçmamalıdır: Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nün (PIIE) adı geçen araştırmasına göre Çin domuz varlığının %40'ını yok eden ASF ve koronavirüs salgını.

Salgın nedeniyle ABD GSYİH'sının %3,5 düştüğü söyleniyor. Çin ekonomisi 2020'de salgın öncesinde %6 civarında olan tahminlerin çok altında kalarak %2,3 büyüyebildi. Pandemi, ticaret akışlarını da etkiledi. Yalnızca Haziran ayında, Çin'in ithalatı salgın öncesi seviyelere ulaştı. Bununla birlikte, Çin'in ABD'den tarım ürünleri ithalatı 2020'de 2019'a göre daha yüksek oldu. Çin'in aynı ürünleri dünyanın geri kalanından ithalatındaki büyüme bu dönemde değişim göstermedi. Anlaşmanın ilk aşamasının yasal koşullarına uygunluğunu değerlendirmek için 2020 yılını 2019 ile değil 2017 ile karşılaştırmak gerekiyordu. Çin 2020 yılında tarımsal ürün alımlarını artırmış olsa da eldeki rakamlar ABD'den 2020 yılında yapılması gereken tarım ürünleri ihracatından %18 düşük ve ABD yönetiminin hedeflerinin çok altında kalmıştır. Ticaret savaşından önce, soya fasulyesi ABD'nin Çin'e yaptığı tarımsal ihracatın yaklaşık %60'ını oluşturuyordu ve Çin'in %25 misilleme gümrük vergileri uyguladığı ilk mallar arasındaydı. Çin'in alımları Brezilya'ya kaydırmasıyla ABD'nin ihracatı 2017'de 12 milyar dolarken bir yıl sonra 3 milyar dolara düştü (infografikler - FAS USDA). Başkan Trump'ın 2018'in sonlarından bu yana, Amerikan çiftçilerinin rekor miktarlarda stoklamak zorunda kaldığı soya fasulyesini yakında "pazarlamaya geri döneceğine" dair defalarca güvence vermesine rağmen, 2019'daki satışlar 2017'ye kıyasla üçte bir oranında daha düşük kaldı. 2019'da hayvan yemi için azalan talep Afrika domuz vebası salgınının yıkıcı etkilerinden kaynaklandı.

Çin, anlaşmanın ilk aşamasının imzalanmasından önce dahi yerel domuz açığını gidermek için 2019'da Amerika Birleşik Devletleri'nden daha fazla domuz eti ithal etmeye başladı. Açık o kadar şiddetliydi ki, 2020'de dünyanın geri kalanından Çin'e yapılan domuz eti ithalatı 2017'ye göre beş kattan fazla arttı. Çin, ASF'nin üstesinden geldiğini ve yeni domuz çiftliklerine milyonluk yatırımlar yapmaya hazır olduğunu duyurana kadar, iç piyasada et fiyatları hızla yükseldi. Ancak bu kompleksler inşa edilip hizmete girdikten sonra bile hayvanların büyümesi zaman alacak. Ve tüm yemlerin Amerika Birleşik Devletleri'nden satın alınabileceğine bel bağlamak, fiyatlar yükselirken kendini bağlamak anlamına gelecektir. Bu nedenle, Çin'in 2020'de dünyanın geri kalanından ithalatı, PIIЕ'nin "Anatomy of a flop: Why Trump's US-China phase one trade deal fell short" (Bir fiyaskonun anatomisi: Trump'ın ABD-Çin ticaret anlaşmasının birinci safhası neden yetersiz kaldı) başlıklı makalesinde belirtildiği üzere, 2017'ye kıyasla mısırda %340'tan fazla, buğdayda ise %280 arttı.

Ancak bu hikâyede, başka bir gerçek bana ilginç geliyor. Nedendir bilinmez, mısır ithalatındaki artış, diğer tahıl türlerinin alımlarındaki artıştan birkaç kat daha yüksek. Çeşitli analitik kurumlara göre, Çin dünya rezervlerinin %65'ini elinde tutuyor. Stoklarında bu kadar çok mısır bulunduran bir ülke neden hala dış pazarlardan hem de yükselen fiyatlarla alım yapsın ki? Yılda 260 milyon tonun üzerinde üretim yaparken yeni GDO çeşitlerine izin vermek için ekilen alanı genişletmek neden? ABD Tahıl Konseyi Çin Direktörü Brian Lomar da aynı soru işaretlerini taşıyor. USDA Yıllık Tarımsal Görünüm Forumu'nda bir konuşma yapan Lohmar, bu durumun aynı zamanda Çin para biriminin güçlendirilmesiyle (böylece ABD'den mısır ve diğer tarım ürünlerinin ihracatı ucuzlar), Çin'deki toprağın sağlığı ile ilgili endişelerin artmasıyla ve devletin yerli stokları artırmasına izin veren ve mısırın da bir parçası olduğu ithalat rejimi ile ilgili olduğuna inanıyor. Çin İstatistik Bürosu 2018 yılında, mısır ekimi ile ilgili 10 yıllık bir anketin sonuçlarını yayınladı. Buna göre, ekim alanlarındaki %50'lik artışa karşılık verim tahminlerinde önemli bir artış yaşanmadı. Bu sezon tayfunlar üretime zarar vereceğini ve tahminlerime göre mahsulün %10'una kadar etki yapacağını bu bilgiye eklemek isterim. Ve birçok kişinin Çin'in mısır stoklarının sadece kâğıt üzerinde olduğunu düşündüğünü hesaba katarsak ve Lomar'ın modernize edilmiş domuz çiftliklerinin %75 oranında mısıra dayanacağını varsayımını eklersek, o zaman bir dizi Çin mısır alımı daha göreceğiz demektir. Ve bu durum, bu sezon sona ermeyecek ancak biraz daha sakinleşebilir.
Kapak Dosyası Kategorisindeki Yazılar