Türkiye, Aviagen'in dünya çapında "bölüm" statüsü kazanan dördüncü üretim üssü oldu.
Üst düzey
biyogüvenlik standartlarına sahip olmanın bir sonucu olarak,
Aviagen® Anadolu 27 Ocak 2020 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından resmî olarak bölüm statüsü almaya hak kazandı. Bu, şirketin, ülkenin diğer bölgelerinde bir Avian Influenza (AI) salgını ortaya çıkmış olsa bile, Türkiye ve Orta Doğu’daki ve aynı zamanda bölüm statüsünü resmî olarak tanımış ve kabul etmiş olan ülkelere
canlı hayvan teslimatı yapmasına izin vermektedir.
"Hastalıktan Arilikte Bölümlendirme Yönetmeliği” çerçevesinde hazırlanan “İhbarı Mecburi Tavuk Vebası (Avian Influenza) Hastalığından Ari Bölümlerin Tanımlanması ve İlanı Hakkında Talimat” kapsamında T.C.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından denetlenmesinin ardından,
Aviagen Anadolu,
biyogüvenlik konusundaki çabaları sayesinde Birleşik Krallık, ABD ve Brezilya'nın ardından 27 Ekim 2020 tarihinde Bakanlık tarafından onaylanan bölüm sertifikası almaya hak kazanmıştır.
Bölümlendirme bir ülke ya da bölgede Avian Influenza hastalığının ortaya çıktığı durumlarda bölüm statüsü olan firmanın bölüm içinde yer alan bütün işletmelerden ihracat yapmasını temin eder.
Bölümlendirme proaktif bir yaklaşımla hastalığın bölüm içinde yer alan işletmelere girmemesi için gerekli yüksek biyogüvenlik önlemlerinin alındığını, bütün faaliyetlerin kayıt altında olduğunu ve şeffaf bir şekilde izlenebildiğini, gerek iç gerekse Bakanlık denetimleri ile işletmelerin yönetim ve üretim sisteminin sürekli denetlenerek kontrol altında tutulduğunu garanti altına alır. Şirketin uyguladığı yüksek
biyogüvenlik önlemleri sayesinde sadece Avian Influenza için değil diğer enfeksiyöz ajanların işletmeye girişini önlemek de mümkün olmaktadır.
Bölüm statüsündeki bir şirketin ihracat yapabilmesi tamamen ülkeler arası ikili anlaşmalarla ülkelerin birbirinin statüsünü tanımasına bağlıdır. Bu sebeple, Aviagen Anadolu sürdürülebilir bir bölüm statüsü ve bunun diğer ülkeler tarafından tanınması için resmi otorite olarak
Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri ile sektör dernek ve kuruluşlarının desteğini arkasına alarak ülkemizi ihracat pazarlarında da başarıyla temsil etmeye devam edecektir.
Stratejik öneme sahip bir diğer husus da
Türk Kanatlı Sektörü’nün sürdürülebilir bir üretim yaparak, halkın sağlıklı ve uygun fiyatlı kanatlı etine ulaşmasını temin etmek amacıyla yüksek jenerasyon (ana damızlık ve damızlık) hayvan tedarikinde sorun yaşanmamasıdır. Bu açıdan bakıldığında damızlık teminini güvence altına almak amacıyla farklı ülkelerdeki bölüm statülerinin resmi makamlarca ikili anlaşmalarla onaylanması,
Türk Kanatlı Sektörü’nün gerek yurt içi talebi karşılamaya devam etmesi gerekse uluslararası arenadaki konumunu güçlü bir şekilde devam ettirmesi ve ileriye taşıması açısından stratejik bir önem arz etmektedir.
Aviagen Anadolu Genel Müdürü
John McGrellis, bu başarılarında çok çalışma ve özverinin önemine değindi. “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tesis ve prosedürlerimizi inceleyerek OIE’nin Bölgeselleştirme ve Bölümlendirme Standartları Bölüm 4.4 ile uyumlu bir şekilde
Aviagen Anadolu’ya bölüm statüsü vermesinden büyük mutluluk duyuyorum. Yaklaşık iki yıl önce başlayan bu süreç, özellikle son zamanlarda içinde bulunduğumuz pandemi kısıtlamalarına rağmen gerek Aviagen tarafında gerekse de resmi veterinerlik hizmetleri tarafında olsun yoğun ve zorlu bir çalışma gerektirdi. Neticede çok yüksek
biyogüvenlik ve hastalık izleme protokollerimizin resmi olarak da tanınmış olması, yurt içindeki ve uluslararası pazarlardaki müşterilerimize güven vermelidir. Bu durum
Aviagen Anadolu’nun kendi sürülerini korumya ve tedarik güvenliğini sağlamak amacıyla yatırım yapmaya devam edeceğinin güvencesi olacaktır. Ekim ayında bölümlendirme statüsünün verilmesi ile birlikte, süreç başlamış olup düzenlemelere uyumun sürekliliğini sağlamak için resmi veteriner otoriteleri tarafından düzenli olarak gözetim ve denetim yapılması gerekecektir. Önümüzdeki aylarda ve yıllarda Türk Hükümeti ile diğer ithalatçı ülkeler arasında ikili anlaşmaların geliştirilerek bölümlendirmenin kabul edilebileceğini ve kuş gribi gibi talihsiz bir hastalık ile karşılaşılması halinde ticaretin devamlılığının korunması için seçenekler sunulabileceğini umuyorum.”