TÜRKİYEM-BİR Başkanı Ülkü Karakuş, gerek Ukrayna-Rusya savaşı, gerekse pandeminin devam eden etkileri nedeniyle yurtdışı piyasalarında yem hammaddeleri için manipülatif fiyat artışlarının yaşandığını söyledi. Bu durumun bir süre daha devam edeceğini tahmin ettiklerini söyleyen Karakuş, mevcut şartların yem fiyatlarında artışı kaçınılmaz hâle getirdiğini dile getirdi. Çarenin fiyatları baskılamaktan değil, üreticiyi daha fazla üretim yapmaya teşvik etmekten geçtiğini söyledi.
Ülkü Karakuş
TÜRKİYEMBİR
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Başkanı Ülkü Karakuş Ukrayna ile Rusya arasında devam eden savaşın ve Türkiye ve dünya genelindeki ekonomik şartların yem fiyatlarına etkilerinden bahsetti. 17 Mart’ta katıldığı canlı yayında Rusya’nın başlattığı savaş nedeniyle yem hammadde fiyatlarında ve tedariğinde ciddi sorunlar yaşandığına dikkat çeken TÜRKİYEM-BİR Başkanı Karakuş, gerek yurt içi gerekse yurt dışında yaşanan gelişmeler nedeniyle yem fiyatlarının arttığını söyledi. Fiyatların suni tedbirlerle frenlenmeye çalışmasının doğru olmadığını dile getiren Ülkü Karakuş, bunun üreticilerin üretimden kaçıracak yanlış bir adım olacağını kaydetti.
UKRAYNA’DA UZMANLAR YANILDI, KRİZİN BOYUTU TAHMİNLERİ AŞTI
Rusya-Ukrayna savaşının ham madde fiyatlarına etkisini değerlendiren Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Başkanı Ülkü Karakuş, Türkiye açısından yaşanan durumun diğer ülkelerle kıyas edilemeyecek kadar etkili olduğunu söyledi. Başkan Ülkü Karakuş, devam eden savaş hakkında “Hammadde ticaretinde en önemli iki partnerimiz birbiriyle savaşıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Savaş başlamak üzereyken yapılan sınırlı savaş analizlerinin büyük ölçüde yanıldığını hatırlatan Karakuş, Rusya’nın çıkardığı savaşın piyasaların büyük ölçüde hazırlıksız yakalandığının altını çizdi.
DIŞ TİCARET AÇIĞIMIZIN YARISI UKRAYNA VE RUSYA İLE TİCARETİMİZDEN
Karakuş, savaşın muhtemel etkilerini değerlendirirken, Türkiye’nin dış ticaret dengesinde Ukrayna ve Rusya’nın yeriyle ilgili bilgiler vererek durumu analiz etti. “Ukrayna’nın bizim ihracatımızdaki payı %1,2’dir. Rusya’nın payı %2,5’tir. İkisinin toplamı ihracatımızın %3,7’sidir. İthalatımızda ise Ukrayna’nın payı %1,7, Rusya’nın payı %10,6’dır. Toplam %12,3’lük kısmı bu iki ülkeden temin ediliyor. Bu demek oluyor ki Rusya ile Ukrayna’ya 1 satıyoruz, bu iki ülkeden 4 alıyoruz. Toplam 47 milyar dolarlık dış ticaret açığımızın yüzde 50’lik kısmı sadece bu iki ülkeye karşıdır. Tarım ürünlerinde de tablo aşağı yukarı bu şekilde. Bu ülkelerden ithalatımızda da yem hammaddeleri olan hububat ve yağlı tohum çok yüksek bir yer tutmaktadır.” diye konuştu.
10 MİLYON UKRAYNALI YER DEĞİŞTİRDİ, ÜLKE TARIMINA ETKİSİ DERİN OLABİLİR
Tarımın yerleşik hayatla beraber insanlık tarihine dâhil olduğunu kaydeden TÜRKİYEM-BİR Başkanı Ülkü Karakuş, Ukrayna’da devam eden savaşın bu açıdan da değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. “45 milyonluk Ukrayna’nın nüfusunun %25’lik kısmı yerinden oynadı. Yani Ukrayna’da yaklaşık 10 milyon kişi yer değiştirmiş oldu.” dedi. Bu durumun tarımsal üretim ve lojistik konularında çok derin etkilerinin olabileceği tehlikesine işaret ederken yaz sezonunda Ukrayna’dan gelebilecek ürünlerle ilgili karamsar bir havanın olduğunu belirtti. Rus limanlarının faal halde olduğu bilgisini aktaran Karakuş, Ukrayna’daki durumun ise bunu tam tersi olduğu konusunda uyarılarda bulundu.
HUBUBAT STOĞUMUZ YETERLİ, YAĞLI TOHUMDA BİRAZ AÇIK VAR
TÜRKİYEM-BİR Başkanı Karakuş, yem hammadde üretiminde en önemli iki ülke arasındaki savaşın patlak vermesinin ardından TMO ve özel sektör lisanslı depolardaki stokların durumunu değerlendirdiklerini belirtti. Karakuş, hububatta stokların sezona kadar kendilerini götürecek kadar güçlü olduğunu ancak yağlı tohumda bir miktar açık bulunduğunu söyledi. Bu açığın da Arjantin, Paraguay, Uruguay, Arjantin ve ABD’den yapılacak ithalatla kapatılabileceğini, bu şekilde yapılan stok değerlendirmesinin ardından ülke olarak riskin düşük düzeyde olduğunu dile getirdi. Karakuş, bu riskin üretimin teşvik edilmesiyle azaltılması gerektiğini kaydetti.
PANDEMİDEN BU YANA ANORMAL FİYAT ARTIŞLARI VAR
Ülkü Karakuş, Agro TV’de yayınlanan programdaki konuşmasında, Ukrayna-Rusya savaşı haricinde yurtiçindeki hayvansal ürünlerin fiyatlarıyla ilgili tartışmalara da açıklık getirdi. Piyasadaki hızlı değişiklikler nedeniyle yoğun bir şekilde tartışılan et ve süt fiyatları konusunda da sektörden somut bilgiler veren birlik başkanı, pandeminin başında 1300 lira olan mısırın güncel fiyatının 5200 lira olduğunu söyledi. Pandemi ile tarımın ne denli stratejik olduğunun daha iyi anlaşıldığını dile getiren Murat Ülkü Karakuş, sürecin başında 1370 liradan satılan arpanın 5000 lira düzeyine yükseldiğini bildirdi. “Yakın zamana kadar 1000 liraya alınan kepeğin fiyatı bir ara 4800 liraya kadar çıktı. Şimdi 4000 lira düzeylerine indi. Dünya ile paralel olarak fiyatlarda artış var.” ifadelerini kullandı.
DÜNYADA DA YEM FİYATLARI ARTIYOR
Üreticilerin haklı olarak karma yem fiyatlarında beklentinin ötesine geçen artışlardan şikâyetçi olduğunu kabul eden Karakuş, yem sektörü tarafından hammadde fiyat artışları nedeniyle bu zamların yaşandığını kaydetti. Fazla stok yapılmasına bağlı olarak yaşanan fiyat artışı için ‘manipülatif’ değerlendirmesinde bulunan tecrübeli işadamı, diğer yandan ülkelerin gıda güvenliklerini sağlamak açısından böyle hamleler almasının normal olduğunu ve bu yaklaşımın önümüzdeki süreçte de devam edeceğini belirtti. Ham maddede yaşanan artışın haricinde yurtiçindeki enerji ve lojistik maliyetlerinin de 2-3 katına çıktığını dile getirdi. “Bu nedenle yaşanan artışları biz de yem fiyatlarına yansıtıyoruz.” dedi.
“Yakın zamana kadar 200-230 dolara alınan buğdayda fiyat 500 dolara çıktı. 175 dolara aldığınız arpa, 300 doların üzerine çıktı. Dünyada da bir enflasyon var. Dünyada da yem fiyatları artıyor. Bu bütün dünya için sürdürülebilir değildir.” dedi.
Karakuş, uluslararası piyasalarla ilgili şartları değerlendirdiği programda, önemli tahıl üreticilerinden ve ihracatçılarından biri olan Rusya’nın ihracata gümrük vergisi koymasının etkisini hatırlattı. Hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın geçen sene hedefledikleri yağlı tohum ve hububat ihracatından hedefinin yüzde 30 oranında altında kaldığını söyledi. Devreden stokların büyük kısmının ise Çin tarafından satın alındığını kaydetti.
YILBAŞINDAN BERİ HAMMADDEDE MALİYET %51 ARTTI
1 Ocak’tan bu yana yem hammaddelerinde ortalama maliyet artışı yüzde 51 olarak hesaplanıyor. Maliyet kalemlerindeki değişikliğin sebebi olan faktörleri ise döviz kuru (%22), enerji, lojistik şeklinde sıralanıyor. 2021 yılı karma yem üretim rakamlarının açıklandığını hatırlatan TÜRKİYEM-BİR Başkanı, 27 milyon ton karma yemle Türkiye’nin Avrupa lideri olduğunu kaydetti. Kendi yemini üreten ve bu nedenle resmi istatistiklere yansımayan üretiminde hesaba katılması durumunda bunun 30 milyon olarak düşünülebileceğini; 30 milyon tesislere gidiş 30 milyon dönüş olmak üzere toplamda 60 milyon tonun taşınmasının lojistik ve yol maliyetinin de düşünülmesi gerektiğine değindi. Sağlıklı bir üretim sisteminin üreticiyi merkeze koyarak inşa edileceği görüşünü sık sık tekrarlayan Ülkü Karakuş, kaçınılmaz fiyat artışının suni yollarla önüne geçilmesi durumunda üreticinin üretimden çekilmek zorunda kalacağını söyledi. “Daha önce tarihte bunun örnekleri yaşandı.” uyarısında bulundu.
TARIM DESTEKLERİ ARTMALI, AMACINA UYGUN DAĞITILMALI
Üreten ve üretme potansiyeli olan herkesin olağanüstü şartların yaşandığı bu seneye özel bir şekilde üretime yönlendirilmesi ve teşvik edilmesi gerektiğini belirten Ülkü Karakuş, burada devlete düşen görevin de tarımsal desteklemelerle ilgili olduğunu söyledi. Tarım desteklerinin 2022 yılında ‘marketleri değil üreticiyi merkeze koymak suretiyle’ ve ‘amacına uygun’ bir şekilde yapılmasının önemli olduğunu ve 27-29 milyar TL’nin ihtiyaca kıyasla çok az olduğunu öne sürdü. TMO’nun üreticilere piyasa fiyatının altına verdiği hammaddeler için çok ciddi bir kaynak ayrıldığını ancak bazı kişilerin bu sistemi suiistimal ederek ucuza aldıkları hammaddeleri üretimde kullanmadıkları sorununa parmak bastı. Bu kişiler devletten ucuza aldıkları hammaddeleri arka kapıdan bize daha pahalı fiyatla tekrar satıyor. Bu ahlaki sorunun da çözüme kavuşturulması gerekir.” dedi. Karakuş, ayrıca “Bu sene tarıma ayrılan desteklerin erkene alınması lazım. Ve hububat fiyatlarının üreticinin zarar etmeyeceği bir düzeyde mümkünse mayıs ayı başında açıklanması gerekir. TMO mısır ve arpadan ziyade buğday tedarik etmesi daha hayatidir.” dedi.