BLOG

Yem ve Yem Üretim Teknolojilerinde AR&GE ve İnovasyon

05 Nisan 20198 dk okuma

Küresel yem endüstrisi, et, süt ve diğer hayvancılık ürünlerine olan artan taleple karakterize edilirken bu da küresel yem endüstrisinde büyümeyi ve inovasyonu etkileyen bir durum ortaya çıkarmaktadır. Nagesh_Manepalli_Suraj_Nagvenkar2_feed17

Suraj Nagvenkar Team Lead- Food, Beverage, Animal Feed & Agriculture suraj.nagvenkar@marketsandmarkets.com MarketsandMarkets Research Pvt. Ltd.

Nagesh_Manepalli_Suraj_Nagvenkar1_feed17 Nagesh Manepalli Head- Food, Beverage, Animal Feed & Agriculture manepalli.nagesh@marketsandmarkets.com MarketsandMarkets Research Pvt. Ltd.

GİRİŞ Küresel yem endüstrisi, et, süt ve diğer hayvancılık ürünlerine olan artan taleple karakterize edilirken bu da küresel yem endüstrisinde büyümeyi ve inovasyonu etkileyen bir durum ortaya çıkarmaktadır. Aralarında düzenleyici kurumlar, yem tedarikçileri, dağıtıcılar, kilit roldeki yem ve yem katkı maddeleri üreticileri ve işleme donanım ve teknoloji üreticileri olan çeşitli paydaşlar, hayvan yem endüstrisiyle ilgili modern dünyadaki zorlukları aşmak için AR&GE çalışmaları yapmaktadır. Yoğunlaşılan alanlar arasında hayvan yetiştirme, hayvan sağlığı ve refahını geliştirme, hassas besleme, verimli hayvancılık uygulamaları ve sürdürülebilir ve etkili yem katkı maddelerinin belirlenmesi bulunuyor.

Alltech yem araştırmasına göre, 2017 yılında 1.07 milyar tona çıktığı tahmin edilen ve küresel ölçekte büyüyen yem üretimi, büyüyen yem endüstrisinin önemini ortaya koymaktadır. 2030 yılında canlı hayvan nüfusunun 30,033 milyona (Kaynak: FAO) yükselmesi, küresel yem endüstrisindeki büyümeyi doğurmaktadır. Yem katkıları ve yem üretimi ile işleme teknolojilerinin, bu sanayinin büyümesinde kritik bir rol oynaması bekleniyor. Her iki sektör bölümünün dinamiği, birbiriyle ilişkili ve hayvan bazlı ürünlere talebin ve bunların tüketiminin artması, yem kalitesinde artan farkındalık, salgınlar nedeniyle hayvan ürünlerinde standartlaşma, hayvan çiftliklerinin boyutundaki büyüme ve hayvancılık ürünlerinin kalitesini artırmak için yenilikçi hayvancılık uygulamalarının hayata geçirilmesine bağlıdır. ŞEKİL 1: YEM FİTOJENİK PAZAR STRATEJİLERİ, 2013–2018 ŞEKİL 1: YEM FİTOJENİK PAZAR STRATEJİLERİ, 2013–2018

YEMDE İNOVASYON Yem alanındaki inovasyon önemli oranda katkı maddelerinde olurken bu noktada Avrupa Gıda Güvenli Otoritesi (EFSA) ve Gıda ve İlaç Yönetimi (FDA) gibi düzenleyici kurumlar, sürdürülebilir yem katkılarının belirlenmesi ve araştırılması için sürekli bir çalışma halindedir. Bu yem katkılarının, fitojenik ve öbiyotikler (prebiyotikler, probiyotikler, organik asitler ve eteri yağlar) gibi katkılarla antibiyotikler gibi zararlı yem katkı maddelerinin kısmen veya tamamen yerini alacağı öngörülüyor.

Fitojenikler, hayvan beslenmesinde kullanılan bitki bazlı yem katkı maddeleridir. Bunlar bazen “nebatiler” veya “fitobiyotik” olarak da bilinir. Bunlar şifalı otlar, baharatlar ve diğer bitkiler ve bunların özütü gibi doğal maddelerdir ve hayvan verimini artırmak için yeme katılabilirler. Yem fitojenik pazarının, 2018 yılında 631,4 milyon ABD Doları olduğu tahmin edilirken 2023 yılında 962,5 milyon ABD Doları’na çıkması bekleniyor. Bu dönemde yıl bazında yüzde 8,8’lik bir büyüme yakalayacağı düşünülüyor. ŞEKİL 2: BÖLGELERE GÖRE ÖBİYOTİK PAZAR SENARYOSU ŞEKİL 2: BÖLGELERE GÖRE ÖBİYOTİK PAZAR SENARYOSU

Eteri yağların 2017 yılında yüzde 45 ila yüzde 50 arasında hâkim bir paya sahip olduğu ve 2018'den 2023'e kadar yüzde 9 gibi bir oranda büyüyeceği tahmin edilmektedir. Bu yağlar, belli bitkilerden veya bitki parçalarından çıkarılmaktadır. Çeşitli karışımlar ve güçlerle, eteri yağlar, yemle birlikte kullanıldığında hayvan performansını artırır. Bağırsak sağlığını geliştirdiği gibi kümes hayvanlarında sağlıklı hazma yardımcı olur. Ayrıca tarçın gibi eteri yağlar sığır beslenmesinde eklendiğinde parçalı protein oranını düşürür ki bu şekilde vücut ısısı artar ve ısı stresine karşı daha duyarlı bir hale gelir. Eteri yağların bu tür yararları sayesinde yem endüstrisindeki talep de artmıştır.

Bölgeye bağlı olarak yem fitojenikleri için pazar büyük oranda hem hacim hem de değer açısından Asya Pasifik ve ardından da Avrupa’da yoğunlaşmıştır. Kaliteli et ürünlerine olan talebin artması ile çiftçiler arasında hayvan beslenmesinde katkı maddelerin rolü noktasında artan farkındalık sayesinde Asya Pasifik pazarında büyüme yaşanırken, buna ek olarak sürekli yüksek seviyeli dozaj kullanımı nedeniyle, hayvanlarda endişe verici sayıda ortaya çıkan antibiyotik direnci örnekleri, özellikle gelişmekte olan Hindistan, Vietnam ve Tayland gibi ülkelerde, alternatif antibiyotiklere olan talebi arttırdı.

Fakat özellikle gelişmekte olan ülkelerde hayvan besininde yem fitojeniklerin kullanılmasının getirdiği yararlar ve zararlar noktasındaki farkındalık yine de düşük seyretmektedir. Delacon, Nutriad, BIOMIN ve Cargill gibi çok sayıda önemli oyuncunun AR&GE yatırımına rağmen, fitojeniklerin faydaları ve farklı hayvan beslemelerine dâhil edilecek dozaj seviyelerine ilişkin farkındalığı düşük seyretmektedir ve bu yüzden düşük bir benimseme oranına yol açmaktadır. Pazar oyuncuları, büyüme ve yatırımlar, satın almalar, yeni ürün tanıtımları ve anlaşmalar ve ortaklıklar dâhil çeşitli stratejileri uygulayarak yeni alanlara girmeye, erişim ve nüfuzlarını artırmaya ve daha büyük bir pazar payı elde etmeye çalışıyor.

Tüketici tabanını genişletip coğrafi ve pazar varlıklarını büyütmek adına pazar oyuncuları en çok strateji büyüme ve yatırım stratejisini kullandı. Bu pazardaki bazı ana oyuncular şu şekildedir: Delacon (Avusturya), Biomin (Avusturya), Cargill (ABD), DuPont (ABD), Adisseo (Çin), Dostofarm (Almanya), Phytobiotics Futterzusatzstoffe GmbH (Almanya), Pancosma (İsviçre), A&A Pharmachem Inc. (Kanada), ve Kemin Industries (ABD).

Yem endüstrisinde önemli bir kullanım yaşayan bir diğer önemli katkı maddesi öbiyotiklerdir. Öbiyotikler, hayvanın bağırsak sağlık performansını geliştirirken hayvan sağlığı performansını da destekler. Öbiyotikler arasında prebiyotikler, probiyotikler, organik asitler ve eteri yağlar gibi farklı yem katkı maddeleri vardır. Tek bir bileşen veya iki veya ikiden fazla bileşenin bir kombinasyonu olabilir. Öbiyotik kullanmanın ana amacı, bağırsak öbiyosisini sürdürmektir. Bu da çiftlik hayvanlarında sağlık durumunun iyileşmesi ve performansının artmasına neden olur.

Farklı öbiyotik türleri arasında, probiyotikler 2017 yılında yüzde 65 ile en büyük orana sahipti. Yemdeki tüketiminin de gelecek beş yıl içerisinde yıllık bazda yüzde 7,5 ile 8 arasında bir büyümeye sahip olması bekleniyor. Yemdeki probiyotikler, hayvan sağlığını korudukları ve besin kullanım verimliliğini arttırdıkları için önemli bileşenlerdir. Ayrıca, antimikrobiyallere umut verici alternatifler sunarlar. Yem probiyotik pazarının büyümesini teşvik eden temel itici güç, Avrupa'daki antibiyotik büyüme destekleyicilerine konulan yasaktır. Bölgeler arasında, Avrupa’nın küresel öbiyotik pazarında yüzde 30 ila yüzde 35'lik büyük bir paya sahip olduğu ve önümüzdeki beş yıl içinde de en hızlı büyüyen pazar olacağı öngörülüyor. Öbiyotik pazarındaki bu artış, bu biyotiklerin yararına ilişkin artan farkındalığa bağlanırken bu eğilimin pazarın daha da büyümesine katkı sağlaması bekleniyor. Öbiyotikler hayvan sağlığı ve verimliliği için ekonomik bir seçenek olurken domuz, kanatlı, küçükbaş ve akustik yemlere sık olarak eklenmektedir. Sindirimi artırması, besin değerini yükseltmesi ve daha iyi yem verimliliği sağlaması, öbiyotik katkılarının en yaygın yararlarıdır. Öbiyotik pazarı, Avrupa Hayvan Yemleri Katkı Maddeleri Üreticileri Federasyonu (FEFANA) ve Avrupa Yem Üreticileri Federasyonu (FEFAC) tarafından yönetilmektedir.

Bu pazardaki ana oyunculardan bazıları şu şekildedir: Chr. Hansen A/S (Danimarka), Cargill (ABD), BASF SE (Almanya), ADDCON (Almanya), Kemin Industries Inc. (ABD), Behn Meyer (Malezya), DSM (Hollanda), DowDuPont (ABD), Novus International Inc. (ABD) ve Beneo Group (Almanya).

YEM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ Yem üretim teknolojisi, işleme ve besleme sistemleri dâhil olmak üzere çeşitli alanlarda yenilikler yaşamaktadır. Yemin işlenmesinde karıştırma, peletleme, öğütme ve pişirme gibi çeşitli görevleri yapan donanımlar vardır. Yem işleme pazarının, 2018 yılında 21,61 milyar ABD Doları olduğu tahmin edilmektedir ve 2023 yılında 26,62 milyar ABD Doları’na çıkacağı tahmin ediliyor. Bu dönemde yıllık bazda yüzde 4,3 oranında büyüyeceği düşünülüyor.

Pazara büyük oranda otomatik yem işleme donanımı hâkimdir ve tahmin döneminde de yıllık bazda en yüksek yüzde 4,9 büyümesi öngörülmektedir. Otomatik yem işleme donanımı, yem üreticilerinin yüksek kalitede ve yüksek hızda yem ürünleri üretmesini sağlamaktadır. Tam üretim hatlarını kontrol için giderek artan bir oranda otomatik sistemler kullanılmaktadır. Bu yem tesisleri, yem yükünü ve işlemlerini, bileşen alım bilgisi ile birlikte otomatik olarak aktarır. Otomatik sistemlerin yararı arasında artan üretim oranı, depo takibi, artan operatör verimi ve yüksek hızda işlem izleme bulunmaktadır. ŞEKİL 3: KÜRESEL OTOMATİK BESLEME SİSTEMLERİ PAZARI ŞEKİL 3: KÜRESEL OTOMATİK BESLEME SİSTEMLERİ PAZARI

Yem işleme alanıyla önemli derecede ilgili bir pazar ise otomatik besleme sistemleridir. Otomatik yem sistemleri arasında bilgisayar kontrollü yemleme ve karıştırma donanımı vardır. Bu donanımlar arasında da taşıyıcılar, karıştırıcılar ve kendinden hareketli platform besleyiciler vardır. Bunlar otomatik olarak hayvanları beslerken insan katkısını da azaltır. Ayrıca, çeşitli donanım ve yazılım türlerinin de yardımıyla çiftlikteki hayvanların emniyet ve güvenliğinin yanı sıra hayvanların belirlenmesini ve izlenmesini de içerir.

Teknoloji açısından pazar robotik ve telemetri, RFID teknolojisi, rehberlik ve uzaktan algılama teknolojisi ve diğerlerine (insansız hava araçları ve termal dedektörler) ayrılmıştır. Bu teknolojiler arasında, rehberlik ve uzaktan algılama teknolojisi, 2017 yılında yüzde 35'le en büyük pazar payına sahipken robotik ve telemetri segmentinin en hızlı büyüyen alan olduğu tahmin edilmektedir.

Otomatik besleme sistemi pazarında, endüstriyel ihtiyaçlara ve kendi pazar paylarını güçlendirmek adına kendi mevcut ürünlerinin teknolojik olarak geliştirilmesine odaklanmaktadır. Otomatik besleme teknolojilerindeki devam eden gelişmeler (otomasyon, gerçek zamanlı analiz, kullanım kolaylığı ve gelişmiş işlevsellik gibi) süt çiftçileri arasında bu ürünler için ilgiye neden oluyor. Bu da hayvancılık endüstrisinde otomatik besleme ürünlerinin kullanımını arttırmaktadır. Mesela, Kasım 2018’de Afimilk, AfiFarm 5.3’ü - mandıra yönetimi yazılımının pazar lideri yeni bir ürün – ve yönetim ekiplerine sürüleri ve verimliliklerini optimize etmek için esneklik sağlamak adına tasarlanmış mobil bir uygulama olan Afi2Go Pro’yu yayınladı.

Bu pazardaki kilit oyuncular şu şekildedir: GEA (Almanya), DeLaval (İsveç), Trioliet (Hollanda), Fullwood Packo (İngiltere), AfiMilk (İsrail), Lely Holding (Hollanda), VDL Agrotech (Hollanda), Sum-it Computer (İngiltere), Boumatic LLC (ABD), Pellon Group Oy (Finlandiya), Davisway (Avustralya) ve Dairymaster (ABD). Bu oyuncular pazarlarında daha büyük bir pay kazanmak adına kilit pazar stratejisi olarak yeni ürün tanıtımlarını benimsemişlerdir.

SONUÇ Yem pazarının önümüzdeki yıllarda istikrarlı bir şekilde büyümesi öngörüldüğü için sanayi, sürdürülebilir yem bileşen / katkı maddeleri ve verimli yem üretim uygulamalarının arasında olduğu belli hedef ve amaçları başarmaya çalışmaktadır. Endüstri oyuncuları ve diğer paydaşlar ve Avrupa’da Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ve ABD’de Gıda ve İlaç Yönetimi (FDA) gibi önemli pazarların düzenleyici kurumları, bu tanımlanabilir hedefleri gerçekleştirmek adına önemli oranda yatırım ve AR&GE adımları atmaktadır. Gelecek yıllarda AR&GE ve inovasyonlar, yem sanayisini bu amaçlara doğru bir adım daha yaklaştıracaktır.

Kapak Dosyası Kategorisindeki Yazılar