BLOG

DÜNYADA TAHIL TİCARETİ KRİZLERE KARŞI NASIL DEVAM EDECEK?

01 Temmuz 20224 dk okuma

Dünyada gıdaya ulaşımda yaşanacak krizler; savaş, iklim değişikliği, tarımsal emtiadaki fiyat artışları ve lojistiğe bağlı problemler tahıl sektörünün gündeminde tüm ağırlığıyla yer alırken sektör İstanbul’da buluştu.

Dünya çapında 14 farklı bölgede faaliyet gösteren; hububat, un, makarna ve yem üreticileri gibi sektör profesyonellerini bir araya getiren International Association of Operative Millers (IAOM) İstanbul’da gerçekleştirildi. Üç gün boyunca özellikle Rusya-Ukrayna savaşının buğday pazarına bırakacağı etkiler, üretim, ticaret ve lojistik ile alt sektörlerdeki yansımaları ve iklim değişikliğinin tarıma etkileri masaya yatırıldı, çözüm önerileri konuşuldu. Kongrede, özellikle tek başına dünya buğday üretiminin yüzde 10'unu ve Avrasya bölgesinin buğday üretiminin yüzde 30'unu temsil eden Rusya ve 25 milyon ton üretimle arkasından gelen Ukrayna arasında süren savaşın yarattığı küresel etkiler en önemli konular arasındaydı. 

TONAJLAR DÜŞÜYOR, ŞİRKETLER STOK TUTUYOR

Çatı şirketi Vivalon’un ve Taban Gıda’nın kurucusu Aras Demir global ticaretin ve yatırım politikalarının konuşulduğu panelde pandemiyle birlikte yaşanan sorunlara yenilerinin eklendiğinin altını çizdi. Demir, “Pandemiyle birlikte şirketler hızlıca stok satın almaya başladı. Bu da fiyatların bir anda yükselmesine neden oldu. Sonrasında stoklarla devam edildiğinde fiyatlar düşmeye başladı. Bu da piyasada dalgalanmalara sebep oldu. Önünü göremeyen şirketler uzun vadeli planlar yapamadıkları için stok tutmaya devam ediyor. Ticarete kendi stoklarıyla devam ettikleri için tonajlar düşmeye başladı. Bu da sektörümüze büyük bir darbe oldu diye düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

TEDARİK ZİNCİRİNİN HER HALKASINDA BULUNALIM İSTİYORUZ

Pandeminin yanı sıra Rusya-Ukrayna savaşının başlaması nedeniyle lojistikle alakalı sıkıntılar yaşadıklarına değinen Aras Demir, “Özellikle bu dönemde lojistik anlamında ciddi problemler yaşadık. Vivalon olarak daha önce sermayemizin bir kısmını gemi alımları için kullanmıştık. Bu zorlu dönem ne kadar doğru bir hamle yaptığımızı göstermiş oldu. Geçen sene iki gemi almıştık, bu yıl bir gemi daha satın aldık. Savaşla birlikte finansman anlamında da problemler yaşamaya başladık. Finansman sağlayan bankalar piyasadan çekilince işimiz zorlaştı. Bu nedenle kendi sermayemizi kullanmaya başladık. Sadece bir noktada durmak ve ticareti yönetmek oldukça zorlayıcı. Tedarik zincirinin her halkasında bulunalım istiyoruz. Vivalon ve Taban Gıda olarak; ülkemizde ilgili tüm sektörleri elimizden gelen bütün imkânlarla, yeni enstrümanlarla, üretim, finansman ve lojistiğe yönelik yatırımlarla desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.


İHTİYACI KARŞILAYABİLMEK İÇİN TARIMDA DİJİTALLEŞMEYE ÖNEM VERİLMELİ!

Rusya ve Ukrayna ile güçlü ticari ilişkileri bulunan; 5 kıtada yaklaşık 20 ülkeye transit ticaret gerçekleştiren ve Türkiye’de buğday tedarik pazarının lideri Taban Gıda’nın CEO’su Hasan Hacıhaliloğlu hububat ve değirmencilik sektörünün masaya yatırıldığı panelde konuşmacı olarak yer aldı. Hasan Hacıhaliloğlu konuşmasında, “Artan dünya nüfusu ile birlikte ihtiyaç da artıyor. Elimizdeki tüm fırsatları bu ihtiyaçları karşılayabilmek için değerlendirmemiz gerekiyor. Bunu da tarımda dijitalleşerek çözme yoluna gidebiliriz. Bu alanda daha planlı ve güçlü adımlar atmamız gerekiyor. Akıllı tarım uygulamalarına geçildiğinde Türkiye’nin toprakları verimlilikte en iyi noktayı görecektir. En kârlı ürün en doğru bölgeye ekilecek. Doğru araziye ihtiyaç kadar doğru ürün ekilirse arz talep dengesi ve dolayısıyla doğru fiyat oluşacak. Dijitalleşme ile tarımsal araziler daha etkin kullanılacak ve ihtiyaca yönelik üretim yapılacak. Bu sayede üretilen tarımsal emtia verimliliği artacak. Sürdürülebilir tarım sayesinde gelecek nesillere daha sağlıklı topraklar bırakacağız. Geleceğe karşı en büyük sorumluluklarımızdan biri de bu olmalı.” dedi.


Hasan Hacıhaliloğlu “Bildiğiniz gibi uzun yıllardır Türkiye un ihracatında zirvede. Tüm zorluklara rağmen Türkiye un sanayicileri ülkemizi un ihracatında zirvede tutuyor. Türkiye her yıl 10 milyon ton civarı buğday ithalatı yapıyor ve bunun büyük kısmı un ve mamul ihracatına yönelik yapılıyor. Bu ithalatın büyük bölümünü de Taban Gıda olarak biz karşılıyoruz. Yükselen maliyetler ve öngörülemeyen piyasalar en büyük sorunumuz. Piyasayı öngörmek bizim için çok önemli. Son dönemde yaşanan krizler üretimi ve ticareti iyice zorlaştırdı.” şeklinde konuştu.

Hacıhaliloğlu, konuşmasında un ticareti konusunda lojistik alanına yapılacak yatırımların öneminden bahsetti. “Un sektöründe atılabilecek adımlardan biri lojistiğe yatırım yapmak. Bu sektördeki lider firmalarımız yavaş yavaş deniz taşımacılığındaki yatırımlara girerek, ülkemizin ihracattaki liderliğini çok daha iyi yerlere taşıyabileceklerini düşünüyorum. Deniz taşımacılığında yükselen maliyetler bir süre daha en önemli sorunlardan biri olmaya devam edecek gibi görünüyor. Biz kendi sektörümüzde çatı şirketimiz Vivalon’un gemi alımlarıyla bunu avantaja çevirmeye en azından öngörülebilir kılmaya çalışıyoruz.” dedi.

Makale Kategorisindeki Yazılar
09 Eylül 20229 dk okuma

Protein açığını birlikte çözüyoruz

11 Ekim 20224 dk okuma

Balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği, dünya çapında gıda, beslenme ve istihdam sağlamanın anahtarı