BLOG

“Yeni teknolojilerle kapasitede %40’lık artış mümkün”

20 Temmuz 20168 dk okuma
“Yeni geliştirilen teknolojiler sayesinde enerji maliyetlerini düşürüp kalite ve kapasiteyi artırmak mümkün. Örneğin büyükbaş ve küçükbaş yemlerde, peletleme öncesinde pelpeak kullanımı kapasitede % 30 – 40’lık bir artış sağlarken pelet sertlik değerlerinde de (PDI) ciddi bir artış sağlamaktadır. Geçtiğimiz yıllarda, kapasitede bu oranda bir atış sağlamak için yeni bir pelet hattı kurmak zorundaydık, bugün ise bu iyileştirmeyi tek bir makine ile yapabiliyoruz.” 6 Türkiye’nin önde gelen yem teknolojileri üreticilerinden Yemtar Mak. San. ve Tic. A.Ş., 35 yılı aşkın zamandır dünyanın bir çok noktasında yem fabrikası kurulumu gerçekleştiriyor. Bandırma merkezli firmanın kurulduğu ilk günden bu yana temel ilkesi, bilgili ve deneyimli bir kadro ile hizmet vermek ve dünyadaki teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek müşterilerine bu doğrultuda çözümler sunmak. Firmanın yem teknolojileri konusundaki geçmişinden ve bunun getirdiği uzmanlıktan faydalanmak için Satış Pazarlama Müdürü Emre UYAR’la bir söyleşi gerçekleştirdik. UYAR, hem Yemtar’la ilgili merak edilenleri hem de sektördeki tecrübeleri ve bilgi birikimler çerçevesinde yem teknolojilerini ve teknoloji seçiminde dikkat edilmesi noktaları okuyucularımız için anlattı. Sayın Uyar, Yemtar olarak yem teknolojileri sektörünün önde gelen markaları arasında yer alıyorsunuz. Dilerseniz önce Yemtar’ın hikayesini ve bugünkü başarıyı nasıl yakaladığını anlatır mısınız? Firmamız 1970’li yıllardan beri yem makinaları sektöründe faaliyet göstermesine rağmen 1980 yılında rahmetli İsmail Çolak tarafından Yemtar ismiyle yeni bir yolculuğa başladı. İlk imalatlarımızı 100 m2’lik bir atölyede 6 personelle yapıyorduk. 1980’li yılların ortalarından itibaren Türkiye’de kanatlı sektörünün büyümeye başlaması ile bizler de büyümeye başladık. İlk ihracatımızı 1986 yılında Nijerya’ya gerçekleştirdik. 2001 yılındaki krizle birlikte şirketimizde başlattığımız kurumsallaşma çalışmaları neticesinde şirketimiz bir kez daha kabuk değiştirdi. 2005 yılında şirketimizin kurucusu İsmail Çolak’ı kaybettik. Bu tarihten sonra yönetim kurulu başkanlığını İsmail Bey’in oğlu Abdullah Çolak üstlendi. 36. kuruluş yılımızı kutladığımız bu yıla baktığımızda, Yemtar’ın 30.000 m2 bir arazi üzerinde 12.000 m2 kapalı alanı olan, 170 personel çalıştıran, 47 ülkeye ihracat yapan, büyük bir fabrikaya dönüştüğünü görüyoruz. Bu başarıya, şirketimizin ilkelerinden hiç vazgeçmeden, çağın getirdiği yenilikleri takip ederek ulaştık. Bugün de bu yoldaki çalışmalarımız, artarak devam ediyor. Yemtar olarak birebir sizin ürettiğiniz teknolojik çözümlerden biraz bahseder misiniz? Müşterilerinize anahtar teslim çözümler sunduğunuzu biliyoruz ancak teknolojik anlamda birebir Yemtar Makina bünyesinde üretimi yapılan teknolojiler nelerdir? Yemtar A.Ş. olarak imalatlarımızın başında anahtar teslimi yem fabrikaları gelmektedir. Bunlar yanında anahtar teslimi rendering tesisleri, full-fat soya extrüzyon üniteleri, tahıl depolama siloları, organik gübre tesisleri yapmaktayız. Burada standart üretimlerden bahsetmiyoruz. Her müşterimizin ihtiyacı, bulunduğu bölgeye ve kültüre göre değişim gösteriyor. Yemtar olarak en iyi yaptığımız işlerden bir tanesinin de müşterilerimizin değişen bu ihtiyaçlarını en doğru şekilde belirlemek olduğunu söyleyebilirim. Bu şekilde kendilerine en ekonomik ve teknolojik açıdan en verimli çözümleri sunuyoruz. Müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler sayesinde her yıl ürettiğimiz makineleri teknolojik açıdan geliştiriyor ve ürün portföyümüze yeni makineler ekliyoruz. Gerek Türkiye gerekse dünya yem değirmenciliği endüstrisindeki rolünüz, yeriniz ve değirmencilik piyasasındaki payınız hakkında bilgi verir misiniz? 30 yılı aşkın sürede kaç ülkeye ulaştığınızı ve kaç anahtar teslimi yem fabrikası kurduğunuzu söyleyebilir misiniz? Bu soruya Yemtar gibi uzun bir geçmişe sahip bir şirket olunca cevap vermek biraz zorlaşıyor. Ancak 2015 yılı itibari ile ürettiğimiz makinaların %60 ı yurt dışına ihraç edildi. Bu oranı önümüzdeki 3 yıl içerisinde % 75 seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Bugün itibari ile 47 ülkeye ihracat yapıyoruz. Haritaya baktığımızda oldukça geniş bir coğrafyaya hizmet ve ürün götürüyoruz. İhracat yaptığımız bölgeler; Ortadoğu başta olmak üzere, Afrika, Rusya, Azerbaycan ve Türki Cumhuriyetler, Asya-Pasifik ülkeleri ve Balkan ülkeleri olarak öne çıkıyor. Yurtdışındaki yapılanmanız hakkında da biraz bilgi verir misiniz? Yurtdışında temsilciliklerinizin, ortaklıklarınızın ya da ofislerinizin olduğu ülkeler hangileri? Teknik destek ve eğitim gibi konularda yurtdışındaki müşterilerinize nasıl hizmet veriyorsunuz? Yurtdışında birçok ülkede temsilciliklerimiz bulunmakta. Buradaki amacımızın başında, müşterilerimize daha hızlı çözümler üretmek geliyor. Temsilciliklerimizin çoğunda mühendislik departmanları kurulmasını sağlıyoruz ve bu arkadaşlarımıza Yemtar bünyesinde eğitimler vererek müşterilerimizin sorunlarına en kısa sürede çözüm üretmeye çalışıyoruz. Ayrıca Yemtar bünyesinde çalışan çok geniş bir montaj ve servis ekibimiz var. Bu arkadaşlarımız neredeyse senenin tamamını yurt dışında geçirerek müşterilerimize hizmet sağlamaktalar. Biraz da bir yem değirmenini oluşturan birimler ve bu birimdeki işlemler hakkında bilgi verir misiniz? Bir yem fabrikasını dozajlama, öğütme, kartıştırma, peletleme ve paketleme üniteleri olmak üzere 5 ana bölümde değerlendirebiliriz. Dozajlama üniteleri; yemin partiler halinde hazırlanmaya başlandığı bölümdür. Yem rasyonunda istenen miktardaki hammaddeler, dozaj helezonları ile silolardan alınarak dozaj kantarına aktarılır. Tüm hammaddeler tartıldıktan sonra dozajlama işlemi tamamlanır ve yem öğütme ünitesine gönderilir. Öğütme, dozajlanan hammaddelerin istenen tane büyüklüğüne getirildiği bölümdür. Öğütme işlemi çekiçli değirmen ya da valsli değirmenler ile yapılır. Hammaddeler değirmenlerin üzerinde bulunan elekler sayesinde istenen büyüklükte kırılır. Değirmenlerin verimlerini artırmak için öğütme ünitelerinde filtreler kullanılmaktadır. Karıştırma ise dozaj ünitesinde hazırlanan reçetedeki hammaddelerin, kendi arasında, premix ve vitaminler gibi katkı maddeleri ve yağ gibi likit ürünlerle homojen şekilde karıştırıldığı bölümdür. Yem fabrikalarında kullanılan karıştırıcılar, yapılacak yem türüne ve karıştırılacak ürünlerin türüne uygun modelde seçilmelidir. Toz halde hazırlanmış yemin yoğunluğunun arttırılarak son şeklinin verildiği bölüm ise peletlemedir. Karıştırıcıdan gelen yem, önce pelet presi üst deposuna alınır. Buradan besleme helezonu ile kondüsyonere aktarılır. Kondüsyonerde toz yeme buhar verilerek peletleme için uygun sıcaklığa ve rutubete getirilmesi sağlanır. Daha sonra pelet presinde sıkıştırma işlemi ile yeme son şekli verilir. Buradan sonra soğutucularda yemin rutubeti ve sıcaklığı düşürülerek yem paketlenebilir hale getirilir. Kanatlı yemlerinde yemin yoğunluğunu artırmak için kondisyonerlerde buhar kullanılırken, büyükbaş ve küçükbaş yemlerde pelet kalitesini ve kapasitesini artırmak için pelpeak ve expander gibi ön sıkıştırma ve pişirme işlemi yapan ekipmanlar da kullanılmaktadır. Paketleme de hazırlanmış yemin hassas bir şekilde tartılıp 25-50 Kg’lık çuvallara ya da 500-1000 kg’lık big bag çuvallara doldurulduğu bölümdür. Farklı hayvan gruplarına yönelik olarak çok farklı yem çeşitleri bulunuyor. Bütün bu yem çeşitleri aynı teknolojiyle mi üretilmektedir? Bu ürün gruplarının her birine yönelik ayrı ayrı üretim teknolojileri var mıdır? Hayvanların sindirim sitemleri birbirlerinden farklı olduğu için bu hayvanlar için üretilen yemler de, buna uygun teknolojilerle üretilmektedir. Büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı yemlerinin üretiminde peletleme yöntemi kullanılırken, balık ve evcil hayvan yemlerinde extrüzyon ile pişirme yöntemi kullanılır. Başka bir örnek verecek olursak; yumurta yemlerinde genellikle toz yem kullanılırken broiler üretiminde peletleme ve yağ kaplama işlemleri uygulanır. Bir yem fabrikası kurmaya hazırlanan yatırımcılar; yapacakları teknoloji yatırımlarında sizce nelere dikkat etmeliler veya makine ve ekipman ihtiyaçlarını belirlerken neleri göz önünde bulundurmalılar? Öncelikle yapılması planlanan yatırım için fizibilite çalışmasının doğru şekilde yapılması gerekmektedir. Kurulacak tesisin yeri, limanlara ve pazara uzaklığı, kapasitesi, hammadde depolama alanları doğru bir şekilde planlanmalıdır. Ayrıca yapılacak yem fabrikasının ileride genişlemeye uygun şekilde planlanması, gelecekte yapılacak yatırımların maliyetlerini düşürmek için önem taşımaktadır. Bu tip yatırımlarda yatırım maliyeti kadar işletme maliyetleri de yatırımın geri dönüş süresini etkilemektedir. Fabrika için seçilecek makinalar değerlendirilirken enerji tüketimleri, yedek parça ve servis imkanları da mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Üretimi yapılacak yem çeşidinin veya tesisin kurulacağı ülkenin-bölgenin, teknoloji tercihi ya da gereksinimi üzerindeki yeri, etkisi nedir? Günümüzde yem üretiminde kullanılan hammaddeler, tesisin bulunduğu ülkedeki hammadde çeşidi, bölgedeki tüketici alışkanlıkları gibi etkenlerden dolayı olarak farklılıklar gösterebilmektedir. Bir bölgede hiç kullanılmayan bir hammadde, diğer bir ülkede rasyonlara %30 gibi bir oranla girebilmektedir. Doğru proje hazırlayabilmek için öncelikle müşterinin gereksinimlerini doğru tespit etmeniz ve ona uygun çözümler üretmeniz gerekir. Bu noktada makine üreticisi firmaların tecrübeleri önem kazanıyor. Emre Bey, yem üretim sürecinde en hassas nokta ya da proses sizce hangisidir? Örneğin öğütmenin ve partikül boyutlarının ya da karıştırma ve peletlemenin yem değirmenciliğindeki yeri ve önemi nedir? Aslında bu sorunun tek bir cevabı yok. Tüm sistem birbiriyle bağlantılıdır ve ancak tüm şartları doğru şekilde yerine getirdiğinizde istediğiniz kalitede yem üretebilirsiniz. Doğru yem yapabilmek için tüm proseslerde gerekli kontrol ve testlerin yapılması gerekir. Hatta iş sadece burada da bitmiyor. Ürettiğiniz yem, sahada hayvanın önüne gidene kadar aynı kalitede olmak zorunda. Aksi halde beslediğiniz hayvanların et, süt ve yumurta verimleri düşecektir. Bu sorunlarla karşılaşmamak için yem üretim prosesindeki tüm aşamaların doğru uygulanması gerekiyor. Doğru teknoloji seçiminin üreticilere sağlayacağı faydalar ya da yanlış seçimlerin getireceği sorunlar nelerdir? Ülkemizde üreticiler için en büyük giderlerden bir tanesi de ne yazık ki enerji maliyetleridir. Yeni geliştirilen teknolojiler sayesinde enerji maliyetlerini düşürüp kalite ve kapasiteyi artırmak mümkün. Örneğin büyükbaş ve küçükbaş yemlerde, peletleme öncesinde pelpeak kullanımı kapasitede % 30 – 40’lık bir artış sağlarken pelet sertlik değerlerinde de (PDI) ciddi bir artış sağlamaktadır. Geçtiğimiz yıllarda, kapasitede bu oranda bir atış sağlamak için yeni bir pelet hattı kurmak zorundaydık, bugün ise bu iyileştirmeyi tek bir makine ile yapabiliyoruz. Bu noktada makine imalatçısı olarak bizlere çok iş düşüyor. Müşterinin ihtiyaçlarını doğru belirleyip onlara doğru çözümleri sunmak çok önemli. Yanlış bir ekipman tercihi ya da yanlış planlanmış bir tesis müşterinizin sürekli para kaybetmesine neden olacaktır. Yem değirmenciliğinde teknolojiyle ilgili en sık karşılaşılan sorunlar nelerdir? Bu sorunların çözümleri noktasında üreticilere neler önerirsiniz? Yem fabrikalarında karşılaşılan sorunlardan bir tanesi, belki de en önemlisi satış sonrası servis ve bakım hizmetlerinin yetersizliğidir. Yem fabrikaları çalışma şekilleri gereği dinamik bir yapıya sahiptir. Karşınıza çıkacak arıza ve problemlere çok hızlı bir şekilde müdahale etmeniz gerekiyor. Kadrolarını ve teknik alt yapısını bu doğrultuda şekillendiren firmalar, yarışa önde başlıyor. Son olarak yem değirmenciliği ve yem teknolojileri konusunda neler eklemek istersiniz? Türkiye olarak yem makinaları imalatında hatırı sayılır bir hacme ulaştık. Bugün imal ettiğimiz makine ve ekipmanların büyük bölümü ihraç ediliyor. Bugün tüm pazarlarda Avrupalı, Amerikalı, Uzakdoğulu rakiplerimizle yarış halindeyiz. Bu yarışı ancak üretim yöntemlerimizi ve ürettiğimiz ekipmanları teknolojik açıdan geliştirerek sürdürebiliriz.
Röportaj Kategorisindeki Yazılar
02 Aralık 20217 dk okuma

3M Kayış: Sektörün en dinamik firması konumundayız

07 Şubat 20173 dk okuma

“Teknolojisi en yüksek üreticilerden biri olmayı hedefliyoruz”

“Dünyanın önde gelen şirketlerinin lisansı ile 15 yıl teknolojik tecrübe kazandık. Şimdi de Avrup...

08 Şubat 20227 dk okuma

“Hayvan refahı gıda güvenliği için olumlu etkide bulunabilir”