BLOG

Yem Üretiminde Mikotoksin Risk Değerlendirme

29 Mart 20204 dk okuma

Etkili bir mikotoksin risk yönetimi için yem üreticileri temel bir prensibi daima göz önünde bulundurmalıdır: ÖLÇMEDİĞİMİZİ YÖNETEMEZSİNİZ.

Prof.Dr. Emrah Torlak Necmettin Erbakan Üniversitesi Markus Kainz Global Technical Product Manager Romer Labs

Mikotoksin riskini yönetmek isteyen üreticiler için yem üretim hattı girdilerinin sürekli izlenmesi zorunludur.

Etkili bir mikotoksin tespit programı için yem üreticileri ihtiyaçlarına en uygun yöntem ve cihaz kombinasyonunu seçmelidir.

Yem üreticileri, mikotoksin kontaminasyonunu ve eşlik eden riskleri değerlendirmek için çok çeşitli seçeneklere ve çözümlere sahiptir. Peki, risk değerlendirme amacıyla ihtiyaçlarına en uygun mikotoksin tespit metotlarını nasıl belirleyebilirler?

Yakın tarihe kadar, numune almak ve bunları bir harici laboratuvara göndermek yem endüstrisinde mikotoksin kontaminasyonunu belirlemek için başlıca yöntemdi. Yerinde test imkânı ile düşük maliyet ve kullanım kolaylığı sunan hızlı testlerin ortaya çıkması mikotoksin tespiti için harici bir laboratuvara olan zorunluluğu ortadan kaldırmıştır. Bununla birlikte, test sayıları, kabul edilebilir sonuç-zaman süresini belirleyen iş ihtiyaçları ve akredite sonuçlara duyulan ihtiyaç dereceleri uygun metotların seçiminde dikkate alınması gerekli kriterlerdir. Test metodu kararlarını etkileyen faktörlere aşağıda değinilmiştir;

YERİNDE TEST Mİ? DIŞ LABORATUVAR MI? Doğru test çözümünü bulmanın ilk adımı, testi kendi işletmenizde (Örneğin depolama veya üretim tesisinde) gerçekleştirmeye veya örnekleri analitik bir servis laboratuvarına göndermeye karar vermektir. Bu karar üç ana hususa dayanmaktadır:

1) Test hacmi Yüksek test sayıları için maliyetler genellikle analitik servis laboratuvarlarından daha düşük olacağından dolayı yerinde test alternatifini tercih etmek doğru olacaktır. Az sayıda teste ihtiyaç duyduğunuzda ise numunelerinizi dış laboratuvara göndermek daha uygun olabilir.

2) Kabul edilebilir sonuç-sonuç süresi İşletmede yapılabilen hızlı testler, test metodunun teknolojisine bağlı olarak birkaç dakika ile birkaç saat içinde sonuç verebilirler. Hızlı test sonucu bu testleri, hammadde kabulünün veya ürün teslimatının yapılıp yapılmayacağının kararı gibi kısa süre içinde alınması gereken kararlar için uygun bir araç haline getirir. Dış laboratuvarlar tarafından sunulan analitik hizmet başlangıçtan bitişe kadar birkaç günden bir haftaya kadar sürebilmektedir.

3) Hassasiyet İşletmede yapılabilen hızlı testler hedef mikotoksinleri ulusal veya uluslararası düzenlemelerde tanımlanan limit değerlerde tespit edebilmektedirler. Bununla birlikte, analitik servis hizmeti veren dış laboratuvarlar tarafından kullanılan referans metotlar hassasiyet, kesinlik ve doğruluk açısından daha yüksek metot performansı sunmaktadırlar.

HIZLI TESTLER İşletmede yapılabilen hızlı testler arasında en popüler olanları strip testleri (İmmunokromatografi) ve ELISA (Enzim bağlı immünosorban testi) testleridir. Strip testleri, test sonuçlarının mümkün olan en kısa sürede elde edilmesi için tasarlanmıştır. Genellikle tarımsal hammaddelerin tedarik zincirindeki alım noktalarında sıklıkla kullanılan strip testleri ile aynı anda test edilebilecek örnek sayısı sınırlıdır. ELISA kitleri ile aynı anda çok sayıda numune test edilebilir. Genel olarak, altı veya daha fazla numune aynı anda test edilecek ise ELISA daha iyi bir seçenek olabilir. Böylece, toplam test süresi ve numune başına test maliyeti düşürülebilir.

ANALİTİK SERVİS LABORATUVARLARI Analitik servis laboratuvarları, müşterilerine farklı teknolojilere dayalı çeşitli test metotları sunabilmektedir. Klasik ELISA metotlarına ilave olarak, HPLC (Yüksek performanslı sıvı kromatografisi) ve LC-MS/MS (Sıvı kromatografisi - tandem kütle spektrometresi) gibi ileri enstrümantal cihazlar gerektiren yöntemler bu metotlar arasında sayılabilir. ELISA ile karşılaştırıldığında, HPLC ve LC-MS/MS metotları oldukça hassastır ve birden fazla analitin aynı anda tespitini mümkün kılarlar. Bununla birlikte, HPLC ve LS-MS/MS cihazlarının kullanıldığı test metotlarının maliyetleri ELISA metotlarına nazaran daha yüksektir.

HAMMADDE Mİ? SON ÜRÜN MÜ? Yem üretim hattı girdilerinin sürekli izlenmesi, mikotoksin riskini yönetmek isteyen üreticiler için bir zorunluluktur. Yem üretiminde kullanılan hammaddeleri mikotoksin kontaminasyonu için hızlı testler ile taramak günümüzde yaygın bir uygulamadır. Hızlı test yöntemlerinin çoğu hammadde için protokolleri mevcuttur. Mikotoksinler ile kontamine olan hammaddelerin üretim hattına girmeden önce tespit edilmesi sonrasında daha maliyetli sorunların önlenmesine yardımcı olacaktır.

Farklı bileşenlerden oluşan son ürün, test açısından daha karmaşıktır. İzleme gerektiren son ürün miktarına bağlı olarak, üreticiler hızlı testleri tercih edebilirler veya analitik servis laboratuvarlarına numune gönderebilir. Daha küçük yem üreticileri ve yemlerinin bileşimini sık sık değiştiren üreticiler için, bir dış laboratuvardan hizmet alınması daha uygun bir yaklaşım olabilir. Formülasyonunu sıklıkla değiştirmek zorunda kalmayan daha büyük yem üreticileri için, hızlı testler için özelleştirilmiş protokoller oluşturulması mümkündür. Son ürünleri hızlı testlerle güvenilir bir şekilde test etmek için, spesifik yem formülasyonunu göre uyarlanmış ve doğrulanmış bir protokolün takip edilmesi önerilmektedir.

SONUÇ Mikotoksinler için hızlı testlerin artan popülaritesi, yem üreticileri için daha fazla seçenek oluşturmaktadır. İşletmede yapılabilen hızlı testler; hız, maliyet ve kullanım kolaylığı gibi bir dizi avantaj sunmaktadır ve az sayıda bileşenden oluşan ürünler için iyi bir seçenektir. Bir analitik servis laboratuvarından referans yöntemler ile hizmet alımı ise daha fazla sayıda analit için daha fazla hassasiyet sağlayacak ve daha yüksek maliyetle de olsa kontaminasyon seviyesinin daha kapsamlı bir resmini sunacaktır.

Etkili bir mikotoksin risk yönetimi için yem üreticileri temel bir prensibi daima göz önünde bulundurmalıdır: ölçmediğinizi yönetemezsiniz.

Kapak Dosyası Kategorisindeki Yazılar
11 Kasım 20209 dk okuma

Kara asker sineği larva unu: Kanatlı yemi endüstrisinde mevcut durum ve beklentiler

Kara asker sineği larvası (BSFL), kanatlı yeminde balık unu ve soya küspesinin yerine geçmiştir. B...

22 Mayıs 20206 dk okuma

YEM SEKTÖRÜ OLARAK COVİD-19 PANDEMİSİNE KARŞI NE KADAR GÜÇLÜYÜZ?

İçinde bulunduğumuz yüzyıl gerek yaşadığımız doğal afetler, global savaşlar ve ekonomik buhranlara ...