Bütün dünyayı endişelendiren küresel ısınma için Azerbaycan dev bir buluşmaya hazırlanıyor. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) bu yıl 11-24 Kasım’da Azerbaycan’ın ev sahipliğinde, başkent Bakü’de düzenlenecek. Bu etkinlik öncesi Bakü önemli iki organizasyona ev sahipliği yaptı. Bunlardan ilki Dr. Eckel Hayvan Besleme 2024 Dünya Turu’nun Bakü etkinliği oldu. İkinci önemli etkinlik ise Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Bölge Başkanlığı tarafından Azerbaycan Bakü’de düzenlenen 3. IAOM Avrasya Konferansı ve Sergisi oldu.
Azerbaycan hem stratejik konumuyla hem de Türkiye ile olan güçlü kardeşlik bağıyla tarım sektörü için büyük bir önem taşıyor. Orta Asya’nın geçiş noktası olan, Azerbaycan; Karadeniz ve Hazar Denizi arasında kritik bir ticaret köprüsü oluşturarak, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlıyor. Bu durum, tahıl ve tarım ürünlerinin uluslararası piyasalara etkin bir şekilde ulaştırılmasını sağlarken, bölgenin gıda güvenliğine büyük katkı sunuyor.
İklim değişikliği tarımsal üretimi ve gıda tedarik zincirini doğrudan etkileyen en büyük tehditlerden biri olmaya devam ediyor. Artan sıcaklıklar, kuraklık ve lojistik zorluklar, sektörümüzün karşı karşıya kaldığı en büyük zorluklardan sadece birkaçı. Bu nedenle, enerji verimliliğini artırmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmak artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldi. İşte tam böyle bir ortamda Azerbaycan son dönemde peş peşe önemli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
Başta küresel ısınmayla mücadelede gelinen son durum olmak üzere iklim değişikliğiyle ilgili birçok önemli konunun ele alınacağı Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) bu yıl 11-24 Kasım’da Azerbaycan’ın ev sahipliğinde, başkent Bakü’de düzenlenecek.
Bu dev etkinlik öncesi davetli olarak katıldığım Dr. Eckel 2024 Dünya Turu’nun Bakü’deki etkinliğinde, gelecek duyulan endişeler ve yapılan çalışmaları yerinde görme fırsatı buldum. Dr. Eckel Hayvan Besleme, 2024 Dünya Turu’na Azerbaycan’ın Bakü kentinde düzenlenen ilham verici bir konferansla başladı. Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan 100’ün üzerinde profesyoneli bir araya getiren toplantı, sürdürülebilir hayvansal üretimin geleceğine odaklanan heyecan verici bir serinin başlangıcı oldu.
Etkinlik sadece en yeni sunumlar için bir platform değil, aynı zamanda katılımcıların canlı tartışmalara katılmaları için bir fırsat oldu ve bu da toplantıyı benzersiz ve unutulmaz bir deneyim haline getirdi. Katılımcılar, hayvancılık sektöründe sürdürülebilirliğin önemini vurgulayan canlı sohbetlere katkıda bulundular. Dünya Turu konferansı, hayvancılığın geleceğine yön verecek ileri görüşlü yeniliklere tanıklık etmek için nadir bir fırsattı. Geri bildirimlere göre, özellikle fitojeniklerle ilgili paylaşılan bilgiler, şüphesiz gelecekteki başarıya katkıda bulunacak stratejik içgörüler sağladı.
Azerbaycan Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Hayvancılık Organizasyonu ve İzleme Dairesi Başkanı Tarlan Asgarov’un yanı sıra Almanya Federal Cumhuriyeti Azerbaycan Büyükelçiliği Misyon Şefi Yardımcısı Heiko Schwarz ve Azerbaycan’daki Alman Dış Ticaret Odası İcra Direktörü Vekili Aytekin Sirayzade’nin katılımları etkinliğe önemli bir değer kattı ve her iki ülkenin ekonomi ve tarım sektörlerinin gelecekteki başarısı için ortaklığa dayalı daha fazla değişim potansiyelini vurguladı.
Tarlan Asgarov, Dr. Eckel 2024 Dünya Turu’nun Bakü’de yapılmasından büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi. Asgarov, “Azerbaycan çok az tarım toprağına sahip bir ülke. Hayvancılık beslenmesi için ciddi yeme ihtiyaç var. Yem sıkıntısı yaşanıyor. Umut ederim ki bu konferans ülkenin yem sıkıntısının giderilmesinde etkili olur. Azerbaycan hükümeti hayvancılık konusunda ciddi destek veriyor. Hayvancılık alanında yapılacak yatırımlara çok ciddi destekler veriyoruz” dedi.
Hayvancılık üretiminin geleceği ilgili konuşan Genel Müdür Dr. Viktor Eckel, sürdürülebilirliğin kurumsal stratejilere dahil edilmesinin önemini vurguladı. Eckel’in açık mesajı, hayvancılık sektöründe uzun vadeli başarıyı güvence altına almanın anahtarının bu olduğu yönündeydi.
Münih Teknik Üniversitesi’nde emeritus profesör olan Dr. Wilhelm Windisch, “Hayvancılık olmadan yapabilir miyiz?” başlıklı ilgi çekici bir konferans verdi. Dünyayı beslemenin tek yolu neden döngüsel ekonomi? Windisch’in sunumu, artan dünya nüfusunu sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde besleyebilmek için neden döngüsel ekonomi ilkelerine güvenmemiz gerektiğini tüm katılımcılar için açık bir şekilde ortaya koydu. Windisch, sunumunda iklim krizinin insanlığı öncelikli ürünlere yönlendirdiğine dikkat çekti.
Dr. Wilhelm Windisch, “Artan nüfus insanları besleyen arazilerin daha fazla ekilmesine ve yorulmasına yol açıyor. 1970’lerde bir futbol sahası kadar alan 3 kişiyi doyurabiliyorken bugün bir futbol sahası kadar büyük arazi 4 kişiyi doyurmak zorunda kalıyor. Bu rakam 2050 yılında dünya nüfusu 10 milyara çıktığında iklim krizinin de etkisiyle bir futbol sahası büyüklüğündeki arazi 5.5 insanı yani yaklaşık 6 kişiyi doyurmak zorunda kalacak” diyerek endişelerini dile getirdi.
Başkan Yardımcısı Dr. Bernhard Eckel’in Anta®Phyt kullanımıyla ilgili sunumu ise Dr. Eckel’in amiral gemisi fitojenik ürününün faydalarına ilişkin ayrıntılı bilgileri, Anta®Phyt’in sürdürülebilirliği sağlarken üretim performansını nasıl artırabileceğini açık ve net bir şekilde gösterdi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK İÇİN İLERİYE BAKMAK
Bakü etkinliğinin başarısı Dr. Eckel’in 2024 Dünya Turu için umut verici bir başlangıç oldu. Dr. Viktor Eckel etkinliği değerlendirdi: “Dünya Turu serisinin arkasındaki fikir, küresel işbirliği, bilgi paylaşımı ve inovasyon için bir platform oluşturmaktır. Bakü’de böylesine muhteşem bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk ve minnet duyuyoruz. Bu etkinliği büyük bir başarıya dönüştüren tüm katılımcılarımıza, seçkin konuklarımıza ve harika Azerbaycan ülkesine en içten teşekkürlerimi sunuyorum.”
Bakü etkinliğinin ardından Dr. Eckel’in 2024 Dünya Turu Meksika ve Almanya’daki duraklarla devam edecek ve dünya çapında hayvan beslemede sürdürülebilirlik ve dayanıklılığı daha da teşvik edecek.
3. IAOM Avrasya Konferansı’na yoğun ilgi
Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de gerçekleşen sektörün önemli etkinliklerinden biri de 3. IAOM Avrasya Konferansı ve Sergisi oldu. Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Bölge Başkanlığı, COP29 İklim Değişikliği Konferansı’na paralel olarak “Değişen İklimde Sürdürülebilir Gıda Güvenliği” temasıyla Bakü’de “3. IAOM Avrasya Konferansı ve Sergisi”ni düzenledi. Ana konusu “Değişen İklimde Sürdürülebilir Gıda Güvenliği” olan konferansa, Orta ve Doğu Avrupa, Baltık Ülkeleri, Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Türkiye ve diğer Orta Asya Cumhuriyetleri’nden katılımcılar ilgi gösterdi. Konferansa, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Azerbaycan Tarım Bakanı Majnun Mammadov’un yanı sıra hem Türkiye’den hem de Azerbaycan’dan STK ve sektör temsilcileri de katıldı.
Konferans ve sergi, tahıl, un ve makarna üreticileri gibi birçok sektör paydaşını ve bunların değirmen makineleri, laboratuvar ekipmanları ve bileşen tedarikçileri gibi tedarikçilerini ve satıcılarını, ayrıca tüccarlar, unlu mamuller firmaları, endüstriyel ekmek fırıncıları, araştırma enstitüleri ve kolejler ve üniversiteleri bir araya getirdi.
“Türkiye’de 600 adet fabrika var”
Kongrede konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Bu etkinliğe ev sahipliği yaptığı için Değerli Kardeşim Majnun Mammadov ve Azerbaycan temsilcilerine teşekkür ediyorum.
Küresel ekonomik belirsizliklerin, jeopolitik gerginliklerin yanı sıra devrim niteliğindeki teknolojik dönüşüm rüzgârlarının yaşandığı, özellikle küresel ısınma ve iklim değişikliği etkilerinin su ve tarım üzerinde en çok hissedildiği bir süreçteyiz. Bu süreç içerisinde de değirmencilik ürünleri başta olmak üzere gıda arz güvenliği, tüm ülkeler için stratejik bir alan olarak yer alıyor. Dünya genelinde değirmencilik ürünlerinin ticaret hacmine bakacak olursak, son 5 yıl içerisinde yaklaşık yüzde 40 civarında bir artış gerçekleştiğini görebiliriz. 2023 yılında ticaret hacmi de 60 milyar dolar seviyelerine ulaşmış durumdadır.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Değirmencilik bizde oldukça eskiye dayanan genellikle aile içinde devam ettirilen bir sektördür. Bugün buradaki değirmencilerimizin pek çoğu 3’üncü veya 4’üncü kuşak olarak bayrağı devralmışlardır. Bunu büyük bir avantaj olarak görüyoruz. 2022 yılını 2 milyar dolar civarında ihracat ile tamamlayan Türk değirmen sektörü, 2023 yılını da dünyadaki ekonomik sıkılaşmaya ve savaşlara rağmen, 1,9 milyar doların üzerinde bir rakamla kapattı. Sektörün 2024’ün sonunda tarihi bir rekor kıracağına yürekten inanıyoruz. Türkiye’nin yıllık un üretim kapasitesi yaklaşık 32 milyon ton civarındadır ve bu kapasitenin yüzde 45-50’si kullanılmaktadır. 2023 yılında yurt içi kullanım ve ihracat amacıyla 15 milyon ton civarı un üretimi gerçekleşmiştir. Türkiye şu anda dünyada en büyük un ihracatında 1. sırada, makarna ihracatında da 2. sırada yer aldığı özellikle vurgulamak isterim. 2023 yılı itibarıyla Türkiye, dünyanın en büyük un ihracatçısı ülkelerinden biri olarak, dünya pazarlarının yaklaşık yüzde 23’üne hâkimdir. Bu demek oluyor ki her 4 un paketinden birisinde Türkiye imzası bulunmaktadır” dedi.
Tahılların beslenmedeki rolü her zaman devam edecek
IAOM Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy; “Bu yılki konferansımızda, sürdürülebilirliğin sadece kamu yararına değil, aynı zamanda işletmelerin rekabet gücünü artırmak için de kritik olduğunu vurgulamak istiyoruz. Önümüzdeki 30 yıl içinde dünya nüfus artışı projeksiyonlarına paralel olarak gıda talebinde de ciddi bir artış olacak ve bu talebi karşılayabilmek için gıda üretiminin de yüzde 70 oranında arttırılması gerecektir. Yıllar içerisinde günlük alınması gereken kalori miktarı da artmaktadır. FAO verilerine göre, gelişmiş ülkelerde tahıl ürünlerinin toplam kalori ve protein içindeki payı azalırken, gelişmekte olan ülkelerde tahıllar hâlâ birincil enerji kaynağı olarak önemini korumaktadır. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 25-35 aralığında iken, gelişmekte olan ülkelerde tahıllar günlük enerji ihtiyacının yüzde 60-70’ine kadarını karşılamaktadır. Bu verilerden de görüldüğü üzere ekmekten ve unlu mamullerden kaçış olduğu algısının aksine; insanoğlunun beslenme öyküsünde, tahılın karbonhidrat olarak enerji kaynağı olarak yüzyıllardır sahip olduğu değeri sürdürdüğü ve sürdüreceği açık olarak görülmektedir” dedi.
Azerbaycan’ın buğdayda kendine yeterliği artacak
Azerbaycan Tarım Bakanı Mecnun Memmedov, ilkim değişiklikleri nedeniyle tarım sektöründe yaşanan sorunlardan bahsetti. Azerbaycan’ın tarım sektörüne verdiği destekleri anlatan Memmedov, “Azerbaycan, buğday ihtiyacının yüzde 58’ini kendisi karşılıyor. Son zamanlarda, özellikle kamu-özel sektör ortaklığı ve modern teknolojilerin uygulanmasına dayalı büyük tahıl çiftliklerinin kurulması ve ayrıca işgal altındaki topraklarımızın kurtarılması sayesinde ülkenin buğdayda kendine yeterlilik düzeyinin daha da artırılmasına yönelik yeni imkanlar oluştu” dedi.
Gıda üretiminin artırılmasının önemine işaret eden Memmedov, “Değişen dünyada sürdürülebilir tarımsal faaliyetlerin oluşturulması, doğal kaynakların ve çevrenin korunması, sağlıklı gıdaya erişimin temel ilkelerinin benimsenmesi çağrısında bulunuyorum” ifadelerini kullandı.