ABD’nin AB ihracatına yönelik %25’lik gümrük vergisi getirme ihtimali, gıda ve tarım ticaret akışlarını önemli ölçüde bozma tehdidi oluşturuyor. AB’nin ABD karşısında ciddi bir ticaret fazlası bulunması sebebiyle, bu gümrük vergileri, özellikle tarım makineleri ve işlenmiş gıda ürünleri sektörlerini etkileyebilir. Raboresearch’ün son raporuna göre, şirketlerin muhtemel değişikliklere hazırlıklı olmak için stratejik hamlelerini hesaplaması gerekiyor. Gümrük vergileri, yalnızca ABD ile AB arasındaki ticaret dinamiklerini değil, aynı zamanda küresel ticaret akışlarını da değiştirebilecek güçte.
AB-ABD TARIMSAL TİCARET DİNAMİKLERİ
AB, tarım ürünlerinde büyük ölçüde kendi kendine yeterli olup, dünya genelinde nispeten küçük fazla miktarlar ihraç ediyor. Ancak, AB, soya ve soya ürünleri konusunda büyük ölçüde ABD ve Brezilya’ya bağımlı durumda. 2024 yılında AB, ABD’ye 38 milyar Euro değerinde ürün ihraç ederken, ABD’den 14 milyar Euro değerinde ürün
Barend Bekamp
ithalatı yaptı. Bu fazla; esansiyel yağlar, şarap, zeytinyağı ve süt ürünleri gibi yüksek değerli ürünlerin ihracatından kaynaklanıyor. ABD ise görece düşük katma değerli tarım ürünleri ihraç ediyor.
Raboresearch Gıda ve Tarım Kıdemli Uzmanı Barend Bekamp, “AB açısından bakıldığında, ABD önemli bir ticaret ortağı olup, esas olarak önemli bir ihracat pazarı olarak hizmet ediyor. ABD açısından ise AB, daha çok bir tedarikçi olarak önemli bir yer tutuyor. ABD pazarı, AB’nin gıda ve tarım şirketleri açısından, AB pazarının ABD’li şirketler taşıdığı öneme kıyasla daha kritik bir öneme sahip.” açıklamasında bulunuyor.
GÜMRÜK VERGİLERİNİN AB GIDA VE TARIMINA ETKİSİ
ABD gümrük vergilerine en duyarlı olan sektörler, büyük ABD pazar payına sahip ve talep fiyat esnekliği yüksek olanlardır. Raboresearch’ün değerlendirmesine göre:

- Yüksek etki: Tarım makineleri sektörü, ABD’deki güçlü makine sanayisinin alternatif sunması nedeniyle en fazla etkilenecek sektör olarak öngörülüyor. ABD’li çiftçiler, dar marjlarla karşı karşıya kalacakları için gümrük vergisine tabi AB ürünleri yerine yerli ürünleri tercih edebilirler.
- Orta dereceli etki: İşlenmiş gıda ürünleri, içecekler, makarna ve süt ürünleri gibi sektörler orta derecede etkilenecek. Etkinin derecesinin, bu sektörlerdeki talep fiyat esnekliğine bağlı olarak değişmesi bekleniyor.
- Düşük etki: ABD’nin büyük bir pazar olmadığı hayvansal protein, gübre ve şeker gibi sektörler, minimum düzeyde etkilenmesi beklenen alanlar olarak görülüyor. Fiyat esnekliği düşük olan ürünler, gümrük vergisi maliyetlerini daha yüksek fiyatlarla dengeleyebilir.
AB ŞİRKETLERİ İÇİN STRATEJİK CEVAPLAR
Bekamp, “Gümrük vergilerine karşı AB şirketlerinin çeşitli stratejileri göz önünde bulundurması gerekebilir.” diyor. Bu stratejiler arasında: fiyatları sabit tutarak maliyetleri ABD’li ithalatçılara aktarmak, rekabetçi kalabilmek için fiyatları düşürmek, ABD pazarından çekilmek, gümrük vergilerinden kaçınmak için tedarik zincirlerini yeniden tasarlamak ya da ABD’de üretim yatırımları yapmak yer alabilir. Bir şirket için en iyi seçenek, ürünlerinin fiyat talep esnekliği ve uluslararası varlığı gibi birçok faktöre bağlı.
Bekamp sözlerine şöyle devam ediyor: “Gümrük vergileri yalnızca AB ile ABD arasındaki ticaret ilişkisini tehdit etmekle kalmıyor. ABD’nin uygulayacağı gümrük vergileriyle karşı karşıya kalan Kanada, Meksika ve Brezilya da karşılık olarak adımlar atabilir. Bu durum, küresel ticaret dinamiklerini önemli ölçüde dönüştürebilecek karmaşık bölgesel ve sektörel etkileşimler yaratabilir.”