Kanola yağının kalp sağlığı açısından da faydalı olması, biyo yakıt olarak kullanılabilmesi, atıklarının hayvancılık sektöründe tercih edilmesi bu bitkiyi üretmenin birçok açıdan önemli olduğunun ispatıdır.
Hasan Kara
Genel Müdür
Bovinagro
Kanola; hardal, brokoli, brüksel lahanası ve karnabahar gibi Brassica bitki ailesine aittir. Kanola (Brassica napus), kolzanın ıslahı sonucu elde edilmiş, canlılara zararlı olan erüsik asit ve glukosinolat içeren bir bitki türüdür. Yağı, bitkisinin aksine, zararlı olmadığından insanlar ve çiftlik hayvanları için gıda maddesi olarak kullanılmaktadır. Kanola yağının, tıpkı soya fasulyesi yağında olduğu gibi, gıda dışı kullanım alanları da vardır. Spot piyasalardaki fiyatının durumuna göre mum, ruj, sanayi yağları, gazete mürekkebi, biyo yakıt gibi ürünlerin üretiminde yenilenemez petrol bazlı yağların yerini alabilmektedir.
Bu çeşit ilk önce Kanada'da geliştirilmesinden dolayı ona İngilizce "Canada" ("Kanada") ve "Ola" (oil low acid - "düşük asitli yağ") sözcüklerinden türeme, "kanola" adı verilmiştir.
Kanola (Brassica napus Kanola Oleifera sp.), kışlık ve yazlık olmak üzere iki fizyolojik döneme sahip bir yağ bitkisidir. Kanola tanesinde bulunan %38-50 yağ ve %16-24 protein ile önemli bir yağ bitkisidir.
Kanada, Amerika Birleşik Devletleri ve Hindistan’ın yanı sıra Avrupa ve Çin'de de yetiştirilmektedir. Amerika'da, kanola yağı arzının talebe oranı 1: 4'tür ve bu, ABD'li üreticiler için daha fazla kanola yetiştirmek için büyük bir fırsat sunmaktadır. Bu mahsulden elde edilen sağlıklı yağ, tüm dünyada tüketilmektedir ve yemeklik yağlar arasında hacim olarak üç numarada yer almaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri'nde, ağırlıklı olarak Kuzey Dakota'da ve ayrıca Minnesota, Oklahoma, Kansas, Teksas, Montana, Idaho, Oregon, Washington, Kentucky ve diğer birçok eyalette yaklaşık 2 milyon dönümlük kanola yetiştirilmektedir.
Kanola içerdiği yüksek yağ oranı nedeniyle ciddi bir biyo yakıttır. Amerikan Kanola Konseyi bu konuda ciddi çalışmalar yapmıştır ve biyo dizel olarak dizel yakıtlara katılması, sera gazı emisyonunun azaltılmasının önündeki yasal engelleri kaldırmıştır. Ancak yakıt ekonomisine katkısı %2-8 seviyelerinde kalmıştır (U.S Canola Association). Motor yağlama ve performansına katkısı olmasına rağmen ekonomisine katkısı düşük seviyededir.
Tablo 1. Dünya Kanola Küspesi İhracat Haritası -2019
Dünyada 2019-2020 sezonunda 68 milyon metrik ton seviyesinde kanola üretimi olmuştur. Ülkemizde ise üretim 2019 yılında 180.000 ton, 2020 yılında ise 121.000 ton olarak verilere girmiştir. Ekili alanlar dönemsel olarak artmakta, buna bağlı olarak da verimde oturmuş bir performans görülmemektedir.
Tablo 1’de de görüldüğü üzere ağırlık olarak Batı Marmara (Trakya) bölgesinde ciddi bir üretim görülmektedir. Edirne, Tekirdağ, Konya ve Kırklareli ekili alan ve üretim konularında öncülük etmektedir.
Tekirdağ; 114.500 dekar ekili alan, 37.381 ton üretim ve 330 kg/dekar verim, Edirne 70.000 dekar ekili alan 24.370 ton üretim ve 348 kg/dekar verim, Konya; 36.400 dekar ekili alan, 16.600 ton üretim ve 456 kg/dekar verim, Kırklareli; 42.100 dekar ekili alan, 15.690 ton üretim ve 373 kg/dekar verim ile ülkemizde kanola üretiminin lokomotifi olmuşlardır. Buna rağmen ülkemizdeki kullanım oranına göre üretimimiz yetmemektedir. İçerisinde bulunan faydalı aminoasitler ve yüksek protein oranı, yağ prosesinden sonra atık olarak çıkan küspesinin de hayvancılık da tercih edilmesinde etkendir.
Tablo 2. Dünya Kanola Üretimi
Yem fabrikaları da dönemsel olarak kullanabilmektedir ancak arz sürekliliği ülkemizde yetersiz olması ve yurtdışından ithalatı konusunda yaşanan problemler nedeniyle rasyonlarında sürekli olarak tercih edememektedirler. Türkiye’nin kanola küspesi ithalat rakamları incelendiğinde ağırlıklı olarak Bulgaristan ve Ukrayna’dan ithal edildiği görülmektedir. Rusya da ciddi oranda bu ülkelere yaklaşmıştır. 2020 yılında Türkiye’de 26.272.266 ton konsantre yem üretilmiştir. Yıllık kanola üretimi 121.000 ton kanola üretimi (%45 yağ oranı ile hesaplanır diğer fireler de düşülürse 60.000 ton civarında kanola küspesi atık oluşur), 20.000 ton kanola ithalatı ( 10.000 ton küspe) ve 61.000 ton kanola küspesi ithalatı hesabı yapılırsa 141.000 ton kanola küspesi hayvansal tüketim olarak kullanılmıştır. Tamamı konsantre yem üretiminde dahi kullanılsa kullanım oranı yem sanayide çok düşüktür.
Tablo 3. Türkiye’de Bölgesel Kanola Üretimi
Soya küspesi ile beraber bazen de alternatif olacak şekilde süt çiftliklerinde tercih edilmektedir. Kanola küspesi, amino asit profili iyi, ancak selülozu, fitatı ve glikosinolatları yüksek olduğundan enerji ve amino asit sindirilebilirliği soya küspesine göre genel olarak %10 ME içeriği yüksek selüloz içeriğinden dolayı soya küspesinden %15-20 oranında daha düşüktür Soya küspesiyle karşılaştırıldığında kanola küspesi genel olarak iyi bir kalsiyum, selenyum, kolin, niasin ve çinko kaynağı olmasına rağmen potasyum ve bakır bakımından yetersizdir. Kanola küspesinin içindeki Rumende Yıkımlanmayan Protein (RUP) yüzdesinin soya küspesinden daha iyi olduğu görülmektedir.
Dünya ve Türkiye piyasasını takip etmek ve mantıklı alımlar yapılması için ekim ve hasat zamanlarının takip edilmesi gerekmektedir. Bunun için Tablo 7 kullanılabilir.
Tablo 4. Türkiye’de Kanola Üretimi, Ekilen Alan ve Verim Grafiği
Kanola bitkisi kışlık ve yazlık olarak yetiştirilebilmektedir. Ancak kışa girerken kuvvetli bir kök oluşturması ve rozetleşmesini tamamlamış olması gerekmektedir. Bunun içinde Ekim ayı başında tavlı toprağa ekilmeli ve çıkışı sağlanmalıdır. Eğer kuraklık nedeniyle kuruya ekilmişse bir çıkış suyu verilmesi zamanında bitki çıkışını sağlar ve kış gelmeden bitkinin yeterince kuvvetlenmiş olur.
Tablo 8. Dünya Bitkisel Yağ Tüketimi (milyon ton)
Kanola yağı, dünyada en çok tüketilen üçüncü ve Amerika Birleşik Devletleri'nde hacim olarak iki numaralı yağdır. Kanola yağı tüketimi, toplam ve LDL kolesterol düzeylerini önemli ölçüde düşürür, kalp hastalığı riskini azaltır ve doymuş yağ yerine kullanıldığında insülin duyarlılığını geliştirir, diğer diyet yağ kaynaklarına kıyasla tokoferol (E vitamini) düzeylerini artırır.
Tablo 5. Türkiye Kanola Küspesi İthalatı-2019
Özetle Türkiye’de kur dalgalanmalarının yaşandığı bu dönemde ve Dünya’da da soya fasulyesinin arz talep dengelerinin büyük aktörlerin yüklü alımları doğrultusunda sürekli değişmesi nedeniyle Kanola alternatif bir yağ ve hayvan besleme ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarımsal üretim mantığının buğday üretimine yakın olması sebebiyle ülkemizde birçok bölgede üretilebilecek yağ ve protein kaynağı bir bitkidir. Bu bitkinin yetişmesi için uygun iklim koşulları Ege, Çukurova, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu’nun pamuk, Marmara bölgesinin Trakya kesiminde ise ayçiçeği ve buğday ekilen alanlarında mevcuttur. Desteklemelerin dışa bağımlı yağ ve protein kaynağı olan bitkilerin alternatifi olan bitkilere aktarılması cari açık açısından da önem arz etmektedir. Çin’in son dönemlerde Dünya’da yüklü soya alımları yapması, iklim dengesizlikleri nedeniyle Brezilya ve Arjantin ülkelerinin soya arzı konusunda açıkta kalma ihtimaline karşın kanola üretimi geliştirilmelidir.
Tablo 6. Ruminantlar İçin Kanola Tohumu, Kanola Küspesi ve Soya Fasülyesi Küspesinin Karşılaştırılması, KM’de
Kanola yağının kalp sağlığı açısından da faydalı olması, biyo yakıt olarak kullanılabilmesi, atıklarının hayvancılık sektöründe tercih edilmesi bu bitkiyi üretmenin birçok açıdan önemli olduğunun ispatıdır.
[box type="shadow" align="" class="" width=""]/
Kaynakça: TÜİK, 2021. Tarım, Fiyat ve Dış Ticaret Veritabanı FAO, 2020. FPMA Database Trademap U.S Canola Association H.NURSOY, E.ŞAHİN, F.TERLEMEZ, 2018, Kanola Bitkisi ve Ürünlerinin Ruminant Beslemede Kullanımı USDA Foreign Agricultural Service[/box]