BLOG

İz Mineraller Hakkındaki Son Gelişmeler: Mineralin Kaynağı Lezzeti Etkileyebilir

20 Eylül 20219 dk okuma

Davi Brito De Araujo Küresel Program Yöneticisi Trouw Nutrition

Nutreco'nun hayvan besleme bölümü Trouw Nutrition'ın Yem Katkı Maddesi markası olan Selko'nun araştırma bulguları, iz mineral kaynağının yem lezzetini olumlu veya olumsuz etkileyebileceğini göstermiştir. Bilim adamları, bu perspektifi göz önünde bulundurarak, krep yemde veya sütten kesim öncesi diyetlerde iz mineral türlerinin kullanımına özel olarak odaklanmışlardır.

Ruminantlarda ve domuzlarda yapılan lezzet araştırması, mineral kaynağının yem alımını etkilediğini göstermiştir. Araştırmalar, sülfat bazlı iz mineraller gibi reaktif mineral kaynaklarının, özellikle sütten kesim öncesi ve sonrası diyetlerde yüksek seviyelerde mevcut olduğunda, lezzet profilini değiştirebileceğini ve yem alımını azaltabileceğini bulgusuna ulaştı. Hidroksiklorür bazlı iz mineraller gibi daha az reaktif iz minerallerin kullanımı genç domuzlar ve buzağılar için yem alımını artırabilir. Hayvanların sütten kesilmeyi takiben iyi adaptasyonlarında görüldüğü gibi, erken dönem güçlü yem alımının sağlanması, erken dönem ve üretim süreci boyunca daha güçlü kilo alımı ile birlikte tam potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olabilir.

İZ MİNERAL GELİŞİMİ

Hayvanlar, genetikleri geliştikçe sadece yem ham maddelerinde bulunandan daha yüksek düzeyde besleyici maddelerine ihtiyaç duymaya başladı. Bu gereklilik, eser miktarda katkı maddesi içeren takviyelerin kullanımını teşvik etmektedir. İz mineral türleri de, onlarca yıl önce başlayan kullanımlarından bu yana gelişme kaydetti. Yem katkı teknolojilerindeki gelişmeler, reaktiviteyi azaltırken mineral bağ stabilitesini ve biyoyararlanımı iyileştirmiştir (Şekil 1). 1990'ların ortalarında kabul gören hidroksiklorür iz mineralleri, sülfat bazlı iz mineraller gibi nötr bir pH'ta sıvıyla etkileşime girmeyen daha kararlı bir kovalent bağ sağlar. Bu çözünmezlik ilgi çekicidir çünkü zayıf metal bağları eser minerallerin ayrışmasına ve metal iyonlarının diğer diyet besin maddeleri ile etkileşime girmesine ve potansiyel olarak yem lezzetini değiştirmesine imkân verir. Ek olarak, hidroksi iz mineraller, organik iz minerallerden daha yüksek metal konsantrasyonuna (%44-56) sahiptir ve fiyatı daha düşüktür.

Şekil 1 - İz mineral türü, metal iyonlarının ne kadar reaktif veya bağlı olduğuna bağlı olarak yem lezzetini, besin ifadesini ve
element fonksiyonunu etkileyebilir.

YEMİN LEZZETİ TAT, YEM ALIMI VE BESLEME SIKLIĞI

Yemin tadı, özellikle genç hayvanlar için, iştahı ve yem alım miktarını artırma veya azaltma yönünde etki yapabileceğinden ötürü oldukça önemli olabilir. Hem ruminantlar hem de domuzlar (domuzlarda tat sensörü daha fazladır), insanlardan farklı bileşiklerin tadını alabilir ve bu da lezzeti bir öncelik haline getirir. Domuzlar acı, tatlı, ekşi, yağlı veya tuzlu gibi çeşitli tatları tanımlayabilirken, bunlardan sadece bazıları onları yeme konusunda teşvik eder. Acı veya tuzlu gibi diğer tatlar, özellikle genç hayvanların yem yemeyi yeni öğrenmesi sebebiyle, yemin lezzetine verilen önemi artırarak hayvanları yem alımını yavaşlatmasına veya durdurmasına sebep olabilir.

Şekil 2 – Bir yem veya yem içeriğinin ne kadar lezzetli olacağının belirlenmesinde birkaç spesifik aroma bileşeni rol oynar.1

Tadın oynadığı role ilişkin bir görüş, iştahın kısa ve uzun vadeli kontrolünü ele alır. Kısa vadeli kontrol, herhangi bir zamanda yenen yemeğin büyüklüğü ile ilgiliyken, uzun vadeli kontrol, bir hayvanın ne sıklıkla yediğine veya öğünler arasında ne kadar zaman geçtiğine bakar. Yemin tadı ve lezzeti, hayvanların ne kadar, ne zaman ve ne sıklıkla yediklerini belirlemeye yardımcı olur.

Yem alımında, acı, ekşi ve tuzlu dâhil olmak üzere belirli tatlar, yenen malzeme ile ilgili problemlerle ilgili olabilir ve genellikle bir hayvanı belirli yemleri yemeyi yavaşlatmaya veya durdurmaya sevk eder ve bu durum söz konusu tatlardan kaçınılması gerektiği anlamına gelir. (Şekil 2)

– Şekil 3 (1 ve 2) - Domuz rasyonlarındaki ek bakırın türü, yemin lezzeti üzerinde ne kadar dahil edildiğinden daha büyük bir etkiye sahip olma eğilimindedir.

Benzer şekilde, bazı iz mineral türleri, tatları ve yem lezzetini değiştirerek yem alımını değiştirebilir. Çözünür ve reaktif iz mineraller ağızda çözülmeye başlayabilir ve metal iyonları bırakarak acı veya tuzlu tatlar üretebilir ve yem alımını olumsuz etkileyebilir. Daha nötr bir tatma ve daha az reaktif iz mineral kaynağı kullanmak, yem alımındaki düşüş yaşanmasını önleyebilir ve potansiyel olarak yem alımını iyileştirebilir.

DOMUZ LEZZET ARAŞTIRMASI İSPANYA VE KANSAS, ABD'DEN BAKIR ALIMI BİLGİLERİ

Bir dizi çalışma, domuz yeminde farklı türde iz minerallerin kullanımını ve lezzetini araştırdı. Erken beslenme alışkanlıkları, bir domuzun yaşam süresi boyunca iyi yem alımının sağlanmasına yardımcı olur. Bununla birlikte, yavaş erken yem alımı, sindirim sorunlarına ve kanda düşük bakır seviyelerine ve bu da gelişimde sorunlara yol açabilir.

Şekil 4 – Hidroksi bakır, nötr pH'ta bakır sülfattan diğer diyet bileşenleriyle daha kararlı ve daha az reaktiftir.

Barselona'daki Universitat Autonoma'da yapılan bir dizi besleme denemesi, genç domuzların diyet tercihlerini izledi.2 İlk besleme denemesinde, domuzlara biri 15 ppm bakır sülfat ve diğeri 150 ppm bakır sülfat veya hidroklorür bakır içeren iki diyet teklif edildi. İkincisinde domuzlar, 150 ppm bakır sülfat veya 150 ppm hidroksi bakır ile takviye edilmiş diyetler arasında tercih yaptılar (Şekil 3). Yemleme deneyi sonuçları, düşük (15ppm) ve yüksek (150ppm) bakır sülfat ve yüksek hidroksi bakır (150ppm) içeren diyetler arasında seçim yapma şansı verildiğinde, domuzların özellikle deneyin erken dönemlerinde hidroksi bakırlı yem yeme olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Şekil 5 – Domuzlar, bakır katkılı iki yem arasında seçim yaparken, hidroksi bakır içeren yemi daha lezzetli buldu.

Her iki denemede de diyetler ayrıca 500 birim fitaz içermiştir ve bakır kaynağının, çözünürlüğünün ve fitaz ile etkileşimin in vitro değerlendirmesi yapılmıştır. Ağız içi değerine benzer şekilde nötr bir pH'ta, bakır sülfat neredeyse tamamen çözülürken, hidroksi bakır %20'den daha az çözünürlük gösterdi. Bununla birlikte, bağırsak içindeki gibi 2,5 pH'da hem bakır sülfat hem de hidroksi bakır tamamen çözülür (Şekil 4).

Araştırmacılar ayrıca bakır sülfat veya hidroksi bakır mevcut olduğunda nötr bir pH'ta (6.5) fitik fosfor çözünürlüğünü izlediler. Bakır sülfat, fitik fosforun çözünürlüğünü azaltırken, seviyeleri hidroksi bakır ile birleştirildiğinde ağırlıklı olarak tutarlı kaldı. Bu, eklenen fitazın fitik fosforun daha fazlasını parçalamasına izin verecektir, çünkü yalnızca enzim çözelti içindeyken mümkün olabilir.

Benzer şekilde, 2016'da yürütülen bir yemleme deneyi, 34 gün boyunca sülfat veya hidroksiklorür kaynağından 160 ppm bakır ve 110 ppm çinko içeren diyetler sağlandığında yem alımını ve domuzların tercihini izledi.3 Domuzlar, tüketim 0-14. gün döneminde daha olası olmakla beraber, tüm deney süresi boyunca hidroksi bazlı iz mineral içeren yemi daha fazla tüketti.

Kansas Eyalet Üniversitesi'nde yürütülen bir araştırma, daha yaşlı domuzlardaki tercihleri izledi ve büyütme-finisher hayvanların diyet seçimini inceledi.4 Deneyde 150 domuza üç diyetten biri verildi: ek bakır içermeyen bir kontrol ve bir sülfat veya hidroksiklorür kaynağından 150 ppm bakır içeren iki deneysel diyet. Domuzlara kontrol ve bakır sülfat, kontrol ve hidroksi bakır veya bakır sülfat ve hidroksi bakır seçenekleri sağlandı. Lezzet deneyinin sonuçları, domuzun ilave bakır içermeyen diyeti tercih ettiğini, ancak kontrol yemi ve takviyeli yem arasında seçim yaparken daha fazla hayvanın hidroksi bakır içeren yemi yemeye istekli olduğunu gösterdi. Bununla birlikte, takviyeli iki yem arasında domuzlar seçildiğinde, hidroksi bakır içeren diyet neredeyse iki kat daha rağbet gördü. (Şekil 5)

Şekil 7 - Sülfat bazlı iz mineraller buzağılarda krep yem alımını azaltır.

Özellikle genç domuzlar için yemlerin lezzetini artırmak, hayvanın uzun vadeli gelişimi ve performansı için önemlidir. 2017'de yapılan bir çalışma, erken dönem yem alımını izledi ve sütten kesim öncesi iyileştirilmiş yem alımının, sütten kesim sonrası dönemde daha iyi günlük kazanımı desteklediği sonucuna ulaştı.5 42. günde, daha yüksek yem alımıyla başlayan ve hidroksi bakır ile yem alan hayvanların 1,6 kg daha ağır olduğu görüldü.

Sütten kesmeden önce yem lezzetinin iyileştirilmesi, üretim boyunca domuzlar için daha iyi yem alımı, daha yüksek günlük kazanç ve daha iyi performans sağlanmasına yardımcı olur. Sütten kesmeden önce yem alımındaki herhangi bir artış, sütten kesme sonrası büyümeyi destekler ve piyasaya sürülen toplam gün sayısında önemli bir azalma sağlayabilir.

RUMİNANT ARAŞTIRMA İNCELEMESİ

Lezzetlilik, özellikle mineraller ad libitum (serbest beslenme) biçimde sağlandığında ve ek alımının yönetilmesi gerektiğinde, ruminantlar için yem ve mineral alımında da rol oynar.

Şekil 8 - Hidroksi bazlı iz mineral kullanımı, daha iyi mineral alımına sahip buzağılar ve buzağılar tarafından tercih edilen bir diyet oluşturur, sütten kesilme stresini daha rahat atlatarak, sütten kesme sonrası kilo alımında iyileşme sağlar.

Ücretsiz olarak sağlanan mineral takviyelerinin kullanımına rehberlik etmenin ilk adımı, mineral israfını azaltmaktır. Florida Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, bir açık hava sürüsüne sağlanan minerallerin türüne bağlı olarak hava koşulları tarafından yok edilebilecek iz mineral miktarını inceledi.6 Hidroksiklorür minerallerini, organik iz mineralleri ve sülfat bazlı iz mineralleri incelen çalışma, mineral karışımlarının bir dizi 2, 4 veya 6 inçlik yağış olayından nasıl kurtulduğunu karşılaştırdı. Deney, mineral karışımlarının veya tam bir mineral ön karışımının yağmurla etkileşime girdiğinde, hem sülfat hem de organik iz minerallerin, hidroksi bazlı iz minerallerde görülen kayıplara kıyasla sağlanan metallerde daha büyük azalmalar gördüğü sonucuna ulaştı (Şekil 6).

Hava ile daha az etkileşime giren bir mineral temin edilmesi çiftlik hayvanlarının kullanımının daha fazla olacağı anlamına gelir.

Florida Üniversitesi'nde gerçekleştirilen ve sınırlı beslenen buzağılar için krep yemine iz mineral eklenmesini inceleyen bir lezzetlilik çalışmasında, araştırmacılar sülfat bazlı minerallerin yem formülünden çıkarılmasının yem alımını iyileştirdiği sonucunu elde etti.7 14 haftalık deneme sırasında takviye alımı 20 g'dan 160 g'a çıkartı. Arada 8 katlık bir fark söz konusu (Şekil 7).

Yine Florida Üniversitesi'nde yapılan iki yıllık bir çalışma, mineral içermeyen krep yemlerle sülfat veya hidroksi bazlı bir mineral kaynağından elde edilen bakır, çinko ve manganez karışımıyla birleştirilmiş kullanımın farkını araştırdı.8 Sütten kesmeden 84 gün öncesinden başlanarak krep yemleri temin edildi. Araştırmacılar, buzağıların hidroksi takviyeli krep yeminin en büyük miktarını (0,109 kg/gün veya dönem boyunca 8,73 kg) yediğini ve bunu kontrol yemi alımının takip ettiği bulgusuna ulaştı. Bununla birlikte, sülfatla zenginleştirilmiş diyetin alımı önemli ölçüde daha düşüktü ve hidroksi yem tüketimi yaklaşık %26'lık bir artış gördü.

Benzer şekilde, hidroksi bazlı iz mineraller içeren yemler, 14 günlük mineral konsantresi alımı incelemesinde sülfat veya organik iz mineralleri olanlardan daha iyi performans gösterdi. Ek araştırmalar ayrıca daha iyi mineral alımına sahip buzağıların sütten kesim sonrası iyileşmenin daha hızlı olduğunu göstermiştir (Şekil 8a).8 Ayrıca, hem sığır hem de süt buzağıları için sütten kesim öncesi alım, sütten kesim sonrası performansın artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Süt düvelerinde sütten kesim sonrası güçlü performans, ilk buzağılama yaşının belirlenmesine yardımcı olur, bu da laktasyon performansını etkiler, yani mineral kullanımının ineğin yaşam süresi boyunca devam edecek uzun vadeli bir etkisi olabilir. Sığırlarda sütten kesimdeki canlı ağırlık ve canlı ağırlık, ağırlık artışı ve besi yeri performansında rol oynar.

SONUÇ

Hayvanların uzak durmak istedikleri tatlar içeren yemlerin alım miktarında azalma yaşanabilmektedir. Bu tatlar arasında yüksek oranda çözünür iz mineraller tarafından bırakılan tatlara benzer şekilde acı, ekşi ve tuzlu tatlar sayılabilir. Bu nedenle, sülfat bazlı mineral içeren katkı maddeleri yemde mevcut olduğunda çeşitli türler için olumsuz bir tepki oluştururken, IntelliBond hidroklorür mineralleri gibi daha az reaktif iz minerallerin kullanımı yem alımını artırabilmektedir.

Bulguları gözden geçiren araştırmacılar, buzağıların ve domuzların çeşitli takviye aşamaları ve stratejileri boyunca IntelliBond gibi daha kararlı iz mineral kaynaklarını sülfat yerine veya organik iz mineraller yerine tüketmeyi tercih ettikleri sonucuna vardılar. Stabil, reaktif olmayan iz mineral kaynağı takviyesinin bir sonucu olarak artan tercihli alım ve lezzet, daha yüksek yem alımı, günlük kilo artışı ve ayrıca sütten kesme sırasında ve sonrasında vücut ağırlığı dahil olmak üzere daha iyi performans sonuçlarına yol açabilir. Araştırmalar, daha yüksek sütten kesim ağırlıklarının domuz ve ruminant türlerinde daha yüksek yaşam boyu performansla sonuçlandığını gösteriyor.

Kaynaklar 1- Adapted from Roura and Navarro 2018; Fothergill and Furness 2018 2- Villagomez-Estrada, S., et al. 2020. Dietary Preference of Newly Weaned Pigs and Nutrient Interactions According to Copper Levels and Sources with Different Solubility Characteristics. Animals. 3- Internal Trouw Nutrition research. 4- Coble et al., 2014 MWASAS Abstract 5- Drayton Animal Health Ltd, UK, 2017 6- Wiebusch et al., 2015. J. Anim. Sci. 93(Suppl. s3):824 7- Moriel & Arthington. 2013. J. Anim. Sci. 91:1371-1380 8- Caramalac et al. 2017. J. Animal Sci. 95:1739-1750
Makale Kategorisindeki Yazılar
12 Haziran 20233 dk okuma

Şelatlı Zn büyüme performansını nasıl geliştirir?

09 Mayıs 20223 dk okuma

KARBON EMİSYONLARININ AZALTILMASINDA YEM KATKI MADDELERİNİN ROLÜ

26 Şubat 201814 dk okuma

Yem endüstrisinin dünü, bugünü ve geleceği-2

Yem sanayiinin gelecekteki odak noktası, güvenlik ve sürdürülebilirlikle ilgili tüketici taleplerin...