Cemalettin Kanaş
Editör
Rusya’nın Ukrayna işgalinin tetiklediği zincirleme olaylar silsilesi her geçen ay bir halkanın daha eklenmesiyle uzamaya devam ediyor. Hatırlayacağınız üzere, savaşın patlak vermesinin ilk şokunun ardından savaşın insani dramatik boyutuyla birlikte utangaç bir tonda çatışmaların tahıl ve gıda fiyatlarını artıracağı konuşulmaya başlanmıştı.
Bazı sözüm ona uzmanların iddia ettiği gibi Kiev’in bir haftada düşmeyeceği anlaşılıp savaş Batı dünyası ile Rusya arasında yaşanan yaptırım-doğalgaz karşı yaptırımı restleşmesi, olayı bambaşka bir boyuta taşımıştı. Zamanında birer birer nükleer tesislerini kapatarak enerjide Rusya’ya bağımlı olmanın zararlarını zehir gibi yudumlayan Avrupa, zamana yaymaya çalıştığı tedbirleri hayata geçirmekle meşgul.
Diğer taraftan dünyanın bir numaralı gübre ihracatçısı olan Rusya, ürünlerini istediği gibi yurtdışına çıkaramıyor. Gübrenin çiftçinin eline ulaşmaması ise yukarıda bahsettiğimiz zincirleme olaylara en önemli örneklerden birini teşkil ediyor. Gübrenin olmaması ya da kıtlığı, üretimde verimi doğal olarak düşürüyor. Son yıllarda zaten artan gıda fiyatları hem verimin düşmesi hem de bazı çiftçilerin üretimden çekilmesi üzerine arzda yaşanan daralmaya sebebiyle katlanarak artmaya devam ediyor. Pandemiden bu yana zaten artan gıda fiyatları enerji krizi sebebiyle üretimde kesintiye gideceğini açıklayan dev firmalarla zaten zora girmişti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poors, geçtiğimiz hafta gübre fiyatlarındaki artışın gıda güvenliği riski teşkil ettiği yönünde bir rapor yayınladı. FAO da yaşanan gelişmelerin sadece gübre fiyatında artışa sebep olmayacağını gübreye erişim sorunun da fiyatları yukarı yönlü baskılayacağını açıkladı. İç tüketime öncelik veren Çin de gübre ihracına kota getirmişti. Bütün bunların üzerine Çekya Tarım Bakanı Zdenek Nekula, Avrupa’da yeterli miktarda gübre kalmadığını açıklayarak durumun vahametini gözler önüne seren isim oldu.
Gübrede yaşanan kriz, büyük ölçüde Avrupa merkezli bir sorun olarak öne çıkıyor. Çözüm yolları arayan Avrupa’da devletlerin doğalgaz masrafını kısmen ya da tamamen sübvanse etmeleri mümkün olabilir. Ancak aktarılan kaynaklar piyasada yine fiyat artışı olarak sonuçlanacak. Bir diğer ihtimal ise gübrenin Ortadoğu, Amerika ve Asya gibi alternatif coğrafyalardan temin edilmesi. Ancak işin lojistik tarafı düşünüldüğünde bu çarenin de maliyetleri artırması kaçınılmaz. Sonuç olarak, kısa vadede gıda fiyatları dünyada ve ülkemizde artmaya devam edecek gibi görünüyor.