Hareket etmeden potansiyeli gerçekleştiremeyiz. Avrupa Birliği’nde hammadde için böcek proteininin kullanımı, gıda şirketlerine ve çiftçilik sektörüne bağlıdır. Bunların, 20 yıl önceki şartlara hitap eden yasalar yerine şimdi (ve gelecek) için uygun olan yasaları savunmaları gerekmektedir. Aksi halde, böcek proteininden yararlanmak yerine ne kadar faydalı olabileceğini tartışmaya devam edeceğiz.
Paul Featherstone
SugaRich
Satın Alma Direktörü
HERKES BUNU KONUŞUYOR
Hayvan yemi proteinindeki açığı kapatmak için böcek proteini kullanma konusundaki tartışma, bir süredir arka planda düzenli olarak yaşanmaktadır. ABD'deki McDonalds gibi iyi bilinen markaların, tavukları beslemek için soyaya göre daha istikrarlı bir yiyecek kaynağı olan böcek protein kullanımı için bir süredir araştırma yaptığına dair haberler bile var (Reuters). Böcek proteininin yem olarak kullanılması neredeyse kusursuz bir döngüsel çözümdür çünkü üretilen yiyecek artıklarının büyük bir kısmı böcekleri beslemek ve bunların yetiştiriciliğini yapmak için kullanılabilir. Hâlihazırda Avrupa Birliği, yemde hayvansal protein kullanımını yasaklamaktadır, fakat uygulamaya yönelik değişiklik uygulanabilirliği kanıtlamak ve bunu desteklemek için ayarlanmış yasalara bağlı olacaktır.
PROTEİN ZENGİN YEM AÇIĞINI KAPATMAK İÇİN NEDEN BÖCEKLERİ DÜŞÜNMELİYİZ?
Böcekleri neden aktif olarak canlı hayvan olarak yetiştirmeliyiz? Sonuçta bu uygulama olmadan hayvanlarımızı ve çiftçilik sanayisini iyi bir şekilde yönettik. Protein açığını kapatmak için en bariz itici güç ise gıda ve yem zincirine sağlayabileceğimiz protein hacmi ile şu an sağladıklarımız arasındaki durumdur. Geleneksel protein kaynaklarına olan talep artarken bunu karşılama yeteneğimiz ise azalmaktadır. Et tüketimi tipi gelişmekte olan ülkelerde değişirken dünyada et ve hayvan ürünlerine olan talep de artmaktadır; küresel tüketim oranlarının 2050 yılına kadar ikiye katlanması bekleniyor.
Böcek kullanarak ilave yem protein kaynağı oluşturmak için zaten kabul edilmiş bir mantık var; finansal ve sürdürülebilir bir anlam ifade etmekle birlikte gıda kayıplarının ve bunların nasıl azaltılacağı konusunda gıda sektörünün çalıştığı diğer nosyonlarla bağı vardır. Böcek çiftlikleri için yem olarak diğer gıda artık kaynaklarının -potansiyel olarak hayvansal yan ürünleri olanların- kullanılmasında açık bir fırsat vardır. Bu tür çiftlikler yem stoğundaki larvaları büyütür ve gıda atıkları bir büyüme ortamı sağlar.
Açıkçası, insan gıda zincirinden uygun gıda maddeleri alıp bunları böcek çiftliğinde hammadde olarak kullanmak istemiyoruz. AB'de biriktirdiğimiz büyük miktarda yiyecek artıklarından elde edebileceğimizi geri dönüştürmek çok daha mantıklı olacaktır. Bu tür yiyecek atıkları, sürekli olarak büyük miktarlarda bulunabilen ve besleyici bir büyüme ortamıdır ve diğer hammaddelerle harmanlanması halinde böcek sektörüne kolaylıkla ulaşılabilir hale getirilebilir.
NEDEN ARAŞTIRIP GÜNCELLEME YAPMIYORUZ?
Böcek sektöründe geçerli bir protein kaynağının tanımlanmış olmasına rağmen kullanımının gerçekleştirilmesine yönelik mevcut zorluk, AB hayvan yemi mevzuatına bağlanmaktadır. AB yasaları şu anda böcek proteinlerini izin verilmeyen bir hayvansal yan ürün olarak tanımlamaktadır ve bu nedenle şu anda yasaklanmıştır. Bununla birlikte, AB’de böcek yetiştiriciliği ile ilgili bazı özgüllükleri içeren bir mevzuat söz konusudur. 1143/2014 numaralı AB Yönetmeliği, çiftçiliği yapılabilecek böcek türlerini kısıtlarken ekosistemlerin yerel biyolojik çeşitliliğini tehdit altına sokabilecek işgali türleri yasaklanmasını öncelemektedir (diğer hayvan türleri ile birlikte). Fakat, bugüne kadar, sadece bir böcekten bahsedilmiştir: Yırtıcı Asya yaban arısı. Diğer omurgasız hayvanlar tartışılmamıştır ve bu nedenle diğer kullanımlar için olan böcekler göz ardı edilmiştir.
Bu yüzden, mevzuatın geniş manada toplumun ve pazarın çağdaş ihtiyaçları açısından gözden geçirilmesi gerekmektedir. Tavuk ve balıkları bir örnek olarak düşünürsek, doğal diyetlerinin bir kısmı kara veya hava böcekleridir; bu nedenle onlara böcek içeriğine sahip besleme stoğu sağlamak hiçbir şekilde ihtimal dışı değildir. Aslında, böcek çözümü acil bir durum olarak düşünülmelidir.
Bütün kalbimle, risk değerlendirmelerinin ve kontrollerin yerinde olması gerektiğine katılıyorum. Yine de şu anlardaki yasama süreci, aşırı zorlu riskten kaçınmanın bir şekilde etkisi altındadır. Bilgiye dayalı karar vermeyi sağlayacak nicel bilimsel veriler sağlamaktan ziyade yeni çözümler üzerindeki olası olumsuzluklara daha fazla odaklanılmaktadır.
Ne tür çözümler araştırırsak araştıralım, bunları takipte veya uygulamada çevreye zarar vermek istemediğimizi biliyoruz. Mesela, soya bitkilerini geniş çapta yetiştirmek için yağmur ormanlarının tahrip edilmesi, ekosistemleri bozacağı için arzu edilmez. Palmiye ağaçlarının yoğun ekimi ile benzer bir durum gördük. Bu nedenle, tek mideliler için türlere özgü protein kaynağı, uygulanabilir bir konudur, bu hayvanların türevlerini kendi türlerinden beslemek istemiyoruz - yamyamlık arzu edilmez! Bununla birlikte, yem zincirinde bazı hayvanlar ve balıklar arasında çapraz bulaşma bulunmamaktadır çünkü balık sıklıkla yem olarak kullanılır ve 2017/893 sayılı AB düzenlemesinde bu ele alınmaktadır.
Böcekleri ham madde olarak kullanmanın tüm süreci ticari olarak uygulanabilir olmak zorundadır, ancak şu anda bir pazar bulunmamaktadır. Muhtemelen yakın zaman içerisinde böceklerin insan gıdası olarak toptan yetiştiriciliği söz konusu olmayacaktır, bu yüzden hammadde geri dönüşüm için eski gıda ürünlerimizden telafi olmayacaktır. Bunun yerine, konu doğrudan yetiştirilen yem potansiyelinin etrafında dönecektir. Bununla birlikte, hayvan yemlerinde geçerli proteinler hakkındaki mevcut yasal platformun, 1990'lı yıllarda yaşanan büyük deli dana hastalığı korkusundan sonra oluşturulduğunu hatırlamak gereklidir: 999/200 sayılı AB Yönetmeliği. Et ve kemik ununu hayvancılık, domuz ve tavuk yeminden çıkartarak haklı olarak hayvan yemini sınırlandırdı. Ancak sanayi önemli ölçüde ilerlemiştir. Böcek proteinlerinin gelecek için uygun bir kaynak olduğunu düşündüğümüz için düzenleyici kurumlar, gıda, tarım ve üretim kurumları çalışabilir güncellenmiş bir yasal çerçeve oluşturmak amacıyla birlikte çalışmalıdır.
GELECEĞE BAKIŞ
Yasama alanından daha olumlu bir şekilde destek alarak böcek proteini uygulamanın yaşayabilirliği ve sorunlarını dikkate almamız gerektiğine inanıyorum. Daha sonra, kullanacağımız hammaddeler hakkında konuşmaya başlayabilir ve son beş yılda Avrupa Birliği'nde biriken gıda kayıplarını azaltmak için ne tür önlemler alabileceğimizi konuşabiliriz. Büyük çaplı bir değişiklik yapılmadan önce bunun ancak uygulanabilir yasal ve düzenleyici bir çerçevenin proaktif olarak belirlenmesiyle başarıya ulaşabileceğini ne kadar vurgulasam az kalır.
Hareket etmeden potansiyeli gerçekleştiremeyiz. Avrupa Birliği’nde hammadde için böcek proteininin kullanımı, gıda iş operatörlerine ve çiftçilik sektörüne bağlıdır. Bunların, 20 yıl önceki şartlara hitap eden yasalar yerine şimdi (ve gelecek) için uygun olan yasaları savunmaları gerekmektedir. Aksi halde, böcek proteinini gerçekleştirmek yerine ne kadar faydalı olabileceğini tartışmaya devam edeceğiz.