TÜRKİYEMBİR Başkanı M. Ülkü Karakuş, Feed Planet'e verdiği özel röportajda yem sektörünün özellikle son 20 yılda kaydettiği gelişim ve mevcut zorluklarla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Karakuş, yem sektörünün tüm paydaşlarını TÜRKİYEMBİR’in 50’nci yılına özel düzenlenen 15. Uluslararası Yem Kongresi ve Yem Sergisi'ne (TUYEM) davet etti.
M. Ülkü Karakuş
TÜRKİYEMBİR Başkanı
Röportaj: Cemalettin Kanaş
Faaliyete geçtiği 1974 yılından bu yana yem sanayiinin gelişimi için çalışan Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEMBİR) bu yıl yarım asra ulaştı. Tarım ve hayvancılık arasındaki stratejik bir köprü konumunda olan yem sektöründeki 50’nci yılında TÜRKİYEMBİR, tüm sektör paydaşlarını bir araya topluyor. Bu yıl 15’incisi düzenlenen TUYEM Uluslararası Yem Kongresi ve Yem Sergisi, 18-21 Nisan 2024 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenecek.
Gelenekselleşen TUYEM etkinliği öncesi, TÜRKİYEMBİR Başkanı M. Ülkü Karakuş, Feed Planet’e verdiği özel röportajda önemli değerlendirmeler bulundu. Başkan Ülkü Karakuş, Türkiye’de gelişen ekonomik şartlara bağlı olarak hayvansal ürünlere yıllar içinde artan talebin yem üretimi hacmini artırdığını kaydediyor. “Bitkisel üretimin hayvansal üretimin hızına yetişemediğine” dikkat çeken Ülkü Karakuş, bunun sonucu olarak son 20 yılda yaklaşık %400 artış kaydeden karma yem üretiminde hammaddelerin önemli bir kısmının ithalatla karşılandığını hatırlatıyor. Geride bıraktığımız 2023 yılında üretilen 27,9 milyon tonluk karma yemin yaklaşık %45’inin ithal edildiği bilgisini veren Karakuş, döviz kuru hareketlilikleri ve yüksek enflasyona bağlı olarak artan tüm giderlerin ve ayrıca finansman maliyetlerinin yem endüstrisi açısından bakıldığında maliyetleri artırdığını ifade ederken bu durumun sanayicinin yeni yatırımlar yapmasının önünde engel teşkil ettiğini söylüyor.
Yerli üreticiyi ithal ürünlere karşı koruma amacıyla getirilen gümrük vergileri konusuna da değinen TÜRKİYEMBİR Başkanı Karakuş, karar alım sürecinde piyasanın durumunun iyi bir şekilde değerlendirilmesi ve panik havası oluşmasına engel olunması tavsiyesinde bulunuyor. Diğer taraftan yağ ithalatında gümrük vergisinin olmamasının yurtiçi üretimi etkilediğini ve dolaylı olarak küspe fiyatlarında artışa sebep olduğunu not ediyor.
Türk yem sektörünün sözcüsü konumundaki TÜRKİYEMBİR’in Başkanı M. Ülkü Karakuş’un verdiği cevaplar şöyle:
Enflasyonist ortam, kur ve faizlerdeki artış ve emtia fiyatlarındaki artışın yem sektörü üzerindeki etkilerinden bahseder misiniz?
Bitkisel üretim ile hayvansal üretim arasında yer alan karma yem sanayisi, ağırlıkla hububatlar ve yağlı tohumlar ile bunların yan ürünlerinin piyasa durumları ile hayvansal ürünlere yönelik talep değişimlerinden etkilenmektedir.
Bitkisel üretimimiz hayvansal üretimimizin hızına yetişemediği için, karma yem üretiminde kullanılan hammaddelerin önemli bir kısmı ithalat yoluyla sağlanmaktadır. Bu nedenle yem sektörü yurt dışı fiyatlarından ve döviz kurundaki hareketlilikten doğrudan etkilenmektedir.
Ayrıca yüksek enflasyon ve faizlerin yükselişine bağlı olarak artan enerji, nakliye, işçilik vb. işletme giderleri ve yüksek finansman maliyeti yem sanayicilerinin ekonomik yükünü arttırmakta, yeni yatırımlardan çekinmelerine neden olmaktadır.
Enflasyonun yüksek olması nedeniyle iç piyasada yükselen fiyatlar hayvansal ürünlere olan talebin azalmasına neden olmakta ve buna bağlı olarak karma yeme olan talep de düşmektedir. Bu da sektörde durağanlığa sebep olmaktadır.
SON 20 YILDA KARMA YEM ÜRETİMİ %400 ARTTI
Yemde ithalat ihracat dengesi hakkında neler söylemek istersiniz? Bu konudaki eğilimi değerlendirmek adına, sizce sektör doğru yolda ilerliyor mu?
Ülkemizde üretilen karma yemin tamamına yakını yine ülke içinde tüketilmektedir. Ülkemiz karma yem üretimi açısından kendisine yeterli olsa da bazı yem hammaddeleri açısından aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Karma yemlerde kullanılan özellikle yağlı tohum ve küspeleri, bazı hububatlar ve yan ürünleri gibi hammaddeleri ithal etme mecburiyetimiz bulunmaktadır. 2023 yılında üretilen 27,9 milyon tonluk karma yemin yaklaşık %45’i zorunlu olarak ithalat yoluyla tedarik edilmiştir.
Yıllar içerisinde gelişen ekonomik koşullar nedeniyle hayvansal gıdaya olan talep artışı, karma yem talebini de arttırmıştır. Bitkisel üretimimiz ise bu artışa ayak uyduramamıştır. Son 20 yıl içerisinde hububat üretimimiz %25 ve yağlı tohum üretimimiz %90 civarında artarken karma yem üretimimiz ise yaklaşık %400 artış göstermiştir. Bu durumda ülkemizde yeterinde üretilemeyen önemli hammaddelerin ithalatı sektörümüz için bir tercihten ziyade bir mecburiyet haline gelmektedir.
KATKI PİYASASINDA DIŞA BAĞLIMLILIK DEVAM EDECEĞE BENZİYOR
Kamu tarafından bitkisel üretimin arttırılmasına yönelik politikaların uygulanması ile yem sektöründe kullanılan hammaddelerin üretiminin bir miktar arttırılma potansiyeli olsa da, mevcut koşullar dâhilinde bu ürünlerin ithalatının tamamen bitmesi mümkün görünmemektedir.
HAMMADDEYE GÜMRÜK VERGİSİ GETİRİRKEN PİYASANIN DURUMUNA İYİ BAKILMALI
Zaman zaman yem hammaddelerinin ithalatına getirilen dönemsel gümrük vergilerine dair değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
Hasat döneminde yerli üreticinin korunmasına yönelik tedbirlerden biri olarak uygulanan gümrük vergileri arttırılırken, iç piyasadaki durumun değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Bu değerlendirme yapılmadan getirilen gümrük vergileri piyasada panik havası yaratmakta, hammadde fiyatlarının yukarı yönlü hareketine sebep olmaktadır.
Örneğin, geçtiğimiz yıl Nisan ayında çiftçilerimizin korunması amacıyla %130’a çıkarılan gümrük vergileri hububat fiyatlarının hızla artacağı algısına sebep olmuştur. Bu dönemde TMO ve özel sektör elinde yeterli hububat stoku olmasına rağmen piyasaya yeterince ürün sürülmemesinden kaynaklı olarak hububatlarda bir müddet fiyat artışı görülmesine neden olmuştur.
Yurt içinde artan yağ fiyatlarının aşağı çekilmesi amacıyla ham yağ gümrük vergilerinin sıfırlanması, yağlı tohum kırıcılarının kapasitelerinin düşmesine neden olmaktadır. Bu durum yurt içi küspe arzının düşmesine ve küspe fiyatlarının artmasına sebebiyet vermektedir.
KATKI MADDELERİNDE DIŞA BAĞIMLILIĞIN ÇÖZÜLMESİ BİYOGÜVENLİK MEVZUATINA BAĞLI
Yem üretiminde en önemli konulardan biri de katkı maddeleri. Bu sektördeki ithalata bağımlılık düzeyi açısından neler söylemek istersiniz? Kamu ve özel sektörün bu kapsamda yapabilecekleri nelerdir?
Yem katkıları, yemlerde az miktarlarda kullanılsa da çoğunlukla hayvan besleme açısından yaşamsal öneme sahip ürünlerdir. Bu ürünlerde kullanılan hammaddeler %90-95 oranında ithalat yoluyla elde edilmektedir. Yüksek yatırım maliyeti gerektiren yem katkı maddelerinin tedarikinde yurtdışına bağımlılığın azaltılması için kamu teşviklerinin ve ar-ge çalışmalarının arttırılmasına, üretim sürecinde biyoteknolojik yöntemler kullanılan ürünler için Biyogüvenlik mevzuatından kaynaklı engellerin ortadan kaldırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
HAYVANSAL ÜRÜN FİYATLARINDA DÜNYA İLE REKABET EDECEK NOKTAYA GELDİK
Yerli hammadde fiyatlarının dünya ile rekabeti anlamında gelinen nokta ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Önceki dönemlerde yurt içi ve yurt dışı hammadde fiyatları arasında önemli farklar olsa da, son yıllarda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hammadde ve hayvansal ürün maliyetlerinin birbirine yaklaştığı görülmektedir. Bu durum ülkemizde üretilen et, süt, yumurta gibi hayvansal ürünlerin fiyatlarını dünya fiyatları ile rekabet edebilir hale getirmiştir. Rekabetçi fiyatların ihracatın geliştirilmesi açısından bir fırsat olarak değerlendirilmesi ve ihracatın teşvik edilmesi gerekmektedir.
TÜM PAYDAŞLARIMIZI ANTALYA’DAKİ TUYEM’E DAVET EDİYORUZ
TÜRKİYEMBİR’in 50. yılında Uluslararası Yem Kongresi ve Yem Sergisi (TUYEM) 15’inci kez bir araya geliyor. Program hakkında neler söylemek istersiniz?
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği, 1974 yılından bu yana yem sanayisinin sürdürülebilir şekilde gelişimi ve ülkemizde hayvansal üretimin daha iyi noktaya gelebilmesi için kamu yararını gözeterek faaliyetlerini sürdürmektedir. İlk günden bu güne özverili çalışmalarıyla Türkiye yem sanayicisine destek veren Birliğimiz bu yıl 50. kuruluş yıl dönümünü gururla kutluyor. Ellinci yılımızda, aynı zamanda “Yem sektörünün buluşma noktası” haline gelen organizasyonumuz 15. TUYEM Uluslararası Yem Kongresi ve Yem Sergisi’ni de 18-21 Nisan 2024 tarihleri arasında Antalya’da Kaya Palazzo Golf Resort Otel’de gerçekleştirecek olmanın heyecanını yaşıyoruz. TUYEM 15’te karma yem üreticilerinin yanı sıra yem sektörüne hizmet veren tüm paydaşlarımızla bir araya gelerek, sektörümüzün bugünü ve geleceğine yön verecek konuları yurt içi ve yurt dışından konuşmacılarımız eşliğinde ele alacağız.
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEMBİR) tarafından, Nisan/1992'den bu yana düzenlenen Uluslararası Yem Kongresi ve Yem Sergisi TUYEM, sektörün tüm paydaşlarının biraraya geldiği önemli bir platform.
Bu vesile ile ellinci gurur yılımızda yem sektörüne emek veren tüm paydaşlarımızı aileleriyle birlikte TUYEM 15’e katılmaya davet ediyoruz. Kongremiz ile ilgili kayıt işlemleri ve diğer detaylar www.tuyem.com sayfamızda yer almaktadır.