Mandi Steffey
Satış Pazarlama Müdürü
Laidig Systems
Değirmenciliğin en kritik yönlerinden biri yan ürünlerin depolanması ve taşınmasıdır. Bu malzemeler hayvan yemi üretimi için değerlidir, ancak kötü tasarlanmış silolarda sıkışma ve köprüleşme eğilimleri sebebiyle depolama sorunları oluşturur. Bu durum, düzensiz akışa, malzeme kalitesinin düşmesine ve üretim duraksamalarına yol açabilir.

Afrika’da nüfusun ve tahıl öğütme endüstrilerinin büyümeye devam etmesiyle birlikte, işletmeciler yenilikçi çözümler gerektiren çeşitli silo boşaltma sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Otomasyonun artırılmasından malzeme depolamanın iyileştirilmesine kadar, sektör profesyonelleri operasyonları kolaylaştıran, ürün kalitesini artıran ve uzun vadeli verimliliği sağlayan en iyi uygulamaları merak ediyor olabilir.
BÜYÜYEN PAZARA UYUM SAĞLAMAK
Afrika’daki tahıl ve un değirmenleri, bulundukları bölgeye bağlı olarak büyüklük ve gelişmişlik açısından büyük farklılıklar göstermektedir. Kuzey Afrika, Batı Afrika, Doğu Afrika ve Güney Afrika’dan herbirinin kendine has pazar dinamikleri var ise de, ortak eğilim modernleşme yönündeki itici güçtür. Ücretler yükseldikçe ve yüksek kaliteli gıda ile hayvan yemi ürünlerine yönelik tüketici talebinin artmasıyla birlikte, değirmenler daha büyük ve daha verimli işletmelere yatırım yapıyor.
Geçmişte, küçük ölçekli değirmenler soya küspesi ve buğday kepeği gibi öğütme yan ürünleri için genellikle iş gücü açısından yoğun ve yönetimi zor olan torbalama veya yatay depolama yöntemlerini kullanıyordu. Günümüzde ise birçok işletme, temizliği artırmak, işçilik maliyetlerini azaltmak ve malzeme akışını sürekli hale getirmek için dikey silolarla eşleştirilmiş otomatik depolama ve geri kazanım sistemlerine geçmeyi düşünüyor.
Laidig Systems, Inc. Uluslararası Satış Müdürü John Koorn, “Otomasyon kaliteyi artırır. Artan nüfusla birlikte, değirmenlerin verimliliğe odaklanırken tüketicilerin beklediği yüksek standartları koruması gerekiyor.” diyor.
DEPOLAMA PROBLEMLERİYLE İLGİLENMEK
Değirmenciliğin en kritik yönlerinden biri yan ürünlerin depolanması ve taşınmasıdır. Bu malzemeler hayvan yemi üretimi için değerlidir, ancak kötü tasarlanmış silolarda sıkışma ve köprüleşme eğilimleri sebebiyle depolama sorunları oluşturur. Bu durum, düzensiz akışa, malzeme kalitesinin düşmesine ve üretim duraksamalarına yol açabilir.
Bu sorunları önlemek için uzmanlar, kaliteyi korumak amacıyla ilk giren ilk çıkar (FIFO) depolama yöntemlerinin kullanılmasını önermektedir. En eski malzemenin önce boşaltılıp kullanılması, ürünün besin değerinin korunmasına yardımcı olur ve bozulmayı önler.
Yüksek nem de malzeme akışını etkileyebilecek bir diğer faktördür. Afrika’nın bazı bölgeleri gibi aşırı nem seviyelerine sahip yerlerde, ister iklimden ister ürünün kendisinden kaynaklansın, değirmenlerin, tutarlı boşaltma düzenleri sağlayan özel silo tasarımlarını dikkate alması gerekir. Bu, silo tabanı geri kazanım sistemleri veya malzemenin nem içeriğine bakılmaksızın çıkarılmasını sağlayan diğer mekanik silo sistemlerini içerebilir.
Koorn, “İyi tasarlanmış bir sistem esneklik sağlar. Malzemeyi çıkarmak için bir cihazınız olmalı. İşte Laidig Systems’in yaptığı da bu.” diyor.

UZUN VADELİ ÇÖZÜMLERE BAĞLILIK
Laidig, dünya genelinde yüzlerce farklı malzeme ile çalışan binlerce müşteri için özel, otomatik endüstriyel silo geri kazanım ekipmanları tasarlar, üretir, kurar ve servis hizmeti sunar. Bir Laidig geri kazanım sistemi, kendi ekseni etrafında dönerken aynı anda silonun çevresinde ilerleyen ve böylece ilk giren ilk çıkar prensibine dayalı bir malzeme dağılımı sağlayan büyük ve dayanıklı bir helezondan oluşur. Bu ekipman, malzemeyi geri alarak müşterinin sürecindeki bir sonraki aşamaya, yani kamyon veya tren yüklemesi ya da torbalama sistemine, aktarır. Laidig tarafından üretilen tüm geri kazanım sistemleri, belirli uygulama gereksinimlerine ve süreç hedeflerine göre özelleştirilir.
Her müşterinin ihtiyacına özel bir planlama sürecinin önemini vurgulayan Koorn, “Ne kadar ürün depolamak istiyorsunuz? Kaç gün depolamak istiyorsunuz? Geri kazanım oranınız nedir? Bir torbalama sistemini mi besliyoruz, kamyonları mı yüklüyoruz, yoksa geri dönüşüm mü yapıyoruz? Bu soruları her zaman sorarız.” diyor.
Bu faktörler, hem mevcut ihtiyaçları karşılayan hem de gelecekteki büyümeyi göz önünde bulunduran bir sistem tasarlanmasına yardımcı olur. “Çözüm sunmadan önce çok kapsamlı bir çalışma yapıyoruz ve sistemleri müşterinin hedeflerine göre tasarlıyoruz.”
SÜREKLI EĞİTİM VE DESTEK
Uzun vadeli başarının bir diğer önemli unsuru, gelişmiş ekipmanların zaman içinde servis ve destek alabilmesini sağlamaktır. Önleyici ve kestirimci bakım araçları gibi gelişmekte olan teknolojiler, muhtemel arıza sürelerini en aza indirmeye yardımcı olabilir. Laidig, değirmenlerin ekipman performansını takip etmesine ve potansiyel sorunları kritik hale gelmeden önce tespit etmesine imkan tanıyan uzaktan izleme teknolojisini kullanıyor. Hatta bazı müşteriler sistemlerini Laidig’in uzman mühendis ekibiyle entegre ederek teşhis ve ayarlamaların binlerce kilometre öteden yapılabilmesini mümkün kılıyor.
Koorn, “Bu çok büyük bir avantaj. Bir tesisi uzaktan izleyerek bakım programlarını belirlemelerine yardımcı olabiliriz.” diyor.
UZUN VADELİ VERİMLİLİK İÇİN PLANLAMA
Bir depolama ve taşıma sistemi tasarlanırken, değirmenlerin hem mevcut ihtiyaçlarını hem de gelecekteki büyümeyi göz önünde bulundurması gerekir. Sadece mevcut üretim taleplerine odaklanmak cazip görünebilir, ancak uzmanlar uzun vadeli bir yaklaşım benimsenmesini tavsiye ediyor.
Değerlendirilmesi gereken temel faktörler şunlardır:
- Depolama Kapasitesi: Ne kadar malzeme ne kadar süreyle depolanacak?
- Malzeme Akış Gereksinimleri: Sistem bir torbalama hattını mı besleyecek, kamyonları mı yükleyecek, yoksa bir geri dönüşüm sürecini mi destekleyecek?
- Ölçeklenebilirlik: Sistem gelecekteki genişlemelere uyum sağlayabilir mi?
Koorn şu yorumda bulunuyor: “Defalarca ilk harcanan doların en ucuz dolar olduğunun söylendiğini duymuşumdur. Yatırım yaparken, 20, 30 hatta 40 yıl boyunca çalışacak bir sisteme yatırım yapmanızı öneririm.”
İLERİYE BAKMAK
Afrika’nın un değirmenciliği endüstrisi; otomasyon, verimlilik ve kalite kontrolüne yönelik talebin arttığı çok önemli bir dönemden geçiyor. Sektör geliştikçe, dökme malzeme yönetiminde en iyi uygulamaları benimseyen değirmenler uzun vadeli başarı için daha iyi bir konumda olacak.
Değirmen operatörleri; optimize edilmiş depolama, eğitim, kestirimci bakım ve ileri görüşlü sistem tasarımına odaklanarak, operasyonel verimliliği artırarak hızla büyüyen pazarın ihtiyaçlarını karşılayabilir.