BLOG

Yem katkı maddeleri üzerine

27 Ocak 20205 dk okuma

Birçok katkı maddesi hem hayvan hem de insan beslenmesinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumdadır. Ancak tüketiciler, bu katkı maddelerinin farkına ve bilincine varmaya başlarken zihinlerde onlarca soru işareti belirmiştir. Zamanla hem optimum miktarda ve daha ekonomik, hem de sağlıklı, kaliteli ve güvenli ürün elde etmek için bu katkı maddelerinin kullanılmasının önemi daha net anlaşılacaktır.

Dr. Bahadır SOYUDAL
Veteriner Hekim
Yem-Vit Devenish

Gün geçtikçe artan dünya nüfusu, gıda ve su problemini de beraberinde getirmektedir. Buna, çevre kirliliği ve bozulmakta olan ekosistem de eklenince sorun daha da büyük bir hal almıştır. Bu sebeple birim alandan daha fazla ekin elde etme, bitkisel ürünlerin elde edilmesi için ne kadar önemli ise birim yemden elde edilecek olan hayvansal ürün miktarı da o derece önem arz etmektedir. Hayvanların sağlıklı olarak yaşamlarını devam ettirirken yüksek performansta verim sağlamaları için besin değeri yüksek bir beslenmeye ihtiyaçları vardır.

Yalnızca protein ve enerji ihtiyacını karşılayan temel bir beslenme formülü, özellikle yüksek performanslı hayvanların metabolizmalarındaki tüm faaliyetlerin gerçekleşebilmesi için yeterli olmamaktadır. Bu sebeple, yem hazırlanırken protein ve enerjiyi oluşturacak temel hammaddelerin yanında yüksek fizyolojik aktiviteyi karşılamaya yetecek miktarda vitamin, mineral ve amino asitler gibi yem katkı maddelerinin yem rasyonuna dışarıdan eklenmesi gerekmektedir.

Yem katkı maddesi nedir? Özellikleri ne olmalıdır? Avrupa Komisyonu’na göre yem katkı maddeleri yemin veya hayvansal ürünün kalitesini arttırmak veya yem materyalinin sindirimini arttırarak hayvanların sağlığını ve performansını iyileştirmek amacı ile hayvan beslemede kullanılan maddeler olarak tanımlanmaktadır.

Öncelikle, yem katkı maddesi olarak tanımlanan bir materyalin etkisi bilimsel metotlar ile ortaya konulabilir olmalıdır. Bununla birlikte hem yemlerde hem de elde edilen hayvansal ürünlerde saptanabilir olmaları önemli bir husustur. Ancak bu şekilde hem insan ve hayvan sağlığına hem de çevreye olan etkileri izlenebilmektedir.

Yem katkı maddeleri nelerdir? Yem katkı maddeleri ihtiyacı nasıl ortaya çıkmıştır? Günümüz ticari hayvan yetiştiriciliğinde bir yemden beklenen, güvenli, sağlıklı ve ekonomik olmasıdır. Aynı zamanda her defasında aynı kalitenin sağlanabilmesi gerekmektedir. İstenilen besin değeri, tat, doku ve raf ömrü yanında en yüksek yararın sağlanabilmesi için belirli özel maddelerin kullanılması ihtiyacı doğmaktadır. Kullanılacak yemden beklenen veya hayvanların ihtiyacı olan bileşiklerin özelliklerine göre yem katkı maddeleri sınıfları meydana gelmiştir.

Bunları örnekleri ile açıklayarak tanımlayabiliriz;

TEKNOLOJİK KATKILAR Teknolojik katkılar, yemin besinsel değerine direk olarak etki etmemekte ancak yemin hijyenik özelliklerini veya işlenebilirliğini değiştirmektedir. Böylece yemin tüketilebilirliğini ve yararlanabilirliğini arttırmaktadır.

Örneğin, yem hammaddelerinde meydana gelebilecek bakteriyel kontaminasyon, küflenme ve buna bağlı mikotoksin oluşumu veya yem hammaddelerinde antinutrisyonel faktörlerin bulunması gibi durumlar yemin sindirilebilirliğini, peletlenebilirliğini hatta hayvan sağlığını negatif etkileyebilmektedir. Bu gibi durumlarda bu faktörleri elimine etmeye yardımcı olacak yem katkı maddeleri teknolojik katkılar sınıfında yer almaktadır. Koruyucuları, antioksidanları, emülgatörleri, asitlik düzenleyicileri ve silaj katkılarını bu gruba örnek verebiliriz.

BESİNSEL KATKILAR Besinsel katkılar, amino asitler, vitaminler ve iz elementler gibi optimum büyüme ve optimum verim için gerekli olan spesifik besin maddelerinden oluşmaktadır.

Günümüz hayvancılığında elde edilen verim seviyeleri, uzun yıllar sonucunda varılan yoğun genetik seleksiyonun (genetik manipülasyon veya gen mühendisliği değil) bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Verim özelliklerine dayalı olarak gerçekleştirilen seleksiyon çalışmaları hayvanların yüksek verim elde edilmesine olanak sağlayacak şekilde genetik yapılarını ve dolayısı ile fizyolojik potansiyellerini de oldukça yüksek seviyelere çıkarmıştır. Dolayısı ile bu yüksek genetik potansiyelin sağlayacağı yüksek verimi destekleyebilmek adına yalnızca yem hammaddelerinin kullanılması yeterli olmamakta, bunun farklı yapılara sahip yem katkı maddeleri ile desteklenmesi gerekmektedir.

DUYUSAL KATKILAR Duyusal katkılar yemin tat, doku ve koku gibi özelliklerini etkileyerek iştah ve yem tüketiminde iyileşmeye yarayan yem katkı gruplarıdır. İnsanlar gibi ruminantlar, atlar ve pet hayvanları da tadını, kokusunu veya kıvamını beğenmedikleri yem hammaddelerini ya da bu hammaddeler kullanılarak hazırlanan yemleri tüketmek istemezler. Ayrıca yem hammaddesi üzerine uygulanan bir işlem veya başka bir amaçla kullanılan bir yem katkı maddesi, yemde bu değişikliklerden birisine yol açabilmektedir. Bu gibi durumlarda hayvanları yem yemeğe teşvik etmek ve yem tüketimlerinin bozulmasını önlemek amacı ile yemin duyusal özelliklerini geliştirmeye yardımcı olacak özellikle aroma arttırıcı (örn. vanilya ve portakal gibi) maddelerden faydalanılmaktadır.

ZOOTEKNİK KATKILAR Zooteknik katkılar, herhangi bir besin maddesini içermeyen ancak alınan yemden sindirim sonucunda elde edilecek olan besin maddesi miktarına etki eden yem katkı grubudur. Bu katkılar sindirim sistemi sağlığını, besinlerin sindirimini ve besin maddelerinin emilimini iyileştirmektedirler. Ayrıca bu gruptaki katkıların etkileri sadece hayvan sağlığını veya yemden yararlanmayı arttırmanın yanında doğaya bırakılan atık madde miktar ve karakterine de olumlu etki etmektedirler.

Genç hayvanların gelişme döneminde maruz kaldıkları beslenme ve çevresel şartlar tüm ergin dönemdeki verim performanslarını etkilemektedir. Bu sebeple büyüme çağında geçen dönemde özellikle sindirim sistemi gelişimi çok önemlidir. Hem kanatlı hayvanların hem de ruminantların doğduklarında sindirim sistemlerinin fonksiyonları ve kapasiteleri tam olarak gelişmemiştir. Bu dönemde sindirim sistemleri fiziksel olarak yeterli olmadığı gibi etkin bir sindirim için gerekli olan enzimlerin tamamı da yeterli miktarda sentezlenememektedir. Sindirim fonksiyonunun yanında diğer önemli bir etken olan bağışıklık sistemi de yeteri kadar gelişmiş durumda olmadığından özellikle sindirim sistemleri her türlü mikroorganizma yerleşimine açık durumdadır.

Yeni dünyaya gelen hayvanlarda sindirim sistemi steril durumdadır ancak çevre ile temasa geçtiği andan itibaren sindirim sistemine mikroorganizmalar kolonize olmaya başlarlar. Sindirim sistemine ilk kolonize olan mikroorganizma E. coli olsa da, beklenen kısa bir süre içinde Lactobacillus ve Streptococcus türlerinin bunların yerini alarak bağırsak kanalında çoğunluğu meydana getirmeleridir. Ancak bağışıklığın veya bağırsak sağlığının bozulmasına sebep olabilecek bazı durumlarda patojen mikroorganizma kolonizasyonu Lactobacillus spp. düzeyini geçebilmektedir. Bu durum genç hayvanlarda sıklıkla rastlanabilen hem hayvan sağlığı açısından hem de ekonomik açıdan zarara yol açabilen bir durumdur. Enzimler başta olmak üzere sindirim arttırıcılar ve probiyotikler bu grubun en önemli örnekleridir.

Yem katkı maddelerinin geleceğini nasıl değerlendirebiliriz? Birçok katkı maddesi hem hayvan hem de insan beslenmesinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumdadır. Ancak tüketiciler, bu katkı maddelerinin farkına ve bilincine varmaya başlarken zihinlerde onlarca soru işareti belirmiştir. Zamanla hem optimum miktarda ve daha ekonomik, hem de sağlıklı, kaliteli ve güvenli ürün elde etmek için bu katkı maddelerinin kullanılmasının önemi daha net anlaşılacaktır.

Bunun yanında, gelişen teknoloji ile birlikte gelecekte çeşitli kaynaklardan yeni yem katkı maddeleri tanımlanmaya devam edecektir. Bu yeni maddelerin tanımlanması sırasında önemli olan nokta, sağladıkları pozitif etki ile farklı dozlarda meydana getirebilecekleri negatif etkilerin veya diğer maddeler ile etkileşimleri sonucunda ortaya çıkabilecek olan farklı etkilerin bilimsel açıdan çok iyi analiz edilmesi gerektiğidir. Bu alanda yapılan çalışmalar geçmişte olduğu gibi gelecekte de yoğun bir şekilde devam edecektir.

Güncel Haberler Kategorisindeki Yazılar
08 Ocak 20213 dk okuma

Tarım Kredi Yem'in Şanlıurfa ve Tire’deki fabrikaları üretime başladı

Tarım Kredi Yem AŞ'nin İzmir-Tire ve Şanlıurfa'daki fabrikaları üretime geçti. Kuruluşun üretim ka...

14 Ekim 20212 dk okuma

Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü ihracatta 3,5 milyar dolara koşuyor

Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü, 2021 yılının Ocak – Eylül döneminde ihracatını yüz...

22 Mayıs 20206 dk okuma

YEM SEKTÖRÜ OLARAK COVİD-19 PANDEMİSİNE KARŞI NE KADAR GÜÇLÜYÜZ?

İçinde bulunduğumuz yüzyıl gerek yaşadığımız doğal afetler, global savaşlar ve ekonomik buhranlara ...