Bu çalışma, böcek ununun balık yemi için ekonomik ve sürdürülebilir bir hammadde olarak kullanılabilirliğini incelemektedir. Araştırma, Anton Paar Brabender cihazlarını kullanarak yem kompozisyonunu reolojik analiz yoluyla optimize etmeye odaklanıyor. Yöntem, balık yemi sindirilebilirliği konusundaki bilgileri artıran nem belirleme ve jelatinizasyon özelliklerinin analizini içeriyor.

GİRİŞ

Balık unu üretiminin artan maliyetleri ve çevresel etkileri göz önüne alındığında, böcek unu, balık yemi üretiminde hammadde sağlamak için maliyet etkin bir alternatif olarak öne çıkmaktadır (1). Bu muhtemel dönüşüm, sürdürülebilir yem formülasyonlarının geliştirilmesinde temel unsurlar olan böcek ununun yüksek protein içeriği ve biyolojik değeri gibi dikkate değer özellikleriyle vurgulanmaktadır (2). Anton Paar Brabender cihazları, yenilikçi teknolojileri aracılığıyla küçük ölçekli laboratuvar ortamında balık yemi üretimini keşfetmek ve optimize etmek için uygulanabilir bir çözüm sunmaktadır. Bu, yalnızca nihai ürünün reolojik özelliklerinin titiz bir şekilde analiz edilmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda hammadde kompozisyonunu iyileştirmek ve üretim süreçlerini geliştirmek için bir platform sağlar. Özünde, Anton Paar Brabender cihazlarının üretim sürecine entegrasyonu, balık yemi üretiminin gelişen yapısında hem ekonomik olarak uygunluğu hem de çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için kapsamlı bir yaklaşım sunmaktadır.

Şekil 1: Vida konfigürasyonu KETSE 20/40

Tablo 1: Proses şartları - KETSE 20/40

DENEY

1. Materyal - Balık Yemi Üretimi

Brabender çift vidalı ekstrüder KETSE 20/40 kullanılarak pelet şeklinde üç parti balık yemi üretilmiştir (bkz. Tablo 1 ve Şekil 1). Üretim için içeriğindeki balık unu %0, %50 ve %100 konsantrasyonlarda yağsız siyah asker sineği (Hermetia illucens) larvası unu ile değiştirilmiştir (bkz. Şekil 2).

Şekil 2: Ekstrüde balık yemi (tam ve öğütülmüş)

2. Yöntem

Balık yemlerinin sindirilebilirliğinin, özellikle jelatinizasyon özellikleriyle ilişkili olarak araştırılması, temel prosedürleri içeren sistematik bir yaklaşımla gerçekleştirilmiştir.

İlk aşamada peletlerdeki nem içeriği belirlenmiştir. Bu işlem, nem analizindeki hassasiyeti ile bilinen güvenilir bir teknik olan MT-CA yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir.

Nemin belirlenmesinin ardından ekstrüdat, Break Mill SM4 kullanılarak bir öğütme işleminden geçirilmiştir. Bu önemli adım, numuneleri sonraki analizler için hazırlayarak tutarlı ve homojen bir partikül boyutu elde etmeyi amaçlamıştır.

Unların jelatinizasyon özellikleri daha sonra MVAG kullanılarak kapsamlı bir şekilde incelenmiştir (Şekil 3). Bu analitik araç, jelatinizasyona ilişkin temel özelliklerin kapsamlı bir şekilde araştırılmasını kolaylaştırmış ve yem bileşenlerinin termal geçişleri ve davranışları hakkında değerli bilgiler sağlamıştır.

Şekil 3: MVAG Ölçümleri

Bu prosedürler, balık yeminin sindirilebilirliği ile jelatinizasyon özellikleri arasındaki karmaşık ilişkiyi ortaya çıkarmak için sistematik olarak uygulanmıştır. Seçilen yöntemler, doğru değerlendirmeler yapılmasını sağlayan ve araştırma bulgularının genel güvenilirliğine katkıda bulunan hassasiyet ve güvenilirlikleri dikkate alınarak seçilmiştir.

SONUÇLAR VE DEĞERLENDİRME

MVAG ölçümlerinin sonuçları (bkz. Şekil 3), böcek unu konsantrasyonunun artması durumunda, balığın sindirilebilirliği ile doğrudan ilişkili olan nişastanın kalıntı jelatinizasyonunu düşürdüğünü göstermiştir (3).

Tablo 2’deki sonuçlar dikkate alındığında, böcek unu kullanımı ile partilerin Genişleme Oranı ve Özgül mekanik Enerjisinin arttığı, Kütle Yoğunluğu, Kırma Kuvveti ve Kalıp Basıncının ise azaldığı söylenebilir.

Tablo 2: Kara asker sineği larvası unu ile ikame edilen balık unu miktarı

ÖZET

Yapılan deneyler, böcek ununun balık yemi üretiminde balık unu ikamesi olarak kullanılabileceğini göstermiştir. Ekstrüzyon süreciyle ilgili önemli etkilerin olduğu ve ürün özelliklerinin değişiminin yemin kullanım amacına bağlı olarak belirlenmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Daha ileri araştırmalarla ilgili olarak, ekstrüder vida hızının değiştirilmesi vb gibi proses koşullarının değiştirilmesi, ürün özelliklerini istenen şekilde optimize edebilir. Yem kabulünü ve ürünün besin değerini değerlendirmek için yemleme deneylerine ihtiyaç vardır. Çalışmalar, kara asker sineği larvası ununun besin değerinin balık unundan daha düşük olduğunu göstermektedir. Bu sebeple, uygun bir diyet daha yüksek miktarları gerektirebilir. Balıksız ürünün omega-üç yağ asidi spektrumunu geliştirmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Yüksek omega-üç içeriğine sahip mikro alglerin eklenmesi bir çözüm olabilir.

Ancak, balık unu böcek unu ile ikame edildiğinde ekstrüzyon sürecinin buna göre uyarlanması gerekmektedir. Kara asker sineği larvası unu balık unundan daha ucuz hale gelirse, gelecekte su ürünlerinin çevresel etkisini azaltmak için uygun bir seçenek olabilir.