Tarım-gıda sektörü paydaşları, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’nin (EFSA) daha etkin çalışması için düzenleyici süreçlerin sadeleştirilmesini ve yenilikçiliğin önünün açılmasını talep ediyor. Avrupalı 24 tarım gıda örgütünün ortak kaleme aldığı bir açık mektup, sektörel zorlukları ve sürdürülebilirlik için çözüm önerilerini sıralıyor.
Avrupa Yem Üreticileri Federasyonu (FEFAC) ve AB Özel Yem Katkı Maddeleri Birliği (FEFANA) gibi tarım-gıda sektörü örgütlerinden oluşan bir koalisyon, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’ne (EFSA) hitaben bir açık mektup yayımladı. FoodDrinkEurope ve CropLife Europe gibi grupların da desteklediği mektup, 30 milyondan fazla kişiye istihdam sağlayan ve 2022’de AB ekonomisine 900 milyar Euro katkı sunan tarım-gıda sektörünün rekabet gücünü artırmak için EFSA’nın performansını iyileştirme gerekliliğine dikkat çekiyor.
Mektup, Şeffaflık Tüzüğü gibi karmaşık AB düzenlemelerinin, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için idari yükleri ve maliyetleri artırdığını belirtiyor. Bu durum, yenilikçiliği engelliyor ve AB pazarını diğer bölgelere kıyasla daha az cazip hale getiriyor; bu da şirketlerin yatırım önceliklerini başka pazarlara kaydırmasına neden oluyor. İmzacı örgütler, Şeffaflık Tüzüğü’nün AB’nin rekabetçilik ve yenilikçilik öncelikleriyle uyumlu olacak şekilde revize edilmesini talep ediyor.
EFSA SÜREÇLERİNDE REFORM İHTİYACI
EFSA’nın başvuru öncesi rehberliğinin sınırlı fayda sağladığına da işaret ediliyor; bu rehberler genellikle mevcut düzenlemeleri tekrarlıyor ve vaka özelinde yeterli yönlendirme sunmuyor. Mektup, Avrupa İlaç Ajansı’nda olduğu gibi başvuru öncesi rehberliğin kapsamının genişletilmesini ve risk değerlendirme sürecinde daha fazla etkileşim sağlanmasını öneriyor. Ayrıca, EFSA’nın rehber belgelerinin artan karmaşıklığı, değerlendirme sürelerini uzatıyor ve daha uygulanabilir, bilim temelli rehberler için paydaş katılımının artırılması gerektiği vurgulanıyor.
Mektup, EFSA’nın bilimsel panellerinde AB tarım-gıda mevzuatı ve pratik sektör bilgisi eksikliğini eleştiriyor; bu durum, bazı değerlendirmelerin teorik kalmasına yol açıyor. Çıkar çatışması olmadan sektör deneyimine sahip uzmanların panellere katılması öneriliyor. Ayrıca, güncel ve AB’ye özgü kaynakların kullanılması gerektiği belirtiliyor. Aşırı veri talepleri ve Yeni Yaklaşım Metodolojileri’nin (NAMs) düzensiz benimsenmesi de eleştiriliyor; hayvan testlerini azaltmak için doğrulanmış NAMs’lerin önceliklendirilmesi isteniyor.
Koalisyon, EFSA’nın devam eden performans değerlendirmesinin hızlandırılmasını ve bu sorunların çözülmesini istiyor. İdari süreçlerin sadeleştirilmesi ve yenilikçiliğin desteklenmesi, AB’nin tarım-gıda sektöründe küresel liderliğini sürdürmesi için kritik görülüyor.