Türk un sektörü, 20 yıllık dünya liderliğini korurken küresel pazarın değişen dinamiklerine uyum için rotasını artizan una çeviriyor. Moskova’daki XXIII. Uluslararası İş Konferansı’nda konuşan Özmen Un Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, ithalatçı ülkelerin kendi üretimine başlamasıyla ihracatın 2,5 milyon tona gerilediğini ancak sektörün katma değerli, inovatif ve artizan üretimle geleceğe hazırlandığını vurguladı.
Rusya'nın başkenti Moskova’da düzenlenen XXIII. Uluslararası İş Konferansı’nda konuşan Özmen Un Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, Türkiye un sektörünün dünya liderliğini 20 yıldır sürdürdüğünü ancak ithalat miktarında düşüş yaşandığını belirtti. İthalatçı ülkelerin zamanla üretime başlaması karşısında, Türk un sanayisinin artizan üretime yöneldiğini ve geleceğe hazırlıklı olduğunu belirtti.
Moskova’da Rusya Un Değirmencileri ve Tahıl İşletmeleri Birliği ile Uluslararası Endüstri Akademisi organizasyonuyla İDMA Fuarcılığın sponsorluğunda düzenlenen XXIII. Uluslararası İş Konferansı’nda konuşan Özmen Un Yönetim Kurulu Başkanı ve TUSAF Onursal Başkanı Erhan Özmen, sektör için dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Rus un sektörü temsilcilerine hitap ettiği konuşmasına Türkiye’den selam getirdiğini söyleyerek başlayan Özmen, “Programın tüm üreticilere ve tüketicilere faydalı olmasını ümit ediyorum. Bize de söz hakkı verdiğiniz için teşekkür ederim" dedi.
Konuşmasında Türkiye’nin 2005 yılında 3,5 milyon ton un ihracatıyla dünya birincisi olduğunu hatırlatan TUSAF Onursal Başkanı Erhan Özmen, aradan geçen 20 yıllık sürede bu liderliği hâlen sürdürdüklerini belirtti. Ancak sektörün hızla değişen taleplere uyum sağlaması gerektiğine dikkat çeken Özmen, “İhracat rakamları 2025 yılında 2.5 milyon tonlu rakamlara geriledi. Çünkü bazı ithalatçı ülkeler kendi değirmenlerini kurarak üretime başladı. Bizler de geleceğe yürüyen yolculuğumuzda bir taraftan geleneksel un üretimine devam ederken bir taraftan da bakery ve patisserie dünyasının ihtiyaçlarını dikkate alarak artizan una yöneliyoruz” dedi.
Özmen, Türkiye’nin buğday çeşitliliği, tarihî tarım kökenleri ve değirmencilikteki uzmanlığına işaret ederek hem geleneksel unlu mamuller üretimi hem de uluslararası artizan un trendlerini takip ettiklerini vurguladı. Düz un ticaretinden katma değerli bakery ürünlere yöneldiklerini ve sanayinin AR-GE ve inovasyon gücüyle sürprizlere hazır olduğunu belirtti. Özmen, etkinliğin Türk un sektörü adına başarılı geçtiğini ifade etti.