BLOG

Yem Hammadde Tedariki ve Uzun Vadeli Planlamanın Önemi

22 Mayıs 20185 dk okuma

Yem üretimi açısından önemli olan hammaddelerin üretimi için yem sektörü ve üreticiler arasında sözleşmeli üretim teşvik edilmeli ve bu yöntemi kullananlara farklı teşvik kollarından yararlanma yolu açılmalıdır. Böylece, yem ithalatı yerine üreticiler yem bitkileri üretimine yönlendirilebilir.

hasan_kara_yaytarHasan KARA Koordinatör Yay-Tar Tarım Ürünleri ve Yem Hammaddeleri Tarım sektörü, bitkisel ve hayvansal üretimden oluşan organik bir bütündür. Birbirini tamamlayıcı nitelikteki bu iki alt sektör, ana ve yan ürünleri itibariyle de birbirlerine bağımlıdırlar. Özellikle ülkemizdeki bitkisel ve hayvansal üretimin birlikte yapıldığı tarım işletmelerinde hayvancılık sayesinde üretilen ürünler daha iyi değerlendirilebilmekte, işgücü daha verimli kullanılabilmekte ve nakit ihtiyacı her an karşılanabilmektedir.

Bu durum, tarım sektörünün riskini azaltıcı bir faktör olmaktadır. İnsanların yeterli ve dengeli beslenmesinde önemli rolü bulunan hayvancılık sektörü ulusal geliri ve istihdamı arttırmak, et, süt, tekstil, deri, kozmetik ve ilaç sanayi dallarına hammadde sağlamak ve dengeli kalkınmaya katkıda bulunmak, kırsal alandaki açık ve gizli işsizliği azaltmak ve önlemek, kalkınma ve sanayileşme finansmanını öz kaynaklara dayandırmak, göç olaylarını ve bunun ortaya çıkardığı sosyal sıkıntıları azaltmak ve önlemek gibi önemli ekonomik ve sosyal fonksiyonlara sahiptir. Dengeli ve sağlıklı beslenmenin bir gelişmişlik düzeyi göstergesi durumuna geldiği günümüzde, dengeli ve sağlıklı beslenme için gerekli günlük proteinin %50’sinin kırmızı et, kanatlı eti, süt, yumurta ve bunların işlenmiş ürünlerinden alındığı dikkate alınırsa, hayvancılık sektörünün gelişimi, hayvan kalitesi ve verimi açısından yem sanayiinin çok önemli bir işlevi olduğu sonucuna varılmaktadır.

Hayvancılık potansiyeli bakımından dünyada önemli ülkeler arasında gösterilen; fakat bu pastadan yeterince pay alamayan Türkiye’de yem endüstrisi, kurulu fabrika sayısı ve kullanılabilir yüksek kapasite oranıyla önemli bir Agro-Endüstri kolu olmaktadır. Ülkemiz hayvancılığı çayır mera alanlarının gittikçe azalması, var olanların ise düzensiz kullanımı yüzünden niteliklerini kaybetmesi, yem bitkileri ekim alanlarının çok yetersiz olması, buna karşılık hayvan sayısının artması gibi nedenlerle kaliteli kaba yem açığı ile karşı karşıya kalmaktadır. Türkiye’nin birçok bölgesinde yonca, fiğ, korunga ve burçak gibi yem bitkilerinin yetiştirilmesi hayvancılığın gelişimine paralel olarak, ancak daha geriden ve daha düşük büyümeyle takip ederek, bir seyir izlemiştir.

Günümüzde ise yemlemede temelde aynı bitkiler ve geleneksel üretime yakın metotlar kullanılmaktadır. Karma yem hammaddelerinin bazılarındaki üretim yetersizliği, teknolojideki bazı eksiklikler, kalite standardının olmaması ve hammadde iç fiyatlarının genellikle dünya fiyatlarından yüksek olması karma yem üretiminin hammadde yönünden dışa bağımlı olmasına neden olmaktadır. Bu durum, döviz kuru yoluyla dış alım fiyatlarının artmasına ve dolayısıyla da karma yem fiyatlarının sürekli artmasına ve hayvan yetiştiricisinin alım gücünün sürekli düşmesine neden olmaktadır.

Karma yem girdilerindeki en önemli maliyet kaleminin hammadde olması, hammadde fiyatlarının dönemsel kuraklık, spekülatif hareketler ve ithalata bağımlılık nedeniyle dönemden döneme farklılık arz etmesi, karma yem üretiminde kullanılan hammaddenin %50-60’ının ithal yolla alınması ve karma yem fiyatının belirlenmesinde en çok döviz kurunun dikkate alınması nedeniyle 2015-2016 yıllarında döviz kurunda meydana gelen yüksek dalgalanmalar yem fiyatları üzerinde ciddi etkiler göstermiştir. Hatta çok yakın geçmişte 2018 yılının ilk çeyreğinde de bu etki kendini hissettirmiştir. Son dönemde işgücü maliyetlerindeki artış da yem maliyetinde artışa neden olmuştur.

Türkiye’nin yem hammaddeleri ihracatında en yüksek payın arpaya ait olduğu görülmektedir. Ancak, ithalata da konu olan arpada en dikkat çekici durum bazı yıllardaki ihracat fiyatlarının ithalat fiyatlarından daha düşük seyretmesi ve ülkenin döviz kaybına uğramasıdır. 2017 yılında arpa ithalatı 300.000 tonları geçmiştir (Tablo2). Hammadde ithalatında ise mısır ve türevleri, ayçiçek tohumu küspesi soya küspesi, DDGS ve kepek ürünleri başta gelmektedir. Söz konusu ürünlerden Ayçiçek Tohumu ve soya fasulyesi küspesi üretim yetersizliğinden, kepek, mısır, arpa vb. ürünler ise genel olarak dışalım fiyatlarının düşüklüğünden dolayı ithal edilmektedir. Pamuk, ayçiçek ve soya üretimindeki yetersizlikler nedeniyle kanatlı hayvan yemi üretimindeki hammadde ihtiyacının büyük bir bölümü ithalatla karşılanmaktadır.

Son iki yılda ithalatın ana kalemlerini oluşturan, ürünlerin daha da hızlı bir şekilde ithalat rakamlarının artması endişe vericidir.

Türkiye’nin tamamında ekilen yem bitkilerinin yıllık toplam alanına bakıldığında (Tablo 3) ve 2016 yılında Türkiye’de üretilen toplam yem bitkisinin yaklaşık 2 milyon ton, aynı yıl üretilen toplam karma yemin ise 20 milyon ton olduğu hesaba katıldığında, yem üretimindeki bu artışın önemli oranda ithalat ile karşılanmış olduğu düşünülmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK, 2017) yem bitkileri üretimi istatistiklerine göre 2010 yılında 1,57 milyon dekar olan yem bitkileri ekimi 2016 yılında 1,94 milyon dekara çıkmıştır. Bu istatistik, 2010-2016 yılları arasında yem bitkileri ekimindeki alan artışının toplam %23,31, yıllık bazda bileşik büyümenin ise %1,69 olduğunu göstermektedir. Buna göre 2010-2016 yılları arasında yem üretimindeki %83’lük artışın 4’de 3’lük kısmında ithal girdilerin payı olduğu söylenebilir.

Bu verilere göre yem bitkileri ekimindeki artışın yıllık %2-4 seviyelerinde olduğu ancak büyümenin hız kazandığı görülmektedir. 2012 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık %28 gibi büyük bir artış gösteren yem bitkileri ekimi son 4 yıldır yatay bir seyir izlemektedir. Ancak yıllık toplam ekim alanındaki logaritmik artış eğrisi göz önünde bulundurulduğunda, yem bitkileri ekiminde 2012 yılı zirvesi olan 1,96 milyon dekar alanın önümüzdeki yıllarda geçilebileceği ve Türkiye genelinde toplam ekim alanının yüksek sayılabilecek düzeylerde artış gösterebileceği düşünülebilir. Ancak günümüzde karma yem üretimi hayvancılığın gelişimi açısından hala oldukça önemlidir. Hayvancılık giderlerinin önemli bir kısmını yem giderleri oluşturmaktadır.

Türkiye’de 2017 yılı itibariyle toplam karma yem üretimi bir önceki yıla göre %9,8 gibi önemli bir artış göstermiş, son on yıl göz önünde bulundurulduğunda ise %245 gibi büyük bir artış gerçekleşmiştir. Bu gelişim olumlu karşılanmakla birlikte yem üretiminde hâlen istenilen düzeye ulaşılamamıştır. Bu nedenle yurtiçi tüketimin büyük bir kısmı ithalatla karşılanmaktadır. Yem üretimi açısından önemli olan hammaddelerin üretimi için yem sektörü ve üreticiler arasında sözleşmeli üretim teşvik edilmeli ve bu yöntemi kullananlara farklı teşvik kollarından yararlanma yolu açılmalıdır. Böylece, yem ithalatı yerine üreticiler yem bitkileri üretimine yönlendirilebilir.

KAYNAKÇA • Alltech. (2017). 2017 Alltech Global Feed Survey. • GKGM. (2018). Gıda ve Kontrol Verileri (31 Mart 2018 itibariyle): Yem İşletmeleri Tablosu, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Ankara. • Ülkü KARAKUŞ. (2008). Türkiye’de Karma Yem Üretimi ve Sorunlar. • TÜİK, 2018. Yem Bitkileri Üretimi, 1988-2017. Türkiye İstatistik Kurumu

Özel Dosya Kategorisindeki Yazılar
07 Ekim 201911 dk okuma

Süt Sığırcılığında Yemlik Yönetim Uygulamalarının Yem Güvenliğine Katkıları

Yemlik yönetimi, yüksek performans için sığırlarının ihtiyaç duyduğu yem miktarını sağlayarak kârlı...